Tarihi, Teorisi ve Pratiğiyle İslam İktisadı ve Finansı: Türkiye Örneği" Konferansı - Son Dakika
Ekonomi

Tarihi, Teorisi ve Pratiğiyle İslam İktisadı ve Finansı: Türkiye Örneği" Konferansı

SPK Başkanı Ertaş: "İslami finansman enstrümanlarında hızlı bir gelişme olmasını bekliyoruz" "Türkiye'de 2012 yılından bu yana yaklaşık 6 milyar dolarlık sukuk ihracı yapıldı.

11.11.2014 13:27

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, İslami finansman enstrümanlarında hızlı bir gelişme olmasını beklediklerini söyledi.

Borsa İstanbul ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen "Tarihi, Teorisi ve Pratiğiyle İslam İktisadı ve Finansı: Türkiye Örneği" adlı konferansın açılışında konulan Ertaş, Türkiye ekonomisi ve sermaye piyasaları hakkında bilgi verdi.

Borsa İstanbul'un piyasa değerinin, bankacılık sektörünün aktif değerinin 3'te birine eş değer olduğunu bildiren Ertaş, kurumsal yatırım sektörünün emeklilik fonlarındaki gelişmeye rağmen görece küçük düzeyde olduğunu kaydetti.

Özellikle sermaye piyasalarında, finansman boyutunda daha çok potansiyel olduğunu ve bu potansiyelin reel ekonomiye katkıda bulunacağına inandıklarını vurgulayan Ertaş, yaklaşık 420 firmanın borsaya kote olduğunu ve 2 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğunu dile getirdi.

Ertaş, Borsa İstanbul'daki hisse senedi yatırımcı sayısının 1,1 milyon düzeyinde bulunduğu bilgisini vererek, aynı zamanda 2,7 milyon menkul yatırım fonu yatırımcısı olduğunu ve devletin katkısı sayesinde BES'e katılan kişi sayısının da 2 yıllık bir dönemde 3 milyondan 4,9 milyona çıktığını söyledi.

İstanbul'un global finans merkezleri sıralamasında 42. olduğunu, daha önce 47. sırada bulunduğunu anımsatan Ertaş, İstanbul'un Orta Asya'da ve Doğu Avrupa'daki finans merkezleri arasında ise birinciliğe yükseldiğini, ancak kıta Avrupa'sında 20. sırada yer aldığını ifade etti.

Ertaş, İslami finansman enstrümanlarında hızlı bir gelişme olmasını beklediklerini söyledi.

"Türkiye'de sermaye piyasalarında çok büyük bir büyüme potansiyeli olduğuna inanıyoruz"

Vahdettin Ertaş, Türkiye'de 2012 yılından bu yana yaklaşık 6 milyar dolarlık sukuk ihracı yapıldığını belirterek, devletin sukuk ihraçlarına ek olarak özel sektörün de 5 milyar dolarlık ihraç gerçekleştirdiğini aktardı.

Emeklilik fonlarının ise faiz içermeyen enstrümanlara yatırım yapan bölümünde ciddi bir artış olduğuna işaret eden Ertaş, şöyle devam etti:

"Burada gözlemlenen hızlı artış bu pazarda ciddi büyüme potansiyeli olduğunun göstergesidir. Bizim temel amacımız İstanbul'u global bir finansal merkez haline getirmektir. İstanbul Finans Merkezi projesi, aslında düzenleyicilerin ve finans sektörünün bir arada üstlendiği bir projedir. Söz konusu projenin temel amacı, İstanbul'u öncelikle bölgesel bir finans merkezi haline getirmek, daha sonra da zamanla küresel bir finans merkezi haline getirmektir. 2023 yılına kadar bu hedefe ulaşılması planlanmaktadır.

Bu proje kapsamında farklı 71 proje gerçekleştirilmektedir. Bu konuda öncelikle finansal okur-yazarlığı artırma ve İslami finans ürünlerini geliştirmek gibi çeşitli hedefler vardır. Biz, Türkiye'de sermaye piyasalarında çok büyük bir büyüme potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Söz konusu potansiyelin gerçekleştirilmesinde elimizdeki avantajları da unutmamak gerekiyor. Bunların arasında devletin desteği var. Devlet, sermaye piyasalarında alternatif finansman yönetimlerinin benimsenmesine tam destek vermektedir. İstanbul'un global finansal merkez olarak konumlandırılması bu hedeflerden biri. Aynı zamanda Türkiye ekonomisinin 2 trilyon dolarlık bir hacme sahip olması, kişi başına gelir düzeyinin 25 bin dolara çıkması, Borsa İstanbul'da işlem gören bin şirket olması, bireysel emeklilik fonlarına dahil 10 milyon kişi olması ve toplam finansal aktiflerde öz sermayenin yüzde 20 oranında artırılması hedefleniyor."

