Bakan Çelik: Benden Aidat İsteyen Sendikacı Oldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işçinin hakkını savunacak sendikacı aradığını belirterek, "İsmini vermek istemediğim bir sendikacı diyor ki; 'Bana aidat verir misiniz?' Aidat ne? Sendikanın kasasına girecek para. Ben işçinin kasasına, cebine ne gireceğini arayan sendikacı arıyorum" dedi.

Bakan Faruk Çelik, Bursa'da yayın yapan 'Olay TV'de dün gece düzenlenen programda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, gündem ve Bakanlığın çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

Bakan Çelik, bir soru üzerine, Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki patlamaların sabotaj olduğunu, faillerin bulunduğunu söyledi. Çelik, "Failler elde edildiği için kaynağına inme mücadelesi şu an devam ediyor. Suriye'nin bölünmesinden medet uman kesimlerin yaklaşımı, provokasyonu da olabilir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye lideri Beşar Esad ile aynı olduğunu söylemesini eleştiren Çelik, "Aleni olarak Türkiye'nin politikalarını dışarıda açığa düşürecek veya yanlışmış gibi bir imaj uyandıracak, Türkiye'yi şikayet edecek bir noktada iseniz, sizin nereniz güvenilecek?" diye sordu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 'Çözüm süreci'nde ana muhalefet ile ortaya çıkan uzlaşma sorununa ilişkin şunları söyledi:

"Bu memlekette, PKK işinin çözümünde MHP'nin öncülük yapması lazım. İnanç, özellikle baş örtüsü ve benzeri sıkıntıların çözümünde, CHP'nin öncülük yapması lazım. Alevi kardeşlerimizin sorunlarının çözümünde AK Parti'nin öncülük yapması lazım. Bu çok ileri bir şey. Siyasetçilerden istediğim çok ileri bir şey. Bizim kronik hale gelen bu büyük, ana sorunların çözümü için ittifaktan başka şansımız yok. Eğer sağ duyulu isek."

THY ve Çaykur'daki grevleri değerlendiren Çelik şöyle konuştu:

"Hava- İş ile THY arasında toplu sözleşmeye oturuldu mu? Oturuldu. Anlaşma oldu mu? Oldu. Toplu Sözleşmede bulunan hiç bir konuda uzlaşmazlık yok. 305 kişinin tümü için yargı iade kararı alırsa ve idare de 'Evet ben sizinle çalışmak istiyorum' derse işe başlatılır. İkisi de yasal çerçevede olacak olan bir netice. Ama bu toplu sözleşme konusu değil. Çaykur'da 10 bin işçi var. 5 milyon ek para çıkarttık. 4 aylık süre için her işçiye 250 TL para veriyoruz. Diğer işçilere vermediğimiz veriyoruz. Gidin 'Ey işçi kardeşim sizin için 5 milyon TL kazanç elde ettik' deyin 'Gelin imzalayın' dedik. Gecenin birinde sendika bu parayı almayı beceremedi. Ben hak aramayı bilen günümüze, 2013 yılına gelmiş sendikacı arıyorum. Ne acı bir şey. Sendikacı arıyorum ki işçinin hakkını arasın. İsmini vermek istemediğim bir sendikacı diyor ki 'Bana aidat verir misiniz?' Aidat ne? Sendikanın kasasına girecek para. Ben işçinin kasasına, cebine ne gireceğini arayan sendikacı arıyorum. Bunun mücadelesini verelim. On binlerce işçi kıdem tazminatını hak edemiyor. 'Kıdem tazminatını 12 aylıktan aylığa çevirelim, her işçinin hesabına kıdem tazminatı aylık olarak yatsın' diyorum proje getiren sendikacı yok. 20'nci Yüzyıl sendikacılığı ile 2013 yılında sendikacılık yapılamaz. Bugüne geleceksiniz. İşçinin hakkını düşüneceksiniz. Emeğin, alın terinin hakkını ve kutsallığını bilerek ona ne kazandırırım diye yeni formüller bulacaksınız. Endüstriyel gelişime göre yeni çözümler üreteceksiniz."

Erken emeklilik içinde çalışmaların yürütüldüğünü kaydeden Bakan Çelik, mali boyutunun ve kaldırılabilir olup olmadığının araştırıldığını dile getirdi.

Bakan Çelik, 4C'liler içinde statü değişikliği yapılıp yapılamayacağının incelendiğini son sözü ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söyleyeceğini vurguladı. - Bursa