17. Avrasya Ekonomi Zirvesi

Litvanya Ekonomi Bakan Yardımcısı Rasa Noreikiene, Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik başarılarının kendilerini çok etkilediğini belirterek, "Biz Türkiye'yi AB üyesi olarak görmekten mutlu olacağız, özellikle Türkiye'nin, Cumhuriyet'in 100. yılını 2023 yılında AB üyesi olarak kutlamasını arzu ederiz" dedi.

Noreikiene, Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen 17. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, Litvanya'nın, Avrupa Birliği (AB) Başkanlık Konseyi'ne geçen yıl 6 ay süreyle Başkanlık ettiğini hatırlatarak, ülkenin, AB Parlamentosu, AB Komisyonu ve AB Konseyi'nin Başkanı ile büyüyen ve açık bir Avrupa için iş birliği yaptığını anlattı.

Litvanya'nın, AB genişleme politikasını uyguladığını, açık ve net bir iletişimi sağladığını aktaran Noreikiene, "Litvanya Türkiye ile müzakerelerin devamından yana... Türkiye ile müzakerelerin sürmesini destekliyoruz. Sırbistan ile müzakerelerin başlamasına da önayak olmuştuk" diye konuştu.

Noreikiene, AB ile Türkiye arasında ekim ayında 22. faslın açıldığını, ayrıca Türkiye'nin AB ile aralık ayında Geri Kabul Anlaşması'nı imzaladığını anımsatarak, AB komisyonu ile Türkiye arasında karşılıklı iş birliğinin başlatıldığını vurguladı.

Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik başarılarının kendilerini çok etkilediğini dile getiren Noreikiene, "Biz Türkiye'yi AB üyesi olarak görmekten mutlu olacağız, özellikle Türkiye'nin, Cumhuriyet'in 100. yılını 2023 yılında AB üyesi olarak kutlamasını arzu ederiz" dedi.

Noreikiene, bilgi teknolojileri konusuna gelindiğinde ise bu konunun ekonominin çok önemli bir parçası olduğunu, bu sektörün Avrupa GSYH'sinin yüzde 5'ini oluşturduğunu belirterek, "660 milyon avroluk bir katkısı var. Aynı zamanda verimliliğin artmasına da katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Bilgi teknolojileri potansiyelini tam kullanarak kamu yönetimini modernize edebileceklerine dikkati çeken Noreikiene, şöyle devam etti:

"Litvanya, bilgi teknolojileri konusuna özellikle önem veriyor. Şu an Litvanya, bu alanda AB ülkelerinin önde gelenlerinden biri. AB'deki kamu alımları hacmine bakıldığında, her yıl AB GSYH'sinin yüzde 90'ı hizmetler ve kamu alımlarına gidiyor. Bu tabii ki ekonomik faaliyetin büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu miktar, 2 trilyon avro kadar.

Büyük hacimli kamu alımlarına önem vermemiz gerekli. Kamu kaynaklarının en iyi ve uygun şekilde harcanabilmesi için bu çok önemli. Bu da şirketler için çok önemli fırsatlar getiriyor, rekabeti de güçlendiriyor. Kamu harcamaların da sosyal ve çevresel alanlar ve inovasyonun desteklenmesi için çok önemli olduğunu biliyoruz. İşte bu nedenle kamu ihaleleri, Avrupa'nın 2020 stratejisinin önemli parçaları olan akıllı, sürdürülebilir, kaynaştırıcı ve dahil edilebilir bir büyümenin ayrılmaz parçaları. Bu kapsamında, modern ve rekabetçi bir AB ekonomisi için dijital bir gündem ve dijital tek bir iç pazar öngörülüyor."

Noreikiene, bu çerçevede kamu ihaleleri konusunda dijital yönergeler hazırlandığına işaret ederek, bütün kamu alımları ihalelerinin en başından, ilandan ödemeye kadar her şeyinin e-sistemle yapılacağı bir yönerge hazırlandığını anlattı.

Bu konunun, ihaleler başından sonuna elektronik yolla yapılacağı için büyük tasarruf sağlayacağından dolayı önemli olduğunu dile getiren Noreikiene, " Dünya Bankası, bunun ortalama yüzde 6 ila 13 arasında tasarruf getireceğini hesaplamış. Sistem, KOBİ'lerin, inovasyona teşvik edilmesi ve şeffaflık açısından verimliliği artıracak, özellikle denetimin daha iyi yapılabilmesini sağlayacak. Şu an Avrupa'daki kurumlar elektronik faturalama standartlarını getirmeye çalışıyor. Elektronik faturalama, kamu ihalelerinde, kamu yönetiminde çok önemli. Bütün AB ülkelerinde bu sisteme geçilmesiyle 2,3 milyar avroluk bir tasarruf sağlanacak" değerlendirmesini yaptı.

- Kamu ihalelerinin e-sistem ile yapılması

Rasa Noreikiene, kamu ihalelerinin e-sistem ile yapılmasının, 2002 yılında başlatıldığını belirterek, "Litvanya'da önce kamu ilanı veriliyor, ihalenin şartları ve ihaleye katlım hepsi elektronik ortamda sağlanıyor. Bu yıldan itibaren elektronik faturalama sistemine geçiyoruz. Bu kadar kısa sürede bu sisteme geçmek şok ediciydi. Ancak istatistiki rakamlar bunun başarılı olduğunu gösteriyor. 2013 yılında bütün kamu ihalesinin yüzde 87'sinin elektronik ortamda yapıldığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu araçların kullanılması büyük yarar getirdiğini dile getiren Noreikiene, kamu ihale merkezinin özetlerine bakıldığında, burada sistemin elektronik olarak yapılmasının özellikle KOBİ'ler için çok kolay ve şeffaf bir sistem getirdiğini, böylece KOBİ'lerin çok daha rahatlıkla ihalelere katılarak çok daha rekabetçi olabildiğini aktardı.

Noreikiene, 2012 yılından itibaren elektronik sistemle yapılan ihalelerin oranının yüzde 22'yi aştığını vurgulayarak, "Tedarikçilerin de yüzde 13'ü e-sistemi kullanarak ihalelere katılıyor. 4 yıl içerisinde ihale süreci 15 gün azaldı" dedi.

İyimser rakamlara karşın hala önlerinde engeller olduğunu dile getiren Noreikiene, bunları, "yerleşik alışkanlıkların değiştirilmesinin zorluğu, yetkinlik olmayışı ve e-ihaleler konusunda bilgi sahibi olunmayışı" şeklinde sıraladı.

Noreikiene, "Kesin olmayan kamu ihale sürecini açıklığa kavuşturduk. Yolsuzlukla etkili şekilde mücadele edebildik. Milyonlarca vergi mükellefinin parasının çarçur edilmesini önlemiş olduk. Yolsuzluk algısı endeksinde de puanımızı yükselttik. Tüm ülkeler kamu ihale sürecine ilişkin bu sistemi kendi ülkelerinde yerleştirmeliler. Elektronik yönetişimi daha da yaygınlaştırmak için bilgi teknolojilerinin bize sağladığı imkanları en iyi şekilde kullanmalıyız" diye konuştu.

"Eski standart ve anlayışlar sona eriyor yeni global bir medeniyet kuruluyor"

Kosova Devlet Bakanı Mahir Yağcılar ise yeni bir devlet olmalarına karşın dünyadaki gelişmeleri ve yenilikleri takip ettiklerini dile getirerek, "Bilgi toplumu ve iletişimi çalışmalarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Oluşturulan eski standart ve anlayışların sona erdiğini aktaran Yağcılar, şunları kaydetti:

"Yeni global bir medeniyet kuruluyor. Dolayısıyla bilişim teknolojileri, internet, elektronik posta, sosyal medya ağları kullanmadan modern kamu yönetimi düşünülemez. Kamu yönetiminin vatandaşla iç içe olması, işlem sürelerinin azaltılması ve yenilikçi olması, ekonomik büyüme, insani kalkınma, sosyal ve kültürel yaşamın takipçisi ve destekçisi olmalıdır. Kamu süreçlerinin hızlandırılması ve sunulan hizmetlerin kalite açısından artırılması ana hedeflerimizden birisidir. 2009-2015 yılı e-yönetim stratejisi ve buna bağlı yasa düzenlemeleri kabul edilmiştir. Amaç kurumlar arası dünyadaki gelişme ve standartlara göre hizmetlerin elektronik sistem ve hizmetlerin kurulmasıdır."

Yağcılar, gelecek dönemde elektronik ikamet kaydı, coğrafi alan, dijital topoğrafi çağrı merkezleri, elektronik evrak işleme sistemi ve diğer hizmet uygulamalarını da yürürlüğe koymaya çalıştıklarını dile getirerek, dünya, bilişim ve teknolojileri alanında hızlı adımlarla giderken kendilerinin geride kalmak istemediklerini anlattı.

Siyasi ve ekonomik kalkınma, demokrasi ve toplumun sürdürülebilirliğinin yenilikçilik ve teknolojiye doğrudan bağlı olduğunun altını çizen Yağcılar, "Tüm ekonomik ve siyasi sıkıntılara rağmen Kosova'da da internet kullanımı hızla artmaktadır. Bu teknoloji çağında, bilişim teknolojilerini kullanabilen devletler kalkınmayı sağlayabilir. Her devlet kendi kamu yönetimiyle hizmet ve bilgilerini en iyi ulaşabilecek vasıtayla kendi vatandaşlarına sunmalıdır. Bu hususlar, devlet ve toplumlararası işbirlikleri kurulması açısından önemlidir. Siber tehdit olayları, ortak hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. - İstanbul