Uluslararası Gelişime Birlikte Güç Vermek Forumu - Son Dakika
Ekonomi

Uluslararası Gelişime Birlikte Güç Vermek Forumu

Uluslararası Gelişime Birlikte Güç Vermek Forumu
10.09.2013 14:00

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız: "Bizim bir sismik gemimiz vardı biliyorsunuz ve yeni aldığımız bu gemi ilk siftahını Shell’le beraber yaptı" "Sismiklerin Türkiye'nin geleceğine artı şeyler koyacağına inanıyorum"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin ilk sismik araştırma gemisi Barbaros Hayreddin Paşa'nın sismik aramalara başarılı bir giriş yaptığını belirterek, "Bizim bir sismik gemimiz vardı biliyorsunuz ve yeni aldığımız bu gemi ilk siftahını Shell'le beraber yaptı. Sismiklerin Türkiye'nin geleceğine artı şeyler koyacağına inanıyorum" dedi.

Royal Dutch Shell'in düzenlediği Uluslararası Gelişime Birlikte Güç Vermek Forumu'na katılan Yıldız, petrol aramaları konusunda özel sektörle iş birliklerinin süreceğini belirterek, "Geçen yıl petrol şirketi Shell'in petrol aramaları ve bunları dağıtılmasıyla ve bayileşmesiyle alakalı yapılan yatırımların hem içinde bulunduğumuz yılda hem de sonraki yıllarda artarak devam edeceğine inanıyorum. Bizim bir sismik gemimiz vardı biliyorsunuz ve yeni aldığımız bu gemi ilk siftahını Shell'le beraber yaptı. Gemimiz, Shell'den aldığı 14 milyon dolar karşılığında bin 600 kilometrekarelik üç boyutlu, 3 bin 600 kilometrelik de 2 boyutlu sismik araştırmasını yaptı. Bu sismiklerin Türkiye'nin geleceğine artı şeyler koyacağına inanıyorum" diye konuştu.

- "Ekonomiden daha ziyade demokrasilerin resesyona girdiğini görüyoruz"

Suriye ve Mısır'daki siyasi istikrarsızlığın küresel düzeyde yeterli tepkiyi görmediğini dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:

"Ekonomiler durgunlaşıyor, bir resesyona girildi. Aslında ekonomiden daha ziyade demokrasilerin resesyona girdiğini görüyoruz. Suriye'de ölen 100 bin insanın bugün fok balıkları kadar değeri olsaydı eğer şu anki yaklaşımın daha farklı olduğunu hep beraber görürdük. Bir buçuk milyar insanın canlı yayında izleyeceği bir balıkçıl kuşunun petrole bulanmış haline dikkat çekersek bu kadar insanın bir balıkçıl kuşu kadar değeri yok mu? Yaptığımız bütün işlerin insan için yapıldığını bir kez daha hatırlamamız lazım. Bu gün her ulusallaşan yapı, politika aslında dünyayı görmezden geliyor."

Yaşanan istikrarsızlıkların enerji maliyetlerine ciddi oranda yük getirdiğine dikkati çeken Yıldız,  "Gerek Mısır gerekse Suriye'yle alakalı aslında arz güvenliğini tahrik etmiyor olmasına rağmen 1 milyon varilden daha az üretimleri olan ve hatta ihracatı daha az olan bir yapının fiyatları yüzde 10'lar civarında tahrik ettiğini görüyoruz. Aslında siyasi istikrarsızlığın enerji sektörü gibi direkt sermayeyle ilişkili olan yapılar için son derece önemli tehditler olduğunu bilmemiz lazım. Demokrasideki resesyonu durdumadan, zihinlerimizdeki durgunluğu durdurmadan, bunu aşmadan ekonomilerdeki durgunluğu aşmanın çok fazla anlamı olmadığını dünya görecektir" diye konuştu.

"Demokrasi adına gidilen ülkelerin aslında kaynaklara ulaşım için bir argüman olduğunu görüyoruz"

Dünya genelindeki enerji yatırımlarında çevresel duyarlılığın yüksek düzeyde olması gerektiğini dile getiren Yıldız, Türkiye'nin bu alanda başarılı bir grafik sergilediğini belirtti. Yıldız, şöyle devam etti:

"Biz hükümetlerin doğru politikalarla pragmatik yaklaşımlar arasındaki sıkışmışlığını giderecek bir çok manevra alanı bulduk ve tespit ettik. Dünyada 7 milyar ton kömür tüketiliyor bunun 3,5 milyar tonunu Çin tüketiyor. Biz 100 milyon tonluk, yani Çin'in 35'te birini tükettiğimiz zaman bir kısım arkadaşlar çevreyi kirletiyorsunuz diye ayağa kalkıyorlar. Yani Çin'e söyleyemediğiniz lafı bize mi söylüyorsunuz diyoruz. Türkiye çevreyle beraber yapacağı bütün yatırımlarında kömürü de kullanacak suyu da kullanacak Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 2 katı kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğu gibi."

Enerji konusunun birçok ülkenin dış politikasında belirleyici unsur olduğuna işaret eden Yıldız, şunları kaydetti:

"Coğrafyayla oynarken insan odaklı yapıyı bozmadan çalışmalarımızı yaptığımızı bir kez daha hatırlatmak isterim. Tabii ekonomik menfaatle insan çıkarlarının çeliştiği durumlarda ülkelerin, şirketlerin neyi tercih ettiğine iyi bakmamız lazım. Zihinlerimiz kanla petrolün değişmediğini söylüyor. Ancak bazı yerlerde değiştiğini görüyoruz. Demokrasiyi yerleştirmek adına gidilen ülkelerin aslında enerji kaynaklarına ulaşım için kullanılan bir argüman olduğunu görüyoruz."

"2030 yılına kadar su, enerji ve gıda gibi kaynaklara olan ihtiyacın yüzde 40–50 oranında artacağı tahmin ediliyor"

Etkinlikte konuşan Royal Dutch Shell Üst Yöneticisi (CEO) Peter Voser ise enerji su ve gıda sistemleri arasındaki bağlantı ve bunların gelecekte oluşturabileceği zorluklara dikkati çekti.

Dünyada artan nüfusun, yükselen refah düzeyinin ve hızlı kentleşmenin yeni kaynak gereksinimlerini kritik seviyeye çıkardığını dile getiren Voser, şunları kaydetti:

"2030 yılına kadar su, enerji ve gıda gibi kritik kaynaklara olan ihtiyacın yüzde 40–50 oranında artacağı tahmin ediliyor. Gelişime Birlikte Güç Vermek konferansı, çeşitli endüstriler ve sektörler arasındaki iş birliklerinin geliştirilmesi ve bu sorunların analiz edilmesi ile yeni çözüm yolları aranmasını amaçlıyor. Dinamik ekonomisi ve genç nüfusuyla hızla büyüyen Türkiye, Shell için önemli bir ülke." - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Uluslararası Gelişime Birlikte Güç Vermek Forumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement