GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Alternatif Yasal Mısır Parlamentosu üyesi Dr. Sabir Ebul Futuh'un konuşması Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın siyasi kanadı olan Hürriyet ve Adalet Partisi eski milletvekilli ve İstanbul'da kurulu Alternatif Yasal Mısır Parlamentosu üyesi Dr. Sabir Ebul Futuh, "Kurulduğu günden bu yana Müslüman Kardeşler hareketi asla şiddet yanlısı bir hareket olmamıştır. Mısır ve Mısır dışında kurumsal olarak Müslüman Kardeşler hareketinin bulunduğu hiçbir yerde yönetime, halka veya herhangi bir oluşuma karşı şiddeti benimseyecek bir tavır içinde asla olmamıştır ve olmayacaktır" dedi.Mısır'daki Rabia katliamının 2. yılı nedeniyle İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin (MAZLUMDER) Fatih'teki İstanbul Şubesi'nde düzenlenen anma ve basın toplantısında konuşan Futuh, Sisi rejimi tarafından 2 yıl önce Rabia Meydanı'nda yapılan katliamın acı verici, kalplerini yaralayan bir olay olduğunu söyledi.Futuh, Sisi tarafından yapılan askeri darbenin sadece Müslüman Kardeşler teşkilatına yönelik olmadığına dikkati çekerek, "Bu bütün insanlığa, Müslümanlara yönelik yapılmış büyük bir komploydu. Bilinen bir gerçektir ki Mısır ordusu milli bir ordu değildir. Aslında başka güçler tarafından kullanılan, dilendiğinde farklı yerlerde katliamlara imza atan bir ordudur. Bilindiği gibi Güney Sudan'da, Libya'da aynı şekilde Yemen'de istenildiği zaman derin güçler tarafından birtakım katliamlara, olaylara bulaştırılmış bir ordudur" diye konuştu.Rabia Meydanı'nda Mısır ordusunun büyük bir katliam yaptığını söyleyen Futuh, "Onun öncesinde de Nahda ve Ramses meydanlarında birçok olayda katliamlar gerçekleştirildi. Sabah namazında insanlar katledildi. Bu olaylarda toplam şehit sayısı 7 binden fazla ve 10 bini aşkın yaralı olmak üzere büyük bir katliama imza atılmış oldu. Tabii ki biz bu ölümlere ve şehadetlere üzülmüyoruz. Çünkü biz Müslüman Kardeşler olarak öyle bir terbiye ve eğitimden geçtik ki ölümü ve şehadeti hayatımızın en önemli anı olarak, hayattaki temennimiz olarak kabul ediyoruz ve 'Allah'ın yolunda ölenlere ölüler demeyin' ayeti çerçevesinde bir inanca sahibiz. Şehit olanlara üzülmeyiz" ifadelerini kullandı.Bütün katliamlara rağmen İhvan üyesi gençlerinin asla duygusal hareket etmediğini vurgulayan Futuh, Müslüman Kardeşlere üye gençlerin ellerine silah almayacağını ancak Rabia işaretiyle Mısır'daki meydanlarda barışçıl gösteriler yaparak haklarını sonuna kadar arayacaklarını anlattı. - "Müslüman Kardeşler fikir ve düşünce hareketidir"Sisi rejiminin Müslüman Kardeşler teşkilatını terör örgütü ilan ettiğini anımsatan Futuh, şunları kaydetti: "Mısır'daki yargı, uluslararası normlara ve hukuka uygun bir yargı sistemi olarak çalışmıyor. Tamamen Sisi'nin kendisinin yazıp çizdiği, uyguladığı, yürürlüğe koymak istediği, ne var ise onun aklına göre çalışan bir hukuk sistemi var. Dolayısıyla Müslüman Kardeşler hareketinin terör hareketi olarak nitelendirilmesi dünyanın aslında kabul edemeyeceği bir gerçektir. Uzun yıllardan bu yana Müslüman Kardeşler hareketi siyasi alanda olmasa dahi birçok kurumsal alanda Mısır'da en önde gelen bir kurumdur. Halk tarafından büyük bir oranla seçilen ve yetkilendirilen bir hareket nasıl olur da terör örgütü olur, bunu anlamak mümkün değil. Kurulduğu günden bu yana Müslüman Kardeşler hareketi asla şiddet yanlısı bir hareket olmamıştır. Mısır ve Mısır dışında kurumsal olarak Müslüman Kardeşler hareketinin bulunduğu hiçbir yerde yönetime, halka veya herhangi bir oluşuma karşı şiddeti benimseyecek bir tavır içinde asla olmamıştır ve olmayacaktır. Bütün bu katliamlara karşı dahi böyle şiddeti benimsemeyen bir tavır içerisinde bulunan Müslüman Kardeşler hareketini terör örgütü olarak benimsemek akıl dışıdır. Müslüman Kardeşler fikir ve düşünce hareketidir."Hiçbir diktatör rejimin silahla devrilmeyeceğini tecrübe ettiklerini aktaran Futuh, "Yapılması gereken şey halkın bilinçlendirilmesi, halkın uyanık tutulması, halka bu olayın iyi anlatılması, bununla birlikte sokakların terk edilmemesi, bütün hukuki mücadelelerin yapılması ve bu konuda asla yılmadan, geri çekilmeden, adım atmadan ta ki 25 Ocak devrimi tamamlanana kadar mücadelenin devam etmesidir" dedi. - "Rabia katliamının sorumluları yargı önüne çıkartılsın"MAZLUMDER Genel Sekreter Yardımcısı Halil İbrahim Yenigün de Sisi rejimince Mısır'ın başkenti Kahire'deki Rabia Meydanı'nda barışçıl gösteri hakkını kullanan insanların üzerine 2 yıl önce silahlarla ateş açıldığını ve iki saatlik bir zaman diliminde en az bin 500 masum insanın öldürüldüğünü söyledi. Saldırının sosyal medyada anında paylaşılmasına rağmen ne saldırı anında ne de geçen 2 yıllık sürede Birleşmiş Milletler'in, devletler arası diğer unsurların, medyanın etkin bir tepki göstermediğini belirten Yenigün, şunları kaydetti: "İnsanlık adına utanç verici bir oyun oynanmıştır. Aradan geçen zaman müddetince darbeye açıkça darbe denilmekten bile özenle kaçınıldığı, darbeci Sisi rejiminin sıklıkla anılan bütün çağdaş demokratik ilkeler çiğnenmek pahasına Avrupa'nın en önde gelen başkentlerinde Mısır'ın resmi ve meşru temsilcisi olarak en üst düzeyde ağırlandığı, ABD'nin darbeci hükümetlere karşı kendisine koymuş olduğu kuralları dahi hiçe sayacak şekilde darbe rejimini askeri yardımlara boğduğu bir manzaraya şahit olunmuştur. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ise darbe hükümetinin finanse edilmesinde başı çekmiş ve darbe rejimini ayakta tutmuştur."Yenigün, darbeci Sisi rejiminin Müslüman Kardeşler üyelerine tarihte görülmedik bir kıyım yaptığını ve Mısır'daki gençlik hareketleri dahil tüm gruplara yönelik hukuksuz tutuklamalara ve işkencelere başvurduğunu ifade etti. Mursi'nin de aralarında bulunduğu yüzlerce siyasetçi ve aktivist hakkında Mısır mahkemelerince idam kararı verildiğini anımsatan Yenigün, "14 Ağutos 2013'te gerçekleştirilen büyük Rabia, Nahda katliamlarından bu yana yaşanan can kaybı büyük çoğuluğu sivil olmak üzere 3 bini, yaralılar ve tutuklular 20 bini çoktan aşmış, ülke gündelik şiddet olaylarıyla her zamankinden daha güvensiz hale gelmiştir. Her kıyıma rağmen barışçı çizgisini on yıllardır koruyabilmiş Müslüman Kardeşler teşkilatının terörize edilerek silahlı mücadeleye çekilmek istendiği kanaati yaygındır. Sina bölgesindeki ilgisiz örgütlerin üstlendiği saldırıların ve çatışmaların sorumluluğu da bu teşkilata yıkılmak suretiyle darbe yönetimi tarafından buradan da 'haklı ve meşru mücadele' algısı devşirilmek istendiği gözlemcilerce kaydedilmektedir" diye konuştu. Yenigün, Rabia katliamı sorumlularının uluslararası hukuk mekanizmalarınca yargı önüne çıkartılmasını, Mısır'da iki yıldan bu yana devam eden gayri hukuki ve gayri insani uygulamalara son verilmesini, onanan bini aşkın idam kararının hükümsüz sayılmasını istedi.- Rabia KatliamıMısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevinden alınmasını barışçıl bir şekilde protesto etmek isteyen on binlerce darbe karşıtına güvenlik güçleri tarafından 14 Ağustos 2013'te ateş açılmıştı. Keskin nişancılar, tetikçiler ve baltacılar tarafından yapılan saldırılarda binden fazla gösterici hayatını kaybetmişti. Rabia ve Nahda meydanlarında yaşanan katliam, İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından "tarihte daha önce böylesi görülmedi' şeklinde yorumlanmıştı. Örgüt tarafından yayınlanan raporda, tarihte bir gün içerisinde en çok göstericinin öldürüldüğü katliamların başında gösterilen Rabia Katliamı'nın sistematik bir biçimde gerçekleştirildiği açıklanmıştı.
Son Dakika › Güncel › 14 Ağustos Dünya Rabia Günü - Mısırlı Eski Vekil Futuh - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?