Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Soma'da tütün ve zeytin üretimi azaldığı için madencilik yapıldığı iddiasına ilişkin, " Türkiye'nin her bölgesinde vatandaşlarımızın zirai veya hayvancılık faaliyetinden karnını doyuracak kadar bir işletme yapısı kurmayı hedefliyoruz. Zaten Toprak Koruma Kanunu'nu da tam da bunun için çıkardık" dedi.
Eker, Dünya Süt Günü etkinlikleri kapsamında basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkiye'nin süt üretiminde dünyada Çin'i izleyerek ikinci sıraya yerleştiğini belirten Eker, hayvan hastalıklarına yönelik destekleri ve hayvan varlığında gelinen durumu anlattı. Geçen yıl AB'ye süt ve süt ürünleri ihracatına başlandığını belirten Eker, ülkede tarım ve hayvancılıktaki gelişmelerle son 11 yılda 24 bin yeni çiftlik kurulduğunu anlattı.
Eker, "Türkiye toplam tarım bütçesinin yüzde 4'ünü hayvancılığa ayırıyordu. Miktar olarak yüzde 4, 2002 yılında 83 milyon liraya tekabül ediyordu. Bu destek bu yıl 2,2 milyar liraya çıktı. Esas bütün mesele buradaki bakış açısının değiştirilmesidir. Üretimine, ıslahına, verimliliğine, hastalıkla mücadelesine çok ciddi katkı sağlıyor. Destekleme kalemlerine çok ciddi artış getirdik" diye konuştu.
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği aracılığıyla yatırım ve işleme kredilerine yüzde 25-100 arasında sübvansiyon uyguladıklarını kaydeden Eker, bugüne kadar 7,1 milyar lira sübvansiyonlu kredi kullandırıldığını söyledi. Eker, şöyle devam etti:
"2013 yılında IPARD destekleri için 399 milyon lira bütçe ayrıldı. DAP ve GAP illerindeki büyükbaş hayvancılık yatırımlarına yüzde 40 hibe desteği sağlanıyor. 2003 yılından bu yana süt sığırcılığı projesi uygulayan kooperatiflere 1,5 milyar liranın üzerinde kaynak kullandırıldı. 2002 yılında eşdeğer miktarda süt ve süt ürünleri ihracat ve ithalatı yapılırken, 2013 yılında 108 milyon dolarlık dış ticaret fazlasıyla 243,3 milyon dolarlık ihracat yapar konuma gelindi. Koyun, keçi varlığında yüzde 21 artış meydana geldi."
"Süte müdahale edecek"
Bakan Eker, 2023 hedeflerini şöyle anlattı:
"Hayvansal üretimde kırsal istihdama verilen önem artırılacak, küçük aile işletmelerinin fiziki ve genetik alt yapıları iyileştirilecek. Yakın bir gelecekte süt fazlası oluşmaması için süt ve et dengesini sağlayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. GAP, DAP, DOKAP illerinde etçi tip hayvancılığın daha ön plana çıkarılması ve buradaki işletmelerinin etçi hayvancılığının kalitesinin artırılmasını hedefliyoruz. Sözleşmeli süt tedarik mevzuatı hazırlıyoruz. Bu hem tüketici hem sanayici hem de üretici açısından önemli. Bunlar bir araya gelmek suretiyle iki tarafın da sağlığına bir mekanizma kurulacak. Et ve Süt Kurumunun ana statüsünde bir değişiklik yapıldı. Birkaç gün içerisinde bu yayımlanır. Et ve Süt Kurumu, süt piyasalarına müdahale edebilecek yasal alt yapıya kavuşmuş olacak. Marmara Denizi'nin güneyine ve doğusuna doğru şaptan ari bölge çalışmaları genişletilecek. Çiğ sütte somatik hücre ve toplam bakteri sayısı çağdaş normlara ulaştırılacak. Endüstriyel süt üretimini 2023 yılında 12 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz. Sürü ortalamasında inek başına süt verimini 2023 yılında 7 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz."
Tarımsal destek ödemelerinin 4,4 milyar lirasının yılın ilk dört ayında yapıldığını, bu ay sonuna kadar 1 milyar 641 milyon liranın daha ödeneceğini belirten Eker, bu yıl için toplam 9,7 milyar liralık toplam desteğin 6 milyar lirasının ilk 5 ayda ödenmiş olacağını vurguladı.
Türkiye'nin süt tozu üretiminde önemli mesafe kat ettiğine de değinen Eker, "Bu ihtiyacın tamamı Türkiye içerisinden sağlanıyor. Türkiye artık bunu ithal etmekten kurtuldu" diye konuştu.
