Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, doğalgaz piyasalarında sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) payının giderek arttığını belirterek, "Kaya gazındaki sessiz devrim artık LNG devrimiyle devam edecek. Avusturalya ve ABD'den de ciddi miktarda LNG girişi var. Bu ilave gaz piyasada LNG'nin payını ciddi şekilde artırıyor, bunun yıl içinde etkileri olacak. Gaz ithalatçılarının eli güçlenmiş olacak ve birçok ihracatçı müşteri arayışına girecek." dedi.
Birol, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017'nin "Küresel ve Bölgesel Enerji Görünümü" oturumunda yaptığı konuşmada, ABD'deki kaya gazı ve petrolündeki gelişmelerin küresel piyasaları da etkilediğini, kaya gazı ve petrolü maliyetlerinin ABD'de çok düşük bir seviyede olduğunu anlattı.
Birol, konvansiyonel petrol projelerinde yatırım kararı verildiğinde öncelikli olarak petrolün ilk verilişinin 5-6 yıllık zamanda olduğunu ama kaya petrolünde kuyu açıldıktan hemen sonra ilk akışın gerçekleştirilebildiğini söyledi.
Teknolojik gelişmeler sayesinde ABD'de kaya petrolü üretiminin maliyetinin ciddi bir şekilde düşüşe geçtiğini aktaran Birol, böylece hem ucuz hem de üretim açısından esnek bir kaynağın ortaya çıktığını vurguladı.
Birol, konvansiyonel petrol üretiminde geçen yıl son 70 yılın en düşük proje rakamlarıyla karşı karşıya kalındığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"ABD'de kaya gazı ve petrolünden elde edilen enerji, 2016'da küçük çaplı bir düşüş yaşanmasına rağmen artış trendinde. Bu yıl da bu artışın devam edeceği yönünde beklentimiz var. ABD'deki kaya gazı ve petrolü üretimi Irak'taki üretime eşit hale gelecek ki Irak önemli oyunculardan birisi sektörde. Bu küresel petrol piyasalarında kesinlikle büyük bir değişiklik anlamına geliyor. Belki de ABD'deki petrol ve gaz üretim tahminlerimizi revize etmemiz gerekebilir. Fakat, kaya petrolündeki artışa rağmen, ABD hala petrol ithalatçısı konumunda bulunuyor. Ortadoğu her zaman önemli bir petrol ihracatçısı olmayı sürdürecek. ABD'den sonra Brezilya ve Kanada'da da petrol fiyatlarındaki düşüşten önce karar verilen projeler var. Bu büyümeye karşın, buradaki konvansiyonel petroldeki aktivitelerin düşüşe geçmesinden dolayı, petrol piyasalarının 2020'lerde daraldığını da görebiliriz."
"Gaz ithalatçılarının eli LNG ile güçlenecek"
Bundan 8 yıl önce "kaya gazıyla ilgili sessiz bir devrim başlıyor" dediklerini ama o dönemde kaya gazının çok da fazla masaya yatırılmadığını anımsatan Birol, "Kaya gazındaki sessiz devrim artık LNG devrimiyle devam edecek. Gaz, iki şekilde aktarılıyor ya boru hattıyla ya da LNG ile. Birkaç yıl önce boru hatlarının payı dominanttı ama günümüzde LNG'nin çok bariz bir paya sahip olduğunu görüyoruz. Burada LNG piyasalarında Katar'ın da oynadığı bir rol söz konusu ama Avusturalya ve ABD'den de ciddi miktarda LNG girişi var. Bu ilave gaz, piyasada LNG'nin payını ciddi şekilde artırıyor, bunun yıl içinde etkileri olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu gelişmenin ilk etkisinin LNG kontratlarında ve bu kontratların nasıl oluşturulduğunda görüleceğini belirten Birol, şöyle devam etti:
"İkincisi de, Kanada, Tanzanya ve Mozambik'in LNG piyasasına katılımıyla, gaz ithalatçılarının eli güçlenmiş olacak ve birçok ihracatçı müşteri arayışına girecek. Türkiye de bu noktada bazı adımlar attı, yeni LNG terminali var ve yüzer santral de. Avrupa'da da bu konu tartışılıyor. Oradaki mevcut sözleşmelerin yüzde 75'i bu dönemlerde sonuçlanacak. LNG'nin piyasaya sıkı bir giriş yaptığı dönemde Avrupa'daki ithalatçıların da eli güçleniyor. Son 7 yıllık dönemde dünyada 14 yeni ülke ilk kez hayatlarında LNG ithal etmeye başladılar. Bu çok önemli bir gelişme."
"Avrupa'da karbondioksit salınımları düşmedi"
Birol, aynı zamanda yenilenebilir enerjide de maliyetlerin çok ciddi oranda düşmesine rağmen hala bu kaynaklara hükümet desteğinin devam ettiğini söyledi.
Gelecek dönemde "Hindistan ve güneş" ile "Çin ve rüzgar" ifadelerinin sıklıkla bir arada görüleceğini dile getiren Birol, Türkiye'nin de hidrolik kaynakların yanı sıra güneşte büyük bir potansiyeli olduğunu ve bu konudaki projelerin önemli bir yer tuttuğunu kaydetti.
İklim değişikliğine karşı yürütülen mücadele ile de değerlendirmelerde bulunan Birol, karbondioksit salınımlarının onlarca yıl boyunca arttığını ama 2015 ve 2016'da bu salınımlarda bir düşüş meydana geldiğini, burada en önemli katkılardan birinin de ABD ve Çin'den geldiğini fakat Avrupa'da karbondioksit salınımlarında bir düşüş gerçekleşmediğini anlattı.
Birol, ekonomik büyüme olmasına rağmen bu salınımların düştüğüne dikkati çekerek, "Artık iktisadi büyüme ve salınımlar arasındaki ilişki bozuldu." ifadesini kullandı.
Çin'in yalnızca yenilenebilir enerji değil, nükleerde de lider haline geldiğine işaret eden Birol, küresel enerji piyasalarındaki dönüşüm içinde elektrikli araçların satışlarında da bir patlama yaşandığını ama bunun hala toplam otomobil satışlarının küçük bir kısmını oluşturduğunu söyledi.
Enerjideki bu dönüşüm içerisinde dünyada hala 2,7 milyar insanın ilkel enerji kaynaklarını kullandığını hatırlatan Birol, bu durumun insanların yemek pişirme alışkanlıklarından sağlıklarına kadar birçok konuda etkisi olduğunu ifade etti.
Birol, 22. Dünya Petrol Kongresi'nin de İstanbul'da yapılacağını anımsatarak, petrol ve gaz sektörünün jeopolitik gelişmeleri nasıl etkileyeceğini ve kendilerinin de bu konuda bir rapor yayımlayacaklarını sözlerine ekledi.
Son Dakika › Ekonomi › Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?