Türkiye'de Enflasyon Umduğumuzdan Yüksek Çıkacak - Son Dakika
Ekonomi

Türkiye'de Enflasyon Umduğumuzdan Yüksek Çıkacak

Türkiye\'de Enflasyon Umduğumuzdan Yüksek Çıkacak

Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Bölgesi Direktörü Michael Deppler, Türkiye'nin Büyümesi İçin Gereken Temelin, Son IMF Programında Atıldığını İfade Ederek, "Var Olan Platformların Üstünde Sorunlarınızı Çözmek İçin Başvurulara Her Zaman Açığız" Dedi. Türkiye'de Enflasyonun Beklediklerinden Yüksek Çıkacağını Söyleyen Deppler, Emek Piyasasının "Katı"lığından Yakındı.

24.04.2008 18:00
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Bölgesi Direktörü Michael Deppler, Türkiye'nin büyümesi için gereken temelin, son IMF programında atıldığını ifade ederek, "Var olan platformların üstünde sorunlarınızı çözmek için başvurulara her zaman açığız" dedi. Türkiye'de enflasyonun beklediklerinden yüksek çıkacağını söyleyen Deppler, emek piyasasının "katı"lığından yakındı.

Forum İstanbul'un "Ekonomik İstikrar: Çıpalar ve Ötesi-Türkiye'nin Küresel Sermaye Akışı ve Gelişen Piyasalar Haritasındaki Yeri" konulu oturumda konuşan Deppler, gelecek ayın başında IMF programının gözden geçirmesinin gerçekleştirileceğini bbelirterek, programın son 3 yılında Türkiye'nin çok işler başardığını unutmamak gerektiğini söyledi. Deppler, "Türkiye'nin gelecekteki büyümesi için gereken temel, bu son programda da atılmıştır. Varolan platformların üstünde sorunlarınızı çözmek için bana veya bizim kurumumuza başvurulması konusunda her zaman başvurulara açığız" diye konuştu.

Deppler, 2001 yılında devlet içerisinde yaşanan bir anlaşmazlığın ardından finans piyasalarında büyük bir çöküş yaşandığını, bu çatışmanın resesyon gibi sorunların başlatıcısı olduğunu anımsatarak, “Bir yıl önce yine devlet içerisinde bir sorun vardı. Piyasalar nasıl cevap verdi buna? Hemen kendilerini stabilize ettiler, hemen istikrara kavuştular. Benim için bunlar çok önemli göstergelerdir. 2001 ile 2007 arasında ne kadar gelişildiğinin göstergesidir. Siyasal bir krize ekonomik bir çöküşle cevap verilmedi. Türkiye bu bağlamda zayıflıktan esnekliğe doğru bir evrim geçirmiştir” dedi.

Politikalar çizilirken, çok net sınırlara ve çok net çerçevelere sahip olmalarının önemini vurgulayan Deppler, Türkiye'de son 6 yıldaki temel gelişmelere bakıldığında, mali politikaların, para politikalarının, enflasyonu düşürmek gibi bir hedefe sahip olmanın, dalgalı kur rejiminin ne olduğunun anlaşıldığını söyledi. Türkiye'de özelleştirme, şeffaflaşma gibi gelişmelerin yanı sıra yaşanan en önemli değişimin bankacılık sisteminde gözlendiğini vurgulayarak, Türkiye’nin ekonomik açıdan bakıldığında bugün, 6 yıl öncesinden çok daha iyi bir durumda olduğuna dikkat çekti.

Deppler, dünya ekonomisinde yaşanan sorunlara değinirken, serbest pazarların kendi kendilerini organize ettiklerini ve krizlerin üstesinden geldiklerini ancak ABD'de serbest pazar ile finans sektörünün nasıl bir bağlantısının olduğunun özel sektör tarafından bile göz ardı edildiğini, sorunların da buradan kaynaklandığını ifade etti.

TÜRKİYE’DE ENFLASYON UMDUĞUMUZDAN YÜKSEK ÇIKACAK”

Şimdi finans pazarındaki bu bozukluğun nereden kaynaklandığı ve üstesinden gelmek için nasıl bir atılımda bulunulması gerektiği üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirten Deppler, “Önümüzdeki 2 yıl içerisinde bütün bu analizi yapmak Türkiye için daha zor olacak. Ben daha ziyade pesimist tarafındayım işin. ABD'de bu yıl yumuşak bir resesyon görüyoruz. Avrupa'da bir büyüme görüyoruz. Geçen yıl yüzde 2-2.5 idi büyüme oranı Avrupa'da, bu yıl yüzde 1 civarında olacak. Global açıdan enflasyona baktığımız zaman, Türkiye'de enflasyon hepimizin umduğundan maalesef daha yüksek çıkacak. Akaryakıt ve hammadde fiyatlarının yükselmesi de Türkiye'de negatif sonuçlara yol açacak benim görüşüme göre” diye konuştu.

