'Emlakta Patlama İçin Erken' - Son Dakika
Ekonomi

'Emlakta Patlama İçin Erken'

\'Emlakta Patlama İçin Erken\'

Dünyanın En Büyük Dört Denetim ve Danışmanlık Şirketinden Biri Olan Pricewaterhouse Coopers'ın Ceo'su Sam Dipiezza, 'Türkiye Şu Anda Gelişmekte Olan Ülkeler Arasında En Cazip Pazarlardan Biri' Dedi.

17.04.2007 01:40

Dünyanın en büyük dört denetim ve danışmanlık şirketinden biri olan Pricewaterhouse Coopers’ın CEO’su Sam DiPiezza, "Türkiye şu anda gelişmekte olan ülkeler arasında en cazip pazarlardan biri" dedi.

Türkiye’de geliri artan orta sınıfın yabancı sermayeyi çeken unsurlardan biri olduğunu belirten DiPiezza, gayrimenkul sektöründe fiyat şişkinliğinden henüz bahsedilemeyeceğini söyledi.

ULUSLARARASI denetim ve danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers’un (PWC) CEO’su Sam DiPiazza, Türkiye’yi gelişmekte olan en önemli ülkelerden biri olarak gördüklerini belirterek, "Türkiye büyüme için çok cazip ve büyük fırsatlar sunan bir pazar" dedi. 140 farklı ülkede, toplam 140 bin çalışanıyla 2006’da 22 milyar dolarlık bir geliri yakalayan PWC’nin CEO’su Sam DiPiazza ile İstanbul ofisini ziyareti sırasında, Türkiye’nin yanısıra uluslararası denetim sistemi, şeffaflık, dünyayı sarsan mali skandallar, yabancı sermaye konuları üzerinde sohbet etme fırsatı bulduk. İtalyan asıllı olan DiPiazza, "Bu Türkiye’ye ikinci gelişim. İlkini geçen yıl kasım ayında Dünya Muhasebe Kongresi sırasında yaptım. Ancak bu gerçek anlamda pazarı anlayabileceğim ilk ziyaret. Bu ziyaretimde yoğun bir gündem ile pazarı inceleme şansım oldu. Türkiye’yi gelişmekte olan en önemli ülkelerden biri olarak görüyoruz" diye konuştu. PWC’nin CEO’su Sam DiPiazza, sorularımızı şöyle cevapladı:

Sizce Türkiye hálá gelişmekte (emerging) olan bir piyasa mı? Bazı uzmanlar, Türkiye’nin artık gelişmiş bir pazar olduğunu düşünüyor.

- ’Emerging’ ilginç bir kelime. Türkiye, dünya ortalamasının çok üstünde büyüme imkanı sunuyor. Penetrasyon (yaygınlaşma) ve büyüme için önemli fırsatlar var. Batı Avrupa ile kıyaslarsak, orada pazar belirli bir olgunluğa erişmiş ve fırsatların büyük kısmı tamamlanmış. Türkiye ise yeni fırsatların var olmaya devam ettiği bir pazar. Bu nedenle olgunlaşmış pazarlara göre Türkiye’yi hala gelişmekte olan çok dinamik bir pazar olarak nitelendiriyorum.

GELİRİ ARTAN ORTA SINIF ÇEKİYOR

Yabancı sermaye açısından gelişmekte olan ülkelerdeki fırsatlardan biraz bahseder misiniz? Yatırım yapmak için sizce en iyi sektör hangisi?

- Türkiye’de birçok sektörde büyüme var. Yurtdışından oldukça yatırım çeken sadece finans, banka ya da sigorta sektöründe değil, üretime dönük ve perakende gibi sektörlerde de küresel oyuncuların Türkiye’ye geldiğini görüyoruz. Ve bu yatırımcılar, sadece düşük maliyet nedeni ile gelmiyor. Türkiye’deki tüketicilerin ortalama gelir artışının hızlandığı yatırımcılar tarafından gözleniyor. Bu artıştan yararlanmak isteyen şirketler de yatırıma yönleniyor.

BÖLGESEL KONUM AVANTAJA DÖNEBİLİR

Türkiye’ye yabancı sermaye akışı, ne kadar sürer, mesela bir 10 yıl devam eder mi? Bunun devamı için Türkiye neler yapmalı?

- PWC olarak devam edeceğini düşünüyoruz ve öyle olacağını umuyoruz. Bizim işimiz ekonominin istikrarlı büyümesine bağlı. Bence, bu sorunun cevabı hükümetin politikalarında yatıyor. Reform çalışmaları, mali reforma odaklanılması, IMF ve AB sürecinin getirdiği disiplin önemli. Fırsatların olduğu istikrarlı bir ortam, küresel oyuncular için fırsat anlamına gelir; bu nedenle uzun vadede ilerleme için bu büyük bir şans. İstikrarın devamı için mali disiplin mutlaka sürdürülmeli. Bölgesel konumunu avantaja çevirmek için altyapı yatırımları devam etmeli. Yabancı yatırımcı çekmek için vergi düzenlemeleri de gözden geçirilmeli. Sağlık ve eğitime odaklanmalı. Mülkiyet hakları ile ilgili çalışmalar da yapılması gerekli. Türkiye, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) süreçlerini uzun vadeli bir tutum olarak görmeli ve sürdürmeli. Büyüdükçe Avrupa içinde önemli yeri olacaktır.

Türkiye’yi izleyenler şahıs veya partiye değil istikrara bakıyor

Bu ay cumhurbaşkanlığı seçimi var. Kasım’da da genel seçimler olacak? Seçim sonrasında hükümet değişirse; yatırımcıların bakış açısı değişir mi?

- Bence; küresel yatırımcılar, şirketler, CEO’lar, Türkiye’yi yakından takip edenler doğru ekonomi politikaları ile ilgileniyor. İstikrarlı olmasını istiyorlar. Hangi parti olduğu ile ilgilenmiyorlar. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olup olmayacağı Türk insanını ilgilendiriyor ama yatırımcıları değil. Yeni hükümet kim-ne olursa olsun, reformlardan uzaklaşırsa, daha az disiplinli olursa, iyi-istikrarlı ekonomi politikası uygulamaktan uzaklaşırsa insanlar zarar görür çünkü yatırımcılar geri çekilir. Küresel CEO’ların da böyle olabileceğine ilişkin bir düşüncesi yok zaten. Küresel CEO’lar bunu 5 yılda bir olan bir değişimden ibaret olarak görüyorlar, ve işlerine devam edecekler. Kim kazanır bilmem ama ekonomi ve iş hayatında gerçekleştirilen reformlar sürdürülmeli.

Dengesiz büyüyen emlak piyasasında risk vardır

Sermaye piyasalarından gayrimenkul - emlak sektörüne büyük bir nakit akışı var. Bu gayrimenkul fiyatlarında dünya genelinde bir hızlı yükselişe, deyim yerindeyse, şişmeye neden oldu. Bu koşullarda bu balon patlarsa, yatırımcıların güvenini sarsacak bir gelişme olacağını düşünüyor musunuz?

- Türkiye’de nasıl bir artışın yaşandığını tam bilmiyorum. Dengesiz bir şekilde büyüyen emlak piyasası risk taşıyabilir. Türkiye’de bunun yaşandığını düşünmüyorum. Bence iyi alanlara istikrarlı yatırımlar yapılıyor. Hükümet bunu takip etmeli. Dünyanın diğer bölgelerine bakarsanız gayrimenkul sektörünün hızlı bir şekilde dengesizleştiği görülüyor. Bazen ABD’de belirli piyasalar bir süre hızlı yükselişe geçer ama zamanla kendisini dengeler. Londra’da emlak fiyatlarında enflasyon yaşanır ama kendisini dengeler. Hong Kong’ta 1990 sonlarında bir dengesizlik yaşandı, dengenin yeniden sağlanması yıllar sürdü. Emlak sektörünün spekülatif yapısı tehlikeli olabilir ancak bunu gözlemlemeniz gerçek değeri takip ederek önceden önlem almanız yeterli. Binaların kullanımına, kapasite fazlası olup olmadığına bakarak bunu anlayabilirsiniz. Ancak emlak fiyatlarında bir balondan söz etmek mümkün değil. İstanbul’a değil, Türkiye geneline bakmalısınız. Emlak fiyatlarında aşırı ve bahsettiğiniz balonların yaşandığı pazarlar, gayrimenkul sektörünün tek itici güç olduğu pazarlar. Ancak Türkiye’deki durum kesinlikle bu değil. Sadece inşaat değil, diğer sektörlerde de ilerlemeler var. Ancak takipte olun. Büyümede inşaat çok önemli bir pay almaya başlarsa, önlem alın. Türkiye’nin dünyadan kopuk olmadığını da unutmayın.

Spekülasyonlar çok az ama Türkiye de dikkatli olmalı

PWC CEO’SU Sam DiPiezza, spekülatif piyasaların çok daha dikkatli olması gerektiğine dikkat çekerek, "Pazarı haddinden fazla düzenlemeyle sınırlandırmak iyi değil. Türkiye de gerekli düzenlemeleri yaparak piyasanın istikrarlı işlemesini sağlamalı. Türkiye’de denetimlerin artık daha doğru bir şekilde yapıldığına inanıyorum ve güvenim var" diye konuştu. Türkiye’nin de mali skandallar konusunda daha dikkatli olması gerektiğini belirten DiPiezza, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk ekonomisinde son 5 yılda büyük ilerleme yaşandı. Küçük bir pazar olmasına rağmen Ortadoğu’daki birçok pazarlarla kıyaslandığında spekülasyonlar çok daha az. Bu çok olumlu. Buradaki düzenleyici kurumlar yaklaşımlarında oldukça mantıklı gözüküyor. Aşırı değil, doğru düzenlemeler var. Ancak bu düzenlemelerin doğru bir şekilde, yüksek standartlarda uygulanması gerekiyor. Bunu da doğru insanlarla yapmalısınız. Türkiye genel olarak doğru yolda ilerliyor. Türkiye UFRS’yi birçok ülkeden daha hızlı bir şekilde uygulamaya başladı. Mecliste görüşmeleri devam eden yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, Mortgage Yasası, önemli adımlar. Hükümetin reformlara devam etmekte kararlı olduğu gözlemleniyor.

Türkiye’nin gelişmekte olan cazip bir pazar olduğunu söylediniz. Bu cazibe için küresel büyük oyuncular geliyor. Türkiye’de de Enron benzeri skandallar yaşanır mı?

- Başarısız olan şirketlere bakarsanız: Enron, Worldcom, Parmalat bunlar merkez ofislerde, yerel düzeyde gerçekleşti; büyük yabancı yatırımcı olduğundan değil. Yabancı yatırımcı istikrarı beraberinde getirir. Çünkü yabancı yatırımcı istikrarlı, uzun vadeli büyüme ile ilgilenir. Son yıllarda yabancıların Türkiye’ye gelişi Türkiye için büyük fırsat. Yeni yatırımlara ve altyapının gelişmesine olanak sağlıyor. Ayrıca Türkiye’nin rekabet gücünü yükseltmesi gerekiyor. Buradaki asıl konu hükümetin kurumlarını güçlendirme konusuna odaklanmaya devam edip etmeyeceğidir.

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi 'Emlakta Patlama İçin Erken' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement