İMKB Başkanı Turhan: Yeni Sermaye Piyasası Kanunu 40 Yılda Bir Gelecek Bir Fırsat

İMKB Başkanı İbrahim Turhan, "Yeni sermaye piyasası kanunu 40 yılda bir gelecek bir fırsat" dedi. İletişim ve bilişimdeki hızın sermaye piyasası kanununda değişimi kaçınılmaz kıldığını belirten Turhan, "Türk sermaye piyasasını 2002'ye kadar makroekonomik istikrarsızlık geride bıraktı" şeklinde konuştu.

İMKB Başkanı İbrahim Turhan, TRT Haber Özel Gündem'de Demet Akat'ın sorularını yanıtladı. Turhan yeni Sermaye Piyasası Kanunu değerlendirdi. Yeni kanunun Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu, SPK'daki değişikliğin kendilerini etkileyip etkilemediği sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Bu görevler kamu görevleridir ve burada da netice itibariyle takdir, hükümetin. Dolayısıyla buralarda görev yapan insanlar için en önemli konu görev, yaptığı süre içinde üzerine düşen sorumluluğu en iyi şeklide yerine getirmek olmalı. Değişim zaman zaman olur zaten bu görevler süreli görevler. Hepimiz bunun farkında olarak bu görevleri yapıyoruz, dolayısıyla bence önemli olan kurumsal kimliğin yerleşmesi, oturması ve özellikle bu yeni sermaye piyasası kanunuyla çizilen çerçeve ki, ben bunu ilk günden beri söylüyorum sermaye piyasası kanununun Türkiye'ye getireceği fırsat hakikaten 40 yılda bir gelecek bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirebilirsek Türkiye sermaye piyasalarının yapısını, tarihini, ölçeğini, her şeyini değiştirmemiz mümkün."

"ÖZEL SEKTÖR UZUN VADELİ YATIRIM YAPAMADI"

Turhan, bundan önceki SPK kanunu hazırlandığından bu yana iletişim ve bilişim alanındaki değişimlerin kanunda da değişimi kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi. Makroekonomik sıkıntılar yüzünden uzun vade perspektifinin yakalanamamış olmasının sermaye piyasalarını 2002'ye kadar geride bırakan en önemli etkenlerden biri olduğunu belirten Turhan, "Ne yazık ki 1990'larda bunu çok açık olarak gördük, genel makroekonomik istikrarsızlık sebebiyle özel sektör uzun vadeli yatırım yapamadı ve uzun vade perspektifi olmayınca da tabii ki sermaye piyasaları gelişemedi. Ama 2002'den itibaren enflasyonun kontrol altına alınması ama özellikle de altını çizmek lazım kamu maliyesinde disiplinin sağlanması sermaye piyasalarını geliştirmek için uygun bir fırsat oluşturdu. Şimdi burada hem zihinsel yenilenmeye ve değişikliğe ihtiyacımız var hem de kurumsal altyapıyla ilgili bir yenilenmeye ve değişikliğe ihtiyacımız var" dedi.

Turhan, yeni kanunda ekonomi gazetecilerini de ilgilendiren düzenlemenin yerinde olduğunu ve doğru anlaşıldığı takdirde herkesin arkasında duracağını belirterek şöyle devam etti:

"Yeni sermaye piyasası kanununda o kısmın çok doğru anlaşılamadığını düşünüyorum. İkincil düzenlemeler ve Sermaye Piyasası Kurumu'nun bunu nasıl hayata geçireceğini gördükçe bu endişeler ortadan kaybolacaktır. Kasıtlı bir şekilde, çıkar amacı doğrultusunda bir sermaye piyasası varlığının fiyatını etkilemeye yönelik girişimlerin ceza almaması düşünülemez. Piyasanın dürüst, adil, rekabetçi ve etkin olması için bu vazgeçilmez."

Kamuya açıklanmadan önce edinilen bilgilerin çıkar amaçlı kullanılması anlamına gelen bilgi suiistimalinin de önlenmesi gerektiğine ve yeni kanunda ilk defa yer alan "etkinlik" ve "rekabet" kavramlarının önemine dikkat çeken Turhan, "Etkin piyasadan fiyatların bütün bilgileri yansıttığı bir piyasayı anlıyoruz. Bunu bozacak her şey piyasayı etkinlikten uzaklaştırır. Yeni kanunun hedefi etkin piyasa. Bu şekilde anlaşılırsa herkesin arkasında durması gereken bir husus" dedi.

BİREYSEL YATIRIMCIYA TAVSİYELER

Turhan sermaye piyasası yatırımlarının çok verimli olduğunu ve bireysel yatırımcının asla vazgeçmemesi gerektiğini söyleyerek, şu tavsiyelerde bulundu:

"Sermaye piyasası yatırımından asla vazgeçmeyin çünkü kriz dönemi bile olsa orta ve uzun vadede sermaye piyasası yatırımları çok verimli yatırımlardır ve ekonomiye en fazla katkıda bulunan yatırımlar bunlardır. Ama bireysel yatırımcılar için en güvenli yol kurumsal yatırımcılar ve araçlar eşliğinde sermaye piyasasında yer almaktır."

Turhan, Borsa İstanbul'un bundan sonraki en büyük hedefinin ürün çeşitliliği olduğunu söylerken, endekslere dayalı opsiyon sözleşmelerinin çok yakın bir zamanda devreye alınacağı müjdesini vererek, şunları kaydetti:

"Yılın başları endekslere dayalı opsiyon sözleşmeleri ve vadeli işlemler sözleşmelerinin devreye alındığı bir dönem olacak. Ardından dövize dayalı türev ürünlerle ilgili bir çalışma var. Kurulacak enerji borsasında Borsa İstanbul aktif bir şeklide yer alacak. Enerji piyasası sözleşmelerinin alınıp satıldığı bir işlem platformu olacak. Emtia piyasalarının finansal piyasalarla entegre çalışması için bir düşüncemiz var. Bütün bu hedefleri gerçekleştirebilmek için bu alanda dünyanın kullandığı son teknolojiyi piyasalarımıza kazandıracağız. İşlem hacmimizi artıracağız. Erişim ve işlem hızını artıracağız. Hem bölgesel hem de küresel ağları kurup Borsa İstanbul'u Türkiye ekonomisin gücünü yansıtan gerçek değerine kavuşturup dünyanın önde gelen piyasaları arasına girmiş bir şirket olarak görmek benim hedeflerim." - İstanbul/ Merkez