Utikad, Logitrans Fuarı'na Katıldı

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Türkiye'nin dünya ticaretindeki payını artırmaya yönelik politikalar izlediğini ve buradaki kilit noktanın "lojistik" olduğunu kaydetti.

UTİKAD'dan yapılan açıklamaya göre, aynı zamanda Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu (FIATA) Başkan Yardımcısı da olan Erkeskin, 8. Uluslararası Transport Lojistik Fuarı'nın (Logitrans) açılışında bir konuşma yaptı.

Sektörün büyüme yolculuğunda altyapının çok önemli olduğuna işaret eden Erkeskin, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki üs olma rolünde ilerlerken kıyı bölgelerinde donanımlı limanların, demiryolunda hızlı trenlerin ve İstanbul'da Marmaray, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü gibi yatırımların hız kazandığını ifade etti.

Türkiye'nin lojistik yük endüstrisinde artık çok aktif ve dinamik olduğunu belirten Erkeskin, "Son on yıl içinde ülkenin ulaşım altyapısında yollar, deniz limanları, havaalanları, demiryolları, köprüler, lojistik merkezler gibi çok büyük yatırımlar yapıldı. Kamu yatırımlarının yanı sıra özel sektörümüz de yük merkezlerine yatırımlar yaptı. Bugün taşıma kapasitesi açısından bakıldığında bu yük transferini karşılayacak donanımlı tesislere sahibiz" ifadelerini kullandı.

Erkeskin, Türkiye'nin dünya ticaretindeki payını artırmaya yönelik politikalar izlediğini ve buradaki kilit noktanın lojistik olduğuna dikkati çekerek, dünya ticaretinde hedeflenen düzeye ulaşmak için lojistik sistemde gözden geçirilmesi gereken noktalar bulunduğunu dile getirdi.

Türkiye'deki lojistik merkezlerin daha önceden planlandığını, bunların konumunu, büyüklüğünü, yapısını ve yönetim sistemlerini yeniden değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Erkeskin, şunları kaydetti:

"Tedarik zincirindeki en temel unsurlarımız güvenlik ve görünürlük. Güvenli tedarik zincirini oluşturmak ve geliştirmek zorundayız. Bunun için dijitalleştirme tüm iş halkalarımızda olmalı. Lojistik sistemi içerisinde yer alan terminal işletmecileri, fiziki taşıyıcılar, taşıma işi organizatörleri, gümrük idaresi gibi tüm paydaşlara ortak tek bir platform üzerinden iletişim ve veri transferi sağlanmalıdır."

Erkeskin, bu unsurların yanı sıra lojistik sektörünün iş hacimlerini artırırken yeni lojistik ürünler geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Yatay genişlemeye odaklanmak zorundayız. Otomotiv, taze sebze-meyve, kimya gibi sektörlere özel lojistik yapılanmalar içinde olmalıyız" dedi.

Lojistik kültürünün güvenlik, inovasyon ve kalite olmak üzere 3 etkenden oluştuğunu aktaran Erkeskin, UTİKAD olarak bu sorumluluk ve bilinçle hareket ettiklerini ifade etti.

"Doğu ve Güney Marmara'da otoportlara ihtiyaç var"

Fuar kapsamında düzenlenen "Otomotiv Konferansı"nda da konuşan Turgut Erkeskin, lojistik firmalarının özellikle son 5 yılda otomotiv sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümlerle onların maliyetlerinin düşmesine ve rekabetçiliklerinin artmasına imkan tanıdığını kaydetti.

Otomotiv sektöründe tamamlanmış ürünlerin yüzde 94'ünün denizyolunda Ro-Ro gemileriyle taşındığına değinen Erkeskin, denizyolunun bu kadar önemli olduğu bir ortamda gereksinimlerin iyi analiz edilmesi gerektiğini ve özellikle Doğu ve Güney Marmara'da sanayinin toplandığı noktalarda otoportlara ihtiyaç olduğunu belirtti.

Erkeskin, Doğu ve Güney Marmara'nın Avrupa ile demiryolu bağlantısının Halkalı- Çerkezköy arasında yapılan iyileştirme çalışmaları tamamlanmadığından, Tekirdağ- Derince feribot geçişi verimli çalışmadığından ve Marmaray yük geçişleri için henüz kullanılmadığından dolayı zayıfladığını dile getirdi.

Turgut Erkeskin, bu aksaklıkların özellikle Anadolu ile Avrupa arasında blok tren taşımacılığını geliştirmek ve sanayiciye önemli bir lojistik çözümü sunmak için kurulan UTİKAD'ın da ortağı olduğu Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar'ın (BALO) gelişimine de set vurduğunu ifade etti.

Liman ve demiryolu bağlantılarının önemine değinen Erkeskin, "Gerek otomotiv sektöründe kullanıan yedek parçaların Türkiye'ye getirilmesinde gerekse de Türkiye'de üretilen yedek parçaların ve bitmiş ürünlerin tekrar Avrupa'ya taşınmasında demiryolu önemli bir taşıma alternatifi. Bu açıdan üretim tesislerimizin ve lojistik merkezlerin demiryolu bağlantısı olması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. - İstanbul