Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Vekili Nazım Özdemir, "Türkiye ekonomisi 2015 yılını, bizim tahminimiz ortalama yüzde 4 veya 4'ün üzerinde tamamlamış olacak" dedi.
MÜSİAD tarafından hazırlanan Satınalma Müdürleri Bileşik Endeksinin (SAMEKS) şubat ayı sonuçlarının Düzce'de bir otelde düzenlenen toplantıda açıklayan Özdemir, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de büyük firmalar olmasına rağmen ülke ekonomisinin yüzde 99'undan fazlasını KOBİ'lerin teşkil ettiğini söyledi.
"Reel sektörün içerisinde olan, bizzat Türkiye'nin yükünü omuzlayan KOBİ'lerdir, daha çoğunlukla Anadolu'dur" diyen Özdemir, "Türkiye'deki ihracatın yüzde 63'ünü KOBİ'ler yapıyor ama ithalatın yüzde 60'ından fazlasını da büyük şirketler yapıyor. Türkiye'de böyle bir dengesizlik var. Tabii büyük şirketleri kötülemek anlamında söylemiyoruz ama Türkiye'de kimin dişiyle tırnağıyla çabaladığını, ihracatı kimlerin arttırdığını söylemek anlamında bunu ifade ediyorum" diye konuştu.
Dünya ekonomisi
Özdemir, 2008 yılında meydana gelen dünya ekonomik krizinin hala etkisinin sürdüğünü belirtti.
Amerikan ekonomisinde FED'in faizlerle ilgili söylemlerinin geçen seneyi ciddi anlamda sarsıntı ile geçirdiğini ve gelişmekte olan Türkiye, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerde Amerikan dolarına karşı yerel paraların ciddi anlamda sarstığını anlatan Özdemir, şöyle devam etti:
"Sadece geçen sene Türk lirasının Amerikan doları karşısındaki düşüşü yüzde 25'leri bulmuş durumda. Bunda FED'in faizleri artırmasıyla alakalı politikası son derece etkili oldu. FED hala 2008'deki noktaya gelebilmiş değil. 2016 yılında da 4 kere daha faiz arttırmayı planlıyorlar ancak dünyadaki beklenti bunun en fazla iki olabileceği hatta birde bile kalabileceği şeklinde. Yani FED, bu ekonomik göstergeler çerçevesinde ancak bir kere daha faiz arttırabilir deniyor."
Emtia fiyatlarının düşmesi
Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının dünyada hızlı düşmesinin dünya ekonomisinde de ciddi bir durgunluğa yol açtığını vurgulayan Özdemir, "Bu fiyat düşüşü, bizim ekonomimizdeki cari açığı kapatması açısından iyi bir şey ama bizim mal sattığımız ülkelerin alım gücünü düşürmesi açısından da maalesef ihracatımıza da etki ediyor" dedi.
Dünya ekonomisine etki eden unsurların FED politikaları, emtia fiyatlarının hızlı düşüşü ve Çin'in büyüme hızının düşmesi olduğunu aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
"Çin ekonomisi çok ciddi bir şekilde patinaja girdi. Nereye nasıl gideceği noktasında da ciddi sıkıntılar var. Japon ekonomisi birçok tepkiler almasına rağmen yaklaşık 20 yıldır bir türlü yükselişe geçemiyor. Çin'in de benzer akıbete uğrayacağı noktasında endişeler var. Çin ekonomisinin yavaşlaması, dünya ekonomisi açısından ciddi sıkıntılar meydana getiriyor. Bu aynı zamanda bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından da sıkıntı yaratıyor. FED'in faiz arttırması, Amerikan dolarının tekrar Amerika'ya gitmesi anlamına geliyor. Bu da bizim gibi dış kaynağa ihtiyacı olan, yeterli iç finansmanı ve tasarrufu olmayan Brezilya ve Türkiye gibi dünyadaki likit parayla büyüyen ülkeler açısından bu paranın tekrar gelmemesi ekonomimizi ciddi şekilde etkilemekte."
Türkiye ekonomisi geçen yılı yüzde 4'ün üzerinde büyüme ile tamamlayacak
Türkiye ekonomisinin dünyadaki olumsuzluklara rağmen çok iyi durumda olduğunu söyleyen Özdemir, "Türkiye ekonomisi geçen seneyi tahmin ettiğimiz gibi yüzde 4 gibi bir büyüme ile tamamlamış olacak. Çünkü ilk 9 ayda 3,8 oranında büyüdü. İç ve dış ekonomistlerin ummadığı halde üçüncü çeyreği yüzde 4 büyüme hızı ile tamamlamıştı. Son çeyrekte de yüzde 5'in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi 2015 yılını, bizim tahminimiz ortalama yüzde 4 veya 4'ün üzerinde tamamlamış olacak" diye konuştu.
Türkiye'nin mevcut en büyük probleminin enflasyon ve işsizlik olduğuna değinen Özdemir, "Diğer taraftan da iş dünyası açısından, sayın Cumhurbaşkanımızın da sürekli seslendirdiği yüksek faiz noktası var. Dünyadaki 5 büyük merkez bankada reel faiz eksi, negatif. Bizim faizlerimiz ise yüzde 10'un üzerinde, küçük işletmeler için neredeyse yüzde 20'lere dayanıyor. Yüksek faizle büyüme ve kalkınma olmaz. İş dünyası bu finansmana ulaşamadığı zaman veya yüksek bedelde ulaştığı zaman işlerini büyütmesi mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
MÜSİAD olarak sivil toplum kuruluşu sınırlarında kalarak, devlet yönetenlere ülke kaynaklarını doğru adil bir şekilde kullanmaları noktasında tavsiyelerinin devam edeceğinin altını çizen Özdemir, Türkiye'nin mutlaka yeni bir anayasaya, ciddi sağlam bir hukuk altyapısına sahip olması gerektiğini kaydetti.
Son Dakika › Ekonomi › Müsiad Genel Başkan Vekili Özdemir Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?