Forum İstanbul’da Türkiye’nin olumlu noktalarından bahsedildiğini ancak bazı şeylerden söz edilmediğini belirten Deppler, şöyle konuştu:

‘Bütün bunlar bana semptomatik gibi geldi. Bu 10 yılda daha önce Türkiye'ye geldiğimde, Türkiye liganın en alt çizgisindeydi. Özellikle Avrupa'daki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına bakıldığında, Türkiye listenin en altındaydı, bundan birkaç yıl öncesine kadar. Ve bu doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına bakarsanız son yıllarda Türkiye'de çok dramatik değişiklikler oldu ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları geldi. Evet, bu sağlam bir noktadır ama aynı zamanda zafiyetleri de içeren bir noktadır. Kısa vadede Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımları uluslararası ölçekte bakıldığında hala çok düşüktür. Türkiye'dekiler, özellikle de gelişmekte olan bir pazar ekonomisinde olması gereken doğrudan yabancı sermaye yatırımları miktarının altındadır.”

"TÜRKİYE'DE LİKİDİTE AÇISINDAN OYNAMALAR GÖRÜYORUZ"

Deppler, gelişmekte olan ekonomilerde çok likit pazarlar bulunduğunu ve bunun aslında iyi bir nokta olduğunu kaydederek, ‘Likidite bu kadar önemli midir?’ diye sordu. Finans krizinin başlatıcılarından bir tanesinin likidite olduğunu vurgulayan Deppler, “Çünkü Türkiye'deki pazara baktığımızda likidite açısından oynamalar görüyoruz. Bir de yüksek faiz oranlarından söz etmek gerekiyor. Yıllar içerisinden Türkiye'de reel faiz hep yüksek kaldı, yüzde 10 gibi bir oranda ve Türkiye'nin reel faizi düşürmesi gerekiyor” dedi.

Deppler, Türkiye'de şu anda varolan politikaların devamının gerekli olduğunu ve bunların da Türkiye'de yapılması gerekenlerin çerçevesini çizdiğini, bazı revizyonlar olsa da temel çerçevenin gözden kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin finans pazarındaki bu bozulmalara karşı çıkmak ve ekonomide alınması gereken girişimleri gerçekleştirmek zorunda olduğuna işaret eden Deepler, şunları kaydetti:

“Bu konuda bir takım sorunlar var. Özellikle emek pazarında gerçekten sorunlar var. Bence bu verimlilik açısından çok olumsuz bir faktör. Özellikle iç sektöre baktığımız zaman bu konuya eğilmek gerekiyor. Pek çok ölçekten yola çıkarak baktığımızda Türkiye'nin son derece sert, esnekliği olmayan, katı bir emek pazarı olduğunu biliyoruz. Bütün bunlar da eleştirilen noktalardır.Diğer yandan bütün bu politikalara devam edildiğini görmekten de memnunum. Sosyal Güvenlik Yasasının geçmesi... Buradaki girişim çok önemli. Enerji sektöründeki sorunların üstesinden gelmek için yapılan çalışmalar var. Bütün bunlar sürmesi gereken girişimlerdir. Çünkü hammadde giderek daha pahalı oluyor. Özelleştirmeye de gereken önem verilmeli ve bu politikaya devam edilmelidir. Bir de vergi politikasının yönetimi gündeme geliyor.”

Türkiye'nin önümüzdeki birkaç yılda yapacakları konusunda akılda tutulması gereken bazı noktalar olduğuna aktaran Deppler, Türkiye'nin kendi içerisinde ne yapacağı çok önemli olduğuna dikkat çekti. Deppler, “Mesela enerji sektöründe ne yapılacak? Ben olsam şu dersleri çıkarırım. Bir tanesi şu: dünyada yaşamak daha zor olacak. Fakat içerideki sorunlarınızla başa çıkarken bütçeye ve onun çözümüne bakmayın. Aslında hep bütçeye bakmak insanın aklına gelir, yani harcamaların dengesine bakmak gibi bir hataya düşülebilir. Lütfen bütçeyi düşünmeyin. Sadece bütçeyi düşünmek bazı sorunlara yol açmıştı, unutmayalım” diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi Türkiye'de Enflasyon Umduğumuzdan Yüksek Çıkacak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement