Masak-Türkiye Bankalar Birliği Çalıştayı

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı İbrahim Hakkı Polat, Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) Türkiye için 4. tur değerlendirmesini 2017 yılında yapacağını belirterek, "Ülkemizde ve finansal kuruluşlarımızda risklerin tespit edilmesi, değerlendirilmesi ve buna karşı stratejiler geliştirilmesi beklenmektedir. Burada kamu ve özel sektör iş birliği büyük önem arz etmektedir" dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ve banka genel müdürlerinin katılımıyla düzenlenen "MASAK- Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Çalıştayı"nda konuşan Polat, mali suçlarla mücadele sisteminde kamu- özel sektör iş birliğinin önemine dikkati çekti.

MASAK-TBB Çalıştayı'nın bu yıl beşincisini düzenlediklerini aktaran Polat, çalıştayın bilgi paylaşımı ve etkin denetim mekanizmasının dinamik tuttuğunu söyledi.

"Şüpheli işlem bildirim sayısı yaklaşık 40 bine ulaştı"

Bankacıların şüpheli gördüğü işlemleri "şüpheli işlem bildirimi"yle paylaşmasının mali suçlarla mücadelenin temelini oluşturduğunu belirten Polat, çalıştayda örnek olaylar üzerinden bildirim mekanizmasının işleyişini ele alacaklarına işaret etti.

Polat, "Şüpheli işlem bildirim sayısının yaklaşık 40 bine ulaştığı düşünülürse, bildirimlerin analizini her bir işlem bazında yapmak yerine, yükümlü bazında, banka bazında değerlendirme yapmanın daha etkin olacağını düşünüyoruz" dedi.

Yükümlü finansal kurumların finans sektörü arasındaki uyum yeterliliğini saptamayı istediklerini aktaran Polat, "Esas parametremiz iyi uygulama örnekleri oluyor. Burada aslında iyi uygulama örnekleri ile sektörün kendi içinde yeterliliğini görmesini sağlamak istiyoruz" ifadesini kullandı.

"Uyum yazılımları güncel tutulmalı"

Polat, önceki çalıştayların daha çok teknik detayların konuşulduğu, düşük seviye katılımcı profiline sahip toplantılar olduğunu anımsatarak, banka genel müdürlerinin de bu çalıştayların sonucunu takip ettiğini söyledi.

Yükümlülerin uyum kalitesinin zamanla değiştiğini aktaran Polat, "Hızla iyileşme veya kötüleşmeden ziyade uyum süreçlerinin kalite kazanması zaman almaktadır. Bugüne kadarki değerlendirmeler de bunu teyit etmiş durumdadır" bilgisini verdi.

Bir bankayı emsaline göre zayıf konuma getiren etmenlerin tespit edilmesi ve bu konuda gerekenlerin yapılması gerektiğini anlatan Polat, bankacılıktaki uyum yazılımlarının güncel tutulması gerektiğini söyledi.

Polat, çalıştayların bankacılık sektöründe farkındalığı artırdığına dikkati çekerek, şüpheli işlem bildirim sayılarının önemli ölçüde arttığını kaydetti. Bu noktada hala alınması gereken çok mesafe olduğunu vurgulayan Polat, "Uluslararası olarak bakıldığında uygulama açısından ülke olarak dünyaya göre iyi bir noktadayız" dedi.

Aklama ve terörün finansmanıyla mücadele sisteminin paydaşları olarak bankacılık sektörünün MASAK'a desteğinin büyük bir önem arz ettiğini belirten Polat, iş birliğinin artması gerektiğini söyledi.

"Ulusal Risk Değerlendirme çalışmalarını başlattık"

MASAK Başkanı Polat, Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) Türkiye için dördüncü tur değerlendirmesini 2017 yılında yapacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu süreçte kamu kurumlarına, bize olduğu kadar bankalarımıza da ciddi görevler düşmektedir. Ülkemizde ve finansal kuruluşlarımızda risklerin tespit edilmesi, değerlendirilmesi ve buna karşı stratejiler geliştirilmesi beklenmektedir. Burada kamu ve özel sektör iş birliği büyük önem arz etmektedir.

İyi bir Ulusal Risk Değerlendirmesi ve etkili bir Aklama ve Terörün Finansmanıyla Mücadele Sistemi için kritik bir temel teşkil ettiğini de görmüş oluyoruz. Bu anlamda biz MASAK olarak Ulusal Risk Değerlendirme çalışmalarını başlatmış, 4. tur değerlendirmesine yetiştirecek şekilde planlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda bankalarımızdan beklentilerimizi de kendilerine ileteceğiz."

"Edindiğimiz istihbarat, aklama ve terörün dışında da ilgili birimlerce kullanılmakta"

İbrahim Hakkı Polat, etkisiz gibi görünen bir şüpheli işlem bildiriminin puzzle'ın kayıp parçası olabildiğini ifade ederek, bankaların hassasiyeti yüksek düzeyde tutmaya devam etmesini istedi.

Polat, şüpheli işlem bildirimlerinin kesintisiz sürmesi gerektiğini belirterek, "Yine şüpheli işlemler vasıtasıyla edindiğimiz istihbarat aklama ve terörün dışında da ilgili birimlerce kullanılmaktadır. Bu nedenle sürecin hassas bir görev olarak yürütülmesi ve yerine getirilmesi çok önemlidir" diye konuştu.