İslam Ülkeleri Temsilcileri İstanbul'da Toplanacak - Son Dakika
Dünya

İslam Ülkeleri Temsilcileri İstanbul'da Toplanacak

İslam Ülkeleri Temsilcileri İstanbul\'da Toplanacak

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam dünyasının takvim birliğini tesis etmesi gerektiğini söyledi.

22.10.2012 16:10  Güncelleme: 16:17

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, İslam dünyasının takvim birliğini tesis etmesi gerektiğini belirterek, "Bu konuda çare, 1979 yılında İstanbul'da Ru'yeti Hilal (takvim birliği) toplantısında alınan kararlara uyulmasıdır" dedi.

Diyanet, 2015 yılında Ramazan ve Kurban bayramlarında bu yılki gibi farklılık sıkıntısı olmaması için İslam ülkeleri temsilcilerini İstanbul'da toplantıya davet edecek.

Kur'an-ı kerimde belirtildiği gibi güneş ve ayın bir hesap ile döndüğünü belirten Görmez, şöyle konuştu: "Bunun hesaplanmasına ilişkin Osmanlı medreselerinde 14 asırdır, hadis, fıkıh ve tefsir dersleri ile birlikte astronomi ilmi tahsil edildi. Günümüzdeki modern sistemlerle hesaplamalar kusursuz yapılmaktadır. Bu hesaplamalara göre, bayramı önceden hatasız ilan etmek mümkündür."

Türkiye'de bu yıl Kurban Bayramı'nın Suudi Arabistan'dan bir gün önce kutlanmasında bir hata olmadığını anlatan Görmez, kutsal topraklardaki hacı adaylarımızın da Türkiye'ye göre bir gün sonra Arafat vakfesine durmasının diğer 3 mezhebin farklı bölgelerde, illa ki orada hilalin görülmesi hükmü gereğince de doğru olduğunu söyledi.

AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ 20 MİLYON MÜSLÜMAN ZOR DURUMDA KALIYOR

Avrupa'daki ülkelerde yaşayan 20 milyondan fazla müslümanın 50 senedir dini bayramların resmi tatil edilmesine ilişkin mücadele verdiğini anlatan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, şöyle konuştu: "Bazı ülkelerde müslümanların tatili için karar çıktı. Ancak, hangi gün tatil olacak. Bunun önceden bilinmesi gerekiyor. İş programını ona göre yapacaklar. Türkler farklı, Arap çalışanlar farklı tarihlerde izine çıkamaz. Bu sebeple bu takvim birliğini sağlamaktan başka çaremiz yoktur. Bütün İslam dünyasının birlikte bu sevinci paylaşmasına çok önem veriyoruz. Bugüne kadar takvimde birliktelik gerçekleştirememiş olamamak, bayramlara dahi birlikte girememek, bayram sevinçlerini birlikte paylaşamamak biz müslümanlar için son derece büyük bir eksikliktir."

Türkiye'de de pekçok insanın bu konuda çok sayıda soru yönelttiğini anlatan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Din İşleri Yüksek Kurulumuza, sosyal medya ortamında bana soru tevcih edilerek, bu çelişkiyi nasıl izah ediyorsunuz diye serzenişte bulunuyorlar. Türkiye'de iken bu konuyu öğrenir öğrenmez iki önemli toplantı yaptık. Birincisi Din İşleri Yüksek Kurulumuzla, ikincisi de bizzat Kandilli Rasathanesi'nde yapıldı. Bilhassa astronomi ilmi ile uğraşan uzay bilgileri ile donanmış yetkilileri harekete geçirerek bir toplantı yapıldı. Bu iki toplantının neticeleri tekrar Diyanet'te birleşti. Din İşleri Yüksek Kurulumuz iki toplantıyı birleştirerek değerlendirdi. Ben DİB başkanı olarak hadis hocası olarak bu toplantılarımızda, bizim yanlış yaptığımıza dair en küçük bir işaret ve ima görseydim, bayramları ilan etme yetkisi kanunen Kandilli Rasathanesi'ne verildiği halde, DİB başkanı ve başkanlığı olarak din işleri yüksek kurulumuzla birlikte, bunu halkımızla paylaşmaktan hiç çekinmezdik." Bunu açıkça ifade ettiğini anlatan Görmez, şunları söyledi: " Sorun nereden kaynaklanıyor. Sıkıntı, öncelikle biz peygamberimizin İslam mesajını getirişinin üzerinden 14 asır geçmiş. 14 asır sonra Uluğbeyleri yetiştirmiş, Ali Kuşcuları, Nasirüddin Tusi'leri yetiştirmiş, astronomi ilmini medreselerde hadis, fıkıh ve tefsirle ders olarak birlikte tahsil etmiş Osmanlı evlatlarıyız. Dünyadaki astronomi bilgileri, ayın ve güneşin hareket hesaplarını matematiksel olarak tespit edildikten, sonra insanların dağlarda tepelerde ellerini alınlarına koyarak hilal arayarak, takvim birliği sağlamamız mümkün değildir. Eğer bir birlikten, bir takvim birliğinden söz ediyorsak bu yolla olmaz." Kur'an-ı kerim de bir ayet olduğunu anlatan Görmez, şöyle konuştu: "Güneş ve ay belli bir hesap içerisinde hareket ediyor. Eğer müslümanlar olarak bu hesabı 14 asırdır yapamıyorsak bu bizim için büyük ayıp olur. Bu hesabı insanlık tespit etmiştir. Artık bunu hepimiz tespit edebiliyoruz. Nasıl ki, bundan bir müddet önce, bir asır önce insanlar namaz vakitlerini nasıl belirliyorlardı. Bir çubuk dikiyorlardı, çubuğun gölgesinin kaç santim olduğunu ölçerek namaz vakitlerini öğreniyorlardı. Ama artık saatler var, bilgisayarlar var oradan bakım namaz vakitlerini takip ediyoruz. Herhalde artık hiç kimse artık çubuğun gölgesini ölçerek namaz vakitlerini tespit etmiyor. Sabah kalktığında ufuk gözleyerek, şafağın doğup doğmadığına bakarak sabah namazına durmuyor. Aynı şekilde 14 asır sonra bu kadar uzay bilgisine vakıf olduktan sonra bazı kardeşlerimizin çabasına saygı duyuyorum. Sadece takvim birliği sağlayacak isek bu doğru değil. Dağlarda tepelerde, hiçbir teknik imkana başvurmadan hilal gözetleyerek veya gözetlediğini söyleyerek takvim birliği sağlamak, bayramlara birlikte girmek, bayramlara birlikte başlamak, sevinçleri paylaşmak mümkün değildir"

