Barışkan Ünal - Mehmet Toroğlu - ABD'deki sektör kuruluşları, ABD ile AB arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasının, tüm sektörleri içine alacak şekilde kapsayıcı olmasını, tüm tarifeleri ve tarife dışı engelleri kaldırmasını isterken, müzareke sürecinin de fazla uzatılmamasını ve sorunların daha sonra yapılabilecek ayrı veya ek anlaşmalara bırakılmadan tek bir serbest ticaret anlaşması içinde çözülmesini istiyor.
AA muhabirleri, ABD'nin başkenti Washington'da devam eden ABD ile AB arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakerelerinin ilk turunda "genel havayı" yokladı.
İki tarafın da başmüzarekerecileri yarın yapılacak basın toplantısı öncesinde müzarekelerin içeriğine yönelik bilgi vermekten kaçınsa da sektör temsilcileri şimdiden müzakarelerden beklentilerini ortaya koymaya başladı.
ABD ile AB arasında, "TTIP" adı altındaki serbest ticaret anlaşmasının (STA) gerçekleşmesi halinde, dünyanın en büyük serbest ticaret alanının ve 5 trilyon dolarlık ticaret, yatırım ve satış ortamının oluşması bekleniyor. ABD sektör kuruluşları da böylesine önemli ticari rakamların söz konusu olduğu anlaşmanın daha ilk aşamasından itibaren süreci yakından izlemeyi tercih ediyor.
ABD'deki tüm sektörler, genel anlamda ABD ile AB arasındaki bir serbest ticaret anlaşmasına sıcak bakıyor ama belirli kaygılar da hakim.
ABD ile AB arasındaki gümrük tarifeleri zaten düşük seviyelerde veya yok denecek kadar az. Bu nedenle de müzakerelerde daha çok yasal düzenlemeler ve tarife dışı engeller konusuna odaklanılması bekliyor. Bu nedenle de hiçbir sektör, anlaşmada kendilerinin atlanmasını veya geride bırakılmayı istemiyor. O yüzden her biri, kendi taleplerini dinletme telaşında.
Ancak farklı sektörlerin birleştiği noktalar, müzakarelerin kapsayıcı olması, sektörlerin ticaretini zorlaştıran değil kolaylaştırılan yöntemlerin bulunması, tüm tarifelerin kaldırılması ve tarife dışı engellerin aşılması, sürecin fazla uzatılmaması ve sorunların daha sonra yapılabilecek ayrı veya ek anlaşmalara bırakılmadan tek bir serbest ticaret anlaşması içinde çözülmesi…
"Süreci destekliyoruz"
ABD'deki en eski ve en büyük ticaret birliklerinden olan, 50 eyaletten 12 bin üyeyi temsil eden Ulusal İmalat Sanayi Derneği (NAM), müzakerelerin kapsayıcı olmasını ve tarifeleri ortadan kaldırırken Atlantik'in her iki yakasına da ekonomik yararlar ve istihdam sağlamasını istiyor.
TTIP'nin zaten güçlü olan ABD ve AB ticaretini daha artıracağını ve küresel piyasada daha da güçlü konuma getireceğini belirten NAM Uluslararası Ticaret Politikası ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Direktörü Jessica Lemos, kuruluş olarak uzun süredir ABD ile AB arasında böyle bir anlaşma yapılmasını talep ettiklerini kaydetti.
Lemos, ekonomik büyümeyi artıracak ve istihdam yaratacak, tüm tarifeleri ortadan kaldıracak, tarife dışı bariyerlere ve yasal farklılıklara yanıt verecek, telif haklarını ve girişimciliği koruyacak bir anlaşmayı desteklediklerini dile getirdi.
"Dengesiz gümrük tarifeleri kaldırılmalı"
Bebek bezinden elektronik ve otomotiv endüstrisine, sağlıktan mobilyaya birçok alanda üretim yapan dokuma olmayan kumaş endüstrisi, anlaşmasının ekonomik potansiyelleri konusunda çok umutlu...
Ancak anlaşmanın "dengeli olmayan gümrük tarifelerini ortadan kaldırmasını ve tüm üretim sektörünü etkileyen tarife dışı engelleri ele almasını" isteyen sektör temsilcileri, şu anda AB'nin, ABD'den gelen dokuma olmayan kumaş endüstrisi kollarına yüzde 4.3 tarife uyguladığına dikkati çekiyor.
Sektörü temsil eden kuruluş olan INDA devlet ilişkileri direktörü Jessica Franken, anlaşmanın başarılı olması için "iddialı piyasa girişi düzenlemeleri, sıkı telif hakları standartları ve uygun düzenleyici işbirliği hükümleri"nin bulunması gerektiğini söyledi.
"Müzakereler kapsayıcı olmalı"
Amerika Çiftçilik Bürosu Federasyonu Uluslararası Tarım Politikası Kıdemli Direktörü David Salmonsen, müzakerelerin kapsayıcı olması ve gıda ile tarım ürünlerinin ticaretine dair tüm görünümleri içermesi gerektiğini kaydetti.
Tarımda, ABD ve AB'nin zaten canlı ticari ilişkisi olduğunu dile getiren Salmonsen, "Ancak hala bazı bariyerler var ve bundan daha iyisini yapabiliriz" dedi.
Salmonsen, bu noktada bilimsel temellere dayanan kurallar oluşturulmasının önemine işaret ederek, müzakerelerin sadece şu anki tarife dışı engelleri kapsamakla kalmayıp, gıda ve tarım ürünleri ticaretinde hem şu ana hem de geleceğe yönelik bir mekanizma oluşturulmasını sağlaması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Salmonsen, "Biz sonuca bakıyoruz, müzarekelerin uzamadan sonuçlanmasını bekliyoruz. Tüm sorunların da ötelenmeden ticaret anlaşmasının içinde çözümlenmesini istiyoruz" dedi.
ABD Tahıl Konseyi Bioteknoloji ve Ticaret Polikitaları Direktörü Floyd Gaibler de müzakerelerin kapsayıcı olması ve engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederek, "Müzakereler risk değerlendirmesini de içermeli" diye konuştu.
-"Eşi görülmemiş bir fırsat"
Business Coalition for Transatlantic Trade (BCTT) bünyesindeki gıda ve tarım çalışma grubu adına katılımcılar arasında yer alan Amerika Et Enstitüsü Başkan Yardımcısı William Westman, ABD ile AB'nin tarım alanındaki ticareti birleştirildiğinde 2012 yılında 26.5 milyar dolarlık hacme sahip olduğunu belirterek, bunun daha da geliştirilme potansiyeli taşıdığını söyledi.
Müzerekelerde kendileri için en önemli konunun hijyen ve bitki sağlığı tedbirleri ile ticaretteki teknik bariyerler olduğunu belirten Westman, müzakerelerin, ithalat tarifeleri ve kotalar ile teknik bariyerler ve yasadışı hijyen şartlarının ortadan kaldırılmasının yanı sıra tarım ve gıda ürünlerinde uluslararası ticaretin temel standartlarını oluşturma açısından eşi görülmemiş bir fırsat yarattığını ifade etti.
Westman, "Müzakereler ticaret ve yatırımların tüm görünümlerini içerecek şekilde kapsayıcı olmalı. Özellikle gıda ve tarım ürünlerinde hiçbir şey dışarıda bırakılmadan herşey masada tutulmalı. Herşey tek bir 'taahhüt' şeklinde olmalı, yani erken hasat veya ayrı bir anlaşma gibi durumlara gidilmemeli" dedi.
ABD'nin, AB'ye gıda ve tarım ihracatındaki tarife ve kotaların kaldırılması, "anti-damping"in önüne geçilmesi ve tarife dışı olarak hijyen ve bitki sağlığı konusundaki bariyerlerin çözülmesi gerektiğini dile getiren Westman, bu noktada da zaman çizelgesinin mümkün olan en yakın zaman şeklinde ayarlanması gerektiğini anlattı.
-"Tüm dünya geleceğine yönelik standartlar oluşturacak"
Tarım ürünlerinin korunmasına yönelik faaliyet gösteren, tarım ve haşere ile mücadelede ABD'nin en büyük organizasyonu CropLife America'nın kıdemli danışmanı Douglas Nelson, müzakerelerde ABD ve AB'nin üstesinden gelmesi gereken birçok konu bulunduğunu belirterek, TTIP'nin ABD'nin ve AB'nin daha önce yaptığı tüm diğer serbest ticaret anlaşması müzakerelerinden çok farklı olacağını kaydetti.
Nelson, TTIP'nin gerçek faydasının, sadece iki taraf arasındaki farklılıkları azaltmakla sınırlı kalmayıp gelecek için tüm dünyaya standartlar oluşturacağını dile getirdi.
-"Ürün standartlarına yönelik düzenlemelerdeki farklılıklar sorun"
Birçok materyal, ürün, sistem ve servis konusunda teknik standartlar için gönüllü konsensüs hizmeti veren 125 ülkeden üyelere sahip uluslararası standart organizasyonu American Society for Testing and Materials (ASTM) Başkanı James Thomas, ürünlerin standartlarına yönelik ABD ile AB arasında uyumlaştırmaların gerektiğine dikkati çekiyor.
Avrupa'nın standartlar konusunda ABD sistemiyle birçok noktada aynı hedefleri paylaştığını belirten Thomas, yine de Avrupa sisteminin kendi iç marketine yönelik çalışmaların kolaylaştırılmasında çok etkili olmasına rağmen ABD sistemi ve ABD'nin serbest ticaret ortaklarının standart sistemiyle çok fazla bağlantısının bulunmadığını söyledi.
Thomas, bu noktada, ürünlere yönelik "katılım modelleri, uluslararası standartların kullanımı ve belirli Avrupa standartlarına yönelik doğrudan olmayan referanslar yapma" gibi önemli konulardaki farklılıkların ABD'li firmaların aleyhine işleyebileceğini belirterek, "Çünkü, bu tür bir durum bir ürünün farklı pazarlar için tamamen yeniden dizayn edilmesi anlamına geliyor" dedi. Thomas, bu nedenle bu alanlardaki farklılıkların ve belirsizliklerin giderilmesi gerektiğine işaret etti.
Bu noktada, Avrupa ürün standartlarının günümüzün küresel standartlarını daha iyi yansıtacak şekilde modernleştirilebileceğini belirten Thomas, bunun yanında AB'nin, ABD'deki standart organizasyonları tarafından geliştirilen belirli küresel standartlara yönelik "doğrudan olmayan referanslar" konusunda esneklik yaratabileceğini kaydetti.
-"Sadece AB ve ABD'ye değil, tüm dünyaya olumlu etki yapabilir"
Enformasyon Teknolojisi Endüstrisi Konseyi'ni (ITI) temsilen Ken Salaets, daha harmonize olmuş ve daha uyumlu bir transatlantik pazarın sadece ABD ve AB'ye değil, tüm dünyaya olumlu etkiler yaratacağını söyledi.
Özellikle standartlar ve düzenlemeler konusunda eğilinmesi gerektiğini belirten Salaets, verilerin korunması ile güvenlik ve özel mahremiyet konularına önem verilmekle birlikte veri akışlarının da sınırları geçebilmesine izin verilmesi gerektiğini kaydetti. - Washington DC
Son Dakika › Ekonomi › ABD'de Sektör Kuruluşları, ABD AB Arasındaki Olası Sta'ya Nasıl Bakıyor? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?