Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Oğuz Can, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinin nasıl uygulanacağıyla ilgili endişeler olduğunu belirterek, "YEKA rüzgardaki mevcut durumla ilgili gelişmelerin önünü kesmiyor. Bir monopoli oluşturulması ve diğer ana akımları kesmesi ile ilgili bir endişe görüyorum, bu yanlış." dedi.
5. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nin ikinci gününde, "RES'lerde Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ve Yerli Üretim" paneli, Can'ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
Can, geçen yıl dünyada devreye giren kurulu gücün yarısının yenilenebilir kaynaklardan oluştuğunu anımsattı.
Dün Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı Başkanı Adnan Z. Amin ile Abu Dabi'de bir araya geldiğini anlatan Can, Zaim'in kendisine " İstanbul'daki Dünya Enerji Kongresi bizim için bir milattı, çünkü daha önceki kongrelerde yenilenebilir enerji hep yan etkinliklerde konuşuluyordu. İlk defa İstanbul'daki kongrede temel temalardan biri oldu." dediğini aktardı.
Can, dünyada yenilenebilir enerjinin yeni bir ivme kazandığını ve hızlı bir değişim içine girdiğini vurgulayarak, Türkiye'nin de buna iyi bir planlama ve sürdürülebilirlik esasıyla ayak uydurması gerektiğini vurguladı.
Dünyada yenilenebilir enerjinin gelişimine bakıldığında Çin, Amerika, Avrupa ve Hindistan'dan sonra Türkiye'nin beşinci sırada yer aldığını belirten Can, yenilenebilir enerjinin gelecek dönemde ülkenin önemli üretim başlıklarından biri olacağını söyledi.
YEKA endişesine açıklık
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan YEKA'ların nasıl uygulanacağıyla ilgili endişeler olduğunu dile getiren Can, şöyle devam etti:
"YEKA rüzgardaki mevcut durumla ilgili gelişmelerin önünü kesmiyor. YEKA'nın üzerinde yerli üretimin sektöre faydası nedir? Bunu anlamamız gerekiyor. Bizim YEKA'dan kastımız teknoloji sahibi olan kurumların Türkiye'de yatırım yetkinliği kazanarak bir faaliyet yapması için. Bir monopoli oluşturulması ve diğer ana akımları kesmesi ile ilgili bir endişe görüyorum, bu yanlış. Çok oyunculu bir sistemden tek oyunculu bir sisteme geçiş endişesi yersizdir. Kulede, kanatta yaptığımız başarıyı başka hangi alanlarla geliştirmeliyiz? Yan sanayi nasıl gelişir? Yatırımları daha etkin nasıl yapabiliriz? Biz bunların alt yapısını sağlamaya çalışıyoruz."
Can, rüzgarda YEKA yönetmeliğinin şirketlerin ortak girişim veya konsorsiyum olarak teklif verebilmesine izin verdiğini ve yapılacak her yarışmanın kendi içerisinde özgün bir yapıya sahip olacağının da altını çizdi.
"Hedefler için yıllık 2,9 milyar dolar yatırım gerekiyor"
Panelde konuşan Borusan EnBW Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Betil, son dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan YEKA kapsamında üreticilere büyük görev düştüğünü söyledi.
Betil, rüzgar enerjisinde istenilen ve amaçlanan hedeflere ulaşılması için hızlı ve radikal adımların yanında gelişmeye açık, sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye pazarındaki rüzgar enerjisi yatırımlarında son beş yılda yüzde 28 oranında artış oldu. Buna rağmen ülkenin yıllık en az bin 300 megavat rüzgar enerji artışına ihtiyacı var. Rüzgarda 2023 hedefine ulaşmak için ise yıllık bin 900 megavat kurulu güç artışı, yani 2,9 milyar dolar yatırıma ihtiyaç var." diye konuştu.
Sektör oyuncularının hedeflere ulaşmak için kendilerine bazı sorular sormaları gerektiğini vurgulayan Betil, "Yerli bir marka mı hedefliyoruz? Farklı işbirlikleri mi yapılmalı? Rüzgar sektöründe yabancı yatırımların rolleri nasıl olmalı?" Bu sorulara yanıt bulmalıyız." ifadelerini kullandı.
Rüzgar enerjisinde yan sanayinin oluşturulması ve rekabet gücünün de artırılması gerektiğini ifade eden Betil, "Şu an, yıllık 280 -300 türbin üretimi gerçekleştiriliyor. Burada, Ar-Ge mi, Ür-Ge mi bu ayrımın yapılması gerekiyor." dedi.
"Sürdürülebilir olursa devamı gelir"
Enercon Genel Müdürü Arif Günyar da güneş enerjisindeki bin megavatlık YEKA'yı örnek göstererek, "Güneş enerjisinde bin megavat, sanayi oluşturmaz ancak bu projelerin sürdürülebilir olması ile yatırımcı buna inanıyorsa devamı gelir. Bu açıdan YEKA can suyudur." değerlendirmesinde bulundu.
Öngörülebilir bir rüzgar pazarının sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli faktör olduğunu aktaran Günyar, "Pazar varsa, üretici de yan sanayici de üretimi artırır." dedi.
"Yerlileştirme engel teşkil ediyor"
Vestas Genel Müdürü Olcayto Yiğit ise rüzgar enerjisinde İspanya, Brezilya ve Danimarka ülkelerinin Türkiye'ye örnek olabileceğini anlattı.
Bahsi geçen üç ülkede yerlileştirme dayatması yapılmadığına dikkati çeken Yiğit, "Yerlilik oranı şartı Türkiye için bir engel teşkil ediyor, realistik olmasını sağlamalıyız, yerlileştirme yol haritasında finansman, hem yurt içi hem de yurt dışına ihraç konularında seçenekler oluşturulmalı." ifadelerini kullandı.
Özellikle Brezilya'da yerlileştirme şartı getirilmeden önce maliyetlerin düştüğünü ve rekabetin arttığını belirten Yiğit, "Ne zamanki yerlileşme sağlanmaya çalışılmış tekrar maliyetler yukarı çekilmiş. Bizim de elimizde finanse edemediğimiz yerli malı ile kalma riskimiz de var. Kule, kanat yapıyoruz ancak yerli destek kalkarsa bütün yatırımcılar ithal kule ve kanat isteyecektir. Türkiye Afrika, Ortadoğu pazarlarına ürün ihracını gerçekleştirmek istiyorsak ihracat kredisinin realize edilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Ekonomi › 5. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?