-"Özellikle altyapı projeleri bakımından İslami finans güzel bir fırsat"

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan ise G7'nin 1970'lerin başında kurulduğunu; bu 7 ülkenin ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada olduğunu anımsattı.

Bugün aynı liste yapılsa listenin ABD, Çin, Japonya, Almanya, Hindistan, Rusya ve Brezilya'dan oluşacağını aktaran Turhan, 40 yıldan daha az bir süre içinde dünya ekonomisinin bileşiminin kökten değiştiğini ve bunun böyle devam ettiğini söyledi.

Eğer yeteri kadar finansman, gelişmekte olan ekonomilerdeki yatırımlar için yönlendirilemezse, dünya çapında bir sorunun doğacağına işaret eden Turhan, "Çünkü dünya çapında görünüm daha az başarılı, daha az çekici olacaktır, daha kırılgan bir karakter taşıyacaktır, daha zayıf olacaktır" şeklinde konuştu.

Özellikle altyapı projeleri bakımından İslami finansın güzel bir fırsat olduğuna dikkati çeken Turhan, bunun yükselen piyasaların kalkınmasına destek olacağını dile getirdi.

Küresel olarak 2007-2008 krizinden sonra finansal gelişme göz önüne alınırsa, ticari ve gölge bankacılığın çok ciddi şekilde sarsıldığını ve alternatif geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, sözlerine şöyle devam etti:

"Yükselen piyasaların büyümesinin sürekliliğinin sağlanabilmesi için yatırım amacıyla finansman gerekiyor. Bu bakımdan, İslami finans sadece yükselen piyasalar ve Müslümanlar açısından önemli değil; dünya çapında, insanlık açısından önemli."

Turhan, İslami finans konusu denince daha çok sukuktan bahsedildiğini, ancak yüzde 100 İslami olan öz sermaye finansmanının da olduğunu, bundan daha fazla söz edilmesi gerektiğini kaydetti.

"Katılım bankacılığı konusunda bazı şüpheler var, farkınızı kamuoyuna anlatın"

İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran da İslam'da israfın yasak olduğunu, israfın sadece yeme, içme ve giyinme ile sınırlı kalmadığını, her türlü haddi aşma durumunun israf olarak değerlendirildiğini ve Müslüman'ın, "ihtiyaçları doğrultusunda tüketen kişi" olduğunu söyledi.

İslam'ın mala değer verdiğini ve zenginlik düşmanı olmadığını belirten Yaran, İslam'ın kazançların meşru yollardan elde edilmesini, helal bir sistem içinde kazanılmasını önemsediğini dile getirdi.

Ticaret yoluyla mal kazanmanın serbest olduğunu ifade eden Yaran, ancak İslam'ın ticaret hayatına getirdiği sınırlamalardan birinin faiz olduğunu kaydetti.

Faiz ile alışverişin aynı şey olmadığını vurgulayan Yaran, Kuran'da "Allah alışverişi helal kıldı, faizi haram kıldı" ifadesinin yer aldığına işaret etti.

Sukuk konusunda da konuşan Yaran, sözlerine şöyle devam etti:

"Burada da sukuk temelli olarak isimlendirilen işlemler dinamik şekilde zaman içinde değişmektedir. Bu değişmelerin, temeldeki meşruiyet zemininden kayması söz konusu olursa o zaman insanları kandırmış oluruz. Kamuoyunda kendi meşruiyetimizi kaybetmiş oluruz. Kavramlar zaman içinde kamuoyunda tüketiliyor, eskitiliyor ve çarpıtılıyor. Şunu özetle söylemek istiyorum güzel bir faaliyet içindesiniz. Bu faaliyet güzelliğini meşruiyet zemininden alır. Bu zemini asla kaybetmeden orayla kendimizi daima test ederek yolumuza devam edelim. Genel ilkelere riayet edelim. Kamuoyunda katılım bankacılığı konusunda bazı şüpheler ve tereddütler var. Siz farkınızı kamuoyuna lütfen anlatın. Bu konuda çalışma yapmanıza ihtiyaç var." - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Tarihi, Teorisi ve Pratiğiyle İslam İktisadı ve Finansı: Türkiye Örneği' Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement