Prof. Dr. Engin Beksaç'tan Ayvalık'ın Tarihi İçin Dev İddia

Prof. Dr. Engin Beksaç'tan Ayvalık'ın tarihi için dev iddia

"Ayvalık'ın tarihi bilinenin aksine Ege'nin karşı kıyıları olan batıdan değil, Balkanlardan başlar"

BALIKESİR - Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde; Cumhuriyet Kadınları Derneği Ayvalık Şubesi tarafından Bacacan Otel'de düzenlenen yardımlaşma ve dayanışma çayına konuşmacı olarak katılan Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı ve Trakya Araştırmaları Merkezi Müdürü Arkeolog Prof Dr. Engin Beksaç, 'Ayvalık tarihi' konulu bir konferans verdi.

Şube Başkanı Sarıbaş, düzenledikleri yardımlaşma ve dayanışma çayına destek veren dernek üyeleriyle, katılımcılara teşekkür etti.

Kentlerin hafızaları ile birlikte güvenli bir şekilde geleceğe yürüdüğünü kaydeden Başkan Sarıbaş, "Kentlerin hafızası tarih ve bu süreçte oluşturulan kültürdür. Tarih ve kültürünü kaybeden kentler geleceğe sağlıklı bir şekilde ulaşamaz. Ulu önderimiz Atatürk, tarih yazma konusunda,'Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır' diyerek tarih yazmanın tarih yapmak kadar önemli olduğunu vurgular. Tarih bilinci geçmişten beslenmekle beraber ileriye doğru giden düşüncede yer alır ve geleceği kurgulamak tarih biliciyle olur" ifadelerini kullandı.

Etkinliğe katılmasına öncülük eden Memleketçi İşadamları Derneği ile Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği'ne teşekkür eden Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı ve Trakya Araştırmaları Merkezi Müdürü Arkeolog Prof. Dr. Engin Beksaç, Ayvalık ve çevre bölgesinin geçmiş tarihi hakkında konuşmacıları söz konusu bölgenin arkeolojik açıdan oldukça zengin bir konuda olduğunu belirtti.

Ayvalık'ın yakın tarihiyle ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Taylan Köken'in de katkı verdiği etkinlikte Prof. Dr. Beksaç, Edremit Körfezi bölgesine Almanların ilginç bir şekilde yoğun ilgi gösterdiğine işaret ederek, bölgenin tarihinin araştırılmasında Alman desteğinin bulunmasının manidar olduğunu kaydetti.

Ayvalık ve çevresinin son derece yoğun bir arkeolojik değerlere sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Beksaç, "Araştırmalarımda, Ege'nin öte tarafından gelen hiçbir malzeme bulamadım. Onların istediği başka bir şeydi daha önce 19. Yüzyılda Ayvalık'ta tezgahlanan oyuna alet edilmekti. Romanya'ya giden Balkan kültürün izlerini buldum ama Yunan kültürünü, istedikleri İyon kültürünü bulamadım. Körtü kaya, 5 bin yıl öncesine kadar giden bir malzeme ortaya koyuyordu. Yortan kültürüne ait Balkan bağlantılı ama Anadolu'nun kendi kültürü olan bir kültür. Hemen karşısında, yeni yel değirmeninin üstünde dışarıdan gelen başka bir kültür; Almanların tabiriyle denizsel Troya. Bizim genellikle deniz kavimleri dediğimiz topluluktan gösteriyordu. Bölge ağır bir tahribat altında ama esasında Ayvalık'ın köklerini gösteren en önemli yerlerdir " dedi.

Körfez ilçelerinde çok miktarda tapınak kalıntılarının bulunduğunu kaydeden Engin Beksaç, "Bu tapınakların her biri ana tanrıça kültünün bir uzantısıdır. Bu durum Ayvalık ve çevresindeki tarihin, bilindiği gibi Ege'nin karşı kıyıları olan batıdan değil, kuzeyde bulunan Balkanlarla bağlantılı olduğunu kanıtlıyor" diye konuştu.