Soma'daki maden faciası
Eker, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. "Soma'daki maden kazasından sonra tarım arazilerinin azaldığı iddiası var. Tütün ve zeytin üretiminin azalması nedeniyle bölgedekilerin madenciliğe yöneldiği iddiası var. Bakanlık olarak Soma'da tarım arazilerinin tekrar canlandırılması ile ilgili bir çalışmanız olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Bakan Eker, Türkiye'de tarım reformunu ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nu bu nedenle önemsediklerini söyledi.
Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer kırsalda sahip olunan işletme, arazi bir ailenin karnını doyuramıyorsa, o aile kalkar başka yere gider. O nedenle bu reform bunun için anlamlı ve önemli. Karın doyuracak kadar bir işletme olmalı ki insanlar burada tutunabilsin, bu faaliyetini sürdürebilsin. Zeytinde büyük teşvik uygulamaları getirdik. Türkiye'nin zeytin ağacı sayısı, ben geldiğimde 99 milyondu, şu anda 166 milyon. 2006'dan sonra yaklaşık 67 milyon zeytin ağacı dikildi. Her bölgenin şartları, ekolojisi, iklim yapısı, ekili dikili arazideki ürünlerin ekolojisi farklı. Türkiye'nin her bölgesinde vatandaşlarımızın zirai veya hayvancılık faaliyetinden karnını doyuracak kadar bir işletme yapısı kurmayı hedefliyoruz. Zaten Toprak Koruma Kanunu'nu da tam da bunun için çıkardık."
"Sokak sütçülüğü Türkiye'nin gerçeği"
Sokak sütçülüğüne yönelik soru üzerine Eker, şöyle konuştu:
"Sokak sütçülüğü Türkiye'nin gerçeği ama şehirleşmeyle birlikte muhakkak surette toplumca hepimizin buna karşı durması lazım. Çünkü menşeini bilmiyoruz. Bir denetim mekanizmasından, kontrol mekanizmasından geçmiyor. O nedenle bunun işlenmesi, kontrol edilmesi, sağlıklı bir denetim mekanizmasının oluşması önemli."
Türkiye'de bugün üretilen 18 milyon tonun 8 milyon tonunun sanayide işlendiğini belirten Eker, gıda konusunda enformatik kirlilik yaratılmaya çalışıldığını, konunun uzmanı olmayanların zihin bulandırdığını ifade etti. Eker, sütün sokakta satılmasına sadece ticari rekabete aykırı olduğu için değil, toplum sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu için de karşı olduklarını vurguladı.
"Günlük süt ve UHT süt sağlıklı"
Başka bir basın mensubunun, üreticilerin çiğ süt fiyatının yem fiyatları karşısında düşük kaldığı eleştirilerini hatırlatarak, Et ve Süt Kurumunun bu konudaki rolüne yönelik sorusuna karşılık Eker, şunları kaydetti:
"Bakanlık olarak hakem rolümüz var, üretici ve sanayiciyi buluşturuyoruz. Fiyatta anlaşıyorlar. Haziranda Konsey tekrar toplanacak süt fiyatlarıyla ilgili. Piyasa şartlarını takip ediyorlar. Et ve Süt Kurumu ile ilgili ana statüde öngördüğümüz, diyelim ki süt arzında ciddi bir artış var, piyasadan çekilmesi lazım. Et için de süt için de... Bakanlık eliyle bir şekilde yaptığımız süt tozu uygulamasının bir benzerini, piyasadan çekmek suretiyle piyasayı regüle edecek. Süt arzında sıkıntı varsa, arz yeterli değilse eldeki ürünleri piyasaya vermek suretiyle düzenlemeler yapacak. Depolama yardımları, et için erken veya geç kesim primleri olabilir. Sütün muhafaza edilebilir ürün şeklinde dönüştürülüp gerektiğinde piyasaya sunulması gibi mekanizmalar kurulacak."
Bakan Eker, günlük süt ile UHT süt arasındaki farkın ambalaj ve sterilizasyondan kaynaklandığını ancak her ikisinin de insan sağlığı açısından eşit olduğunu söyledi.
Başka bir soru üzerine de Eker, Atatürk Orman Çiftçiliğinin evde yoğurt yapımı için satışa sunduğu süt ve mayanın benzerini peynirde de yapacaklarını belirterek, "Çok kısa süre içerisinde piyasaya sunacağız" dedi. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?