9. Boğaziçi Zirvesi

T.C Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdürü Emin Sadık Aydın,"Son 10 yıllık süre içerisinde kamu özel ortaklığı yatırımları 50 milyar dolar 130 tane projede gerçekleştirildi." dedi.

Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde, TİM ev sahipliğinde düzenlenen 9. Boğaziçi Zirvesi'nin 3. gününde İş Dünyasının Yeni Büyüme Rotası: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri panelinde konuşan Aydın, özel sektörü çok büyük bir potansiyel olarak gördüklerini söyledi.

Aydın, şunları kaydetti:

"Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada, doğrudan özel sektör kurumları ile çalışıyoruz, politikalarımızı düzgün bir şekilde şekillendirmek ve bu hedefe ulaşabilmek anlamında ortaklığımız Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) gibi ve diğer önemli kurumlarla olan iş birliğimiz devam ediyor.

Türkiye çok yoğun bir biçimde özel sektör katılımından sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden faydalanmakta. Özellikle kamu özel ortaklığı bağlamında son 10 yıllık süre içerisinde kamu özel ortaklığı yatırımları 50 milyar dolar 130 tane projede gerçekleştirildi. Özel sektöre teşvik sunabilmek için vergi muafiyetleri, uluslararası tahkim ve dahil olma hakları da ilgili mevzuatlarında işlendi."

Aydın, en önemli girişimlerinin özellikle kamu özel sektörünün rolünü kalkınmada tespit edebilmek için yapılan İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi'nin kurulması olduğunu söyledi.

Bu merkezin 2011 yılında kurulduğunun altını çizen Aydın, "Türkiye hükümeti UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile birlikte bunu kurdu. Özellikle özel sektörün sürdürülebilir kalkınma hedefleri gündemine katkısını ortaya koymakta. Bu bağlamda kalkınmada özel sektörün rolüne odaklanılmakta." dedi.

"Otonom arabalar bazı ayak işlerini ortadan kaldıracak"

Gelecek Teknolojileri panelinin açılış konuşmasını yapan SAASPASS Eş Kurucusu Fatih Karataş ise "Biz teknolojinin etkisini kısa vadede görmezden geliyoruz. Uzun vadede çok fazla teknolojiye değer atfediyoruz." açıklamasında bulundu.

Teknolojinin işleri nasıl alabileceği, robotların insan gücü ile yer değiştirebileceği konusunda çeşitli söylemlerin olduğunu ama bunun bir de öbür tarafı olduğunun altını çizen Karataş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Örneğin traktör tanıtıldığında çiftçiler işşiz kalacak dendi. Aynı şey ekme,biçme makinaları için de geçerli birçok insan karşı çıktı ve yeni teknoloijiye karşı insanlarda bir korku var insanlarda her zaman yeni bir şey tanıtıldığında bu korkunun canlandığını görüyoruz ama önemli olan şeylerden biri yine insanlar olarak dirençli ve adapte olmamız lazım.

Yeni yetiler var bu yetiler geliştirebilir ve insanların en iyi avantajı elde ediyor olması lazım. İnsan olmaktan gelen avantajı kullanıyor olmak lazım. Otonom arabaların sürücüleri işşiz bırakacağı söyleniyor ama sadece bazı ayak işlerini ortadan kaldıracak. Mesela çok uzun saatlerdir çalışan insanlar çok çalıştıkları için kaza yapıyor. Bu işleri bertaraf etmiş olacak. Buradan insanlığın faydası muazzam ölçüde artış gösterecek. Otonom araçlar daha iyi olacak diye düşünüyorum. İnsanların bazen sürmesinden kaynaklı hatalar bu sayede engellenecek."