İktisadi kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye ve AB arasındaki sığınmacı sorununa ilişkin, "Sığınmacı eylem planı üzerinde devam eden müzakerelerde Türkiye, AB'den yeterli güvenceleri aldığına emin olarak anlaşmaya varmalı" dedi.
Göreve gelmesinin ardından ilk basın toplantısını düzenleyen Zeytinoğlu, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Zeytinoğlu, dün akşam Başbakan Ahmet Davutoğlu ile önümüzdeki dönem AB politikalarına ilişkin fikir alış verişi yaptıklarını belirterek, hükümetin AB konusunda kararlı bir duruş sergileyeceğini aktardı.
Türkiye'nin AB üyeliği için yapısal reformları sürdürmesi gerektiğini söyleyen Zeytinoğlu, sığınmacı sorununun AB ile Türkiye'nin arasını bozduğunu anımsatarak şunları kaydetti:
"Sığınmacı eylem planında Türkiye'nin iş birliğini talep eden AB, Türkiye'den, sınırların güçlendirilmesini, sığınmacıların ülkeden çıkışının kontrol altına alınmasını, Türkiye'de kurulacak merkezlerde mevcut ve potansiyel sığınmacıların tutulmasını, AB sınır ajansı ile iş birliği yapılmasını, sığınmacı kaçakçılığı ile daha iyi mücadele edilmesini istiyor. Bunun karşılığında Türkiye'ye 3 milyar avroyu bulacağı ifade edilen mali yardımın yapılması, vize liberalizasyon sürecinin hızlandırılması, üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların açılması, Türkiye'nin AB zirvelerine davet edilmesini ve Türkiye'ye 'güvenli ülke' statüsü verilmesi teklif ediliyor"
"Yeni başlıklar sus payı gibi olmamalı"
Türkiye'nin AB'den çeşitli ev ödevleri aldığına dikkati çeken Zeytinoğlu, yargı reformu, temel haklar, basın özgürlüğü, ekonomik yapısal reformlar ve sığınmacı sorunuyla mücadele konularında adımlar atılmasını istedi.
AB'nin ölçüm ve değerlendirmelerinde adil davranması gerektiğini anlatan Zeytinoğlu şunları kaydetti:
"Türkiye bu süreçte, mutlaka AB'nin etkin bir şekilde yük paylaşımına gitmesi ve mali yardımını çok yıllı olarak yeterli miktarda devam etmesini talep etmeli. Üyelik müzakerelerinde yeni başlıklar açılmasını bir sus payı gibi değil, Türkiye'nin aday ülke olduğu için hakkı olarak gündemde tutmalı. Vize liberalizasyon sürecinde AB'nin adil ve hakkaniyetli şekilde Türkiye'nin ilerlemesini değerlendirmesi gerektiğini hatırlatmalı.
Sığınmacı eylem planı üzerinde devam eden müzakerelerde Türkiye AB'den yeterli güvenceleri aldığına emin olarak, anlaşmaya varmalı. Varılan anlaşmada verilen sözler mutlaka kayda geçirilmeli, not edilmeli ve Türkiye tarafından dikkatle takip edilmeli. AB'nin gelecekte unutulacak bazı muğlak vaatlerle Türkiye'den önemli ödünler alması önlenmeli."
"AB'ye üyelik seçeneği şu anda masada değil"
AB'nin mevcut Türkiye perspektifini anlatan Zeytinoğlu, AB'nin birliğe aldığı yeni üyeleri henüz hazmedemediğini anımsatarak, "Türkiye önemli bir ülke ve AB için stratejik bir ortak. Enerji, düzensiz göçle mücadele, dış ve güvenlik politikası, ticaret gibi birçok alanda sıkı iş birliği kurmayı hedefliyor ancak üyelik seçeneği şu anda masada değil. Öte yandan, üyelik hedefinin muğlak da olsa devam etmesinin psikolojik önemi var. Üyelik hedefinin mevcut olması Türkiye'yi Avrupa'ya eklemlemek açısından önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Zeytinoğlu devamında şunları söyledi:
"Ayrıca siyasi şartlar ve uluslararası konjonktür uygun olduğunda, üyelik süreci tekrar bir realite olabilir. Bu süreç içinde Türkiye'nin AB üyelik hedefinden sapmaması lazım. Türkiye için en büyük tehlike daha önce Fransa ve Almanya tarafından önerilen 'imtiyazlı ortaklık' formülünün, 'de facto' olarak AB tarafından Türkiye'ye kabul ettirilmesi.
Türkiye için tam üyelik yerine güçlendirilmiş bir ortaklık öngörülmesi AB'de Almanya gibi lider ülkelerin tercihi ama Türkiye açısından arzu edilen bir alternatif değil. Türkiye'nin AB kurumlarında temsil edilmesi ve karar alma sürecinde yer alması mümkün olmayacak. AB'de söz sahibi olabilmek ve AB politikalarında yönlendirici konumda olabilmek için AB üyeliği hedefinde ısrarcı olmalıyız."
Üye-metre mekanizması tanıtıldı
İKV Genel Sekreter Yardımcısı Melih Özsöz ise, komisyon raporundaki değerlendirmeleri sayısal olarak kodifiye ettiği çalışmasındaki rakamları paylaştı.
İlerleme raporundaki mevzuat uyum düzeyini yüzdesel olarak ölçen ve aday ülkeler arasında karşılaştırılan bir yöntem bulduğunu aktaran Özsöz, "Türkiye'nin uyum düzeyi yüzde 61,2. Diğer aday ülkelere baktığımızda Makedonya yüzde 70,8, Sırbistan yüzde 57, Karadağ yüzde 55,8, Arnavutluk yüzde 45,6 seviyelerinde. Bosna-Hersek ve Kosova ise henüz bu metreye giremiyor. Üyelik yolundaki aday ülkeleri karşılaştırmalı izlemeyi bir 'üye-metre' mekanizması olarak adlandırabiliriz" diye konuştu.
Son Dakika › Ekonomi › Sığınmacılar Konusunda AB'den Güvence Alınmalı' - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?