Takvim birliğini sağlamak için 1979 yılında İstanbul'da bütün İslam ülkelerinin temsilcilerinin katılımı ile yapılan toplantıda alınan kararı hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bu yıl İslam ülkelerinde Kurban Bayramının farklı zamanlarda ilan edilmesinin gönül coğrafyasında bölünmelere yol açtığını söyledi. Aynı evde kardeşler arasında fitneye sebeb olan bu durumun kesinlikle önlenmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Görmez, sözlerine şöyle devam etti: "Dünyanın herhangi bir noktasında eğer bir rasathane marifetiyle, hilalin doğduğunu tespit edeiliyorsak ve bizim coğrafyamızda imsak vakti girmemişse, ertesi gün başlamamışsa, ertesi günün hilali ile yeni aya hep birlikte gireriz diye karar verildi. Bu karara daha sonra uyulmadı. Gelecekte de takvim birliğinin sağlanması için İstanbul'da 1979 yılında alınan bu kararda ısrarcıyız."

DİYANET DIŞINDAKİ YOLLARLA HACCA GELMEYE ÇALIŞMAYIN

Diyanet İşleri Organizasyonu dışında Türkiye'den çeşitli meslek vizesi ile yola çıkıp Irak'ta alıkonulan hacı adayları ile alakalı bir soru üzerine Başkan Prof. Dr. Mehmet Görmez, şunları söyledi: "Kalbinde Kabetullah aşkı olan insanları, başka ülkelerden dolaştırarak, boş vaadlerde bulanarak, büyük emelleri ile oynamak vebaldir. Son derece yanlıştır. Üzülerek belirteyim, muhtelif ülkeler üzerinden kasap adı altında hileli yollara başvurarak hacı taşımak doğru değildir. Bu büyük umutları ile büyük aşkları ile oynamak hic kimseye bir şey kazandırmaz. Bizim Diyanet olarak hiçbir bilgimiz yok. Irak'ta yaşananlarda da hiçbir dahlimiz yok. Çünkü hac ibadetinin kararlarını sadece Diyanet vermiyor. Hac ve Umre Kurulu diye 6 bakanlığın müşterek olduğu bir kurul marifetiyle karar veriliyor. Türkiye'de 1 milyon 163 bin hacı adayımız gözü yaşlı olarak hac sırasını beklerken, bunların içerisinden bazılarını aldatarak, kandırarak başka yerlerden getirmeye kalkışmanın doğru bir hareket olmadığını ifade etmek istiyorum."

GARİP HACILARA TÜRKİYE SAHİP ÇIKACAK

Suudi Arabistan'ın hac organizasyonu için bilgi almak isteyenleri Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönlendirdiğini anlatan Prof. Dr. Mehmet Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "1981 yılından bu tarafa Diyanet İşleri Türk hacılarını kutsal topraklara getiriyor. 1947 yılında buraya gelen bir büyüğümüz zorluklarla gelen sadece 37 Türk hacısının olduğunu söylemişti. Şimdi yılda 100 bin civarında hacımızı getiriyor. En doğru organizasyonu biz yapıyoruz. Ancak buradaki sıkıntılar sebebiyle her yıl daha mükemmelini bulmak için çalışıyoruz. Bu arada Türkiye'ye muhabbet duyan, bazı ülkelerin hacılarının da kutsal topraklarda geldikleri otobüsler içerisinde kaldıklarını üzülerek görüyoruz. Kalacak yerden sağlık meselelerine kadar birçok sıkıntılarının çözümünde bizim bilgi birikimlerimizle, onlara da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdi bu konuda daha kapsamlı bir çalışma yapmak için karar aldık. Türkiye'den organizasyon yardımı isteyen ülkelerede bilgi ve imkan paylaşımı yapacağız. Dün Hindistan heyeti ziyaretimize geldi. Önemli görüşmelerimiz oldu. Bugün Filistin ekibi ile buluşacağız. Bundan sonra Türkiye'ye yakın ülkelere de organizasyon desteği sağlayacağız"

Haccı bir mektebe dönüştürme gayretleri olduğuna dikkat çeken Başkan Görmez, hac zamanı bin 186 hacı adayının Kur'an-ı kerim okumayı öğrendiğini, bütün ekiplere bayan irşad görevlisi tahsis ettiklerini sözlerine ekledi. - MEKKE

Kaynak: İHA

Son Dakika Dünya İslam Ülkeleri Temsilcileri İstanbul'da Toplanacak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement