1948 Filistin İslami Hareketi'nin Faaliyetlerinin Yasaklanması

UMMU'L ALA ER-REYMAVİ - İsrail'in "yasadışı örgüt" ilan ettiği 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Raid Salah, söz konusu yasaklama kararının, bölgede yürütülen insani, sosyal ve dini projelerden yararlanan yarım milyon Filistinliye zarar verdiğini belirterek, İsrail'deki Arap siyasi partilerini "İsrail tehditleri karşısında birlikte kararlaştırılmış tek bir strateji inşa etmeye" çağırdı.

1948 Filistin İslami Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmasının üzerinden geçen bir ayın ardından bölgedeki durumu AA muhabirine değerlendiren Şeyh Salah, İsrail'in hareketin, Kudüs ile Mescid-i Aksa'ya yönelik işgal ve ihlalleri ortaya çıkarmada sergilediği rolü zayıflatmak için yıllardır çaba sarf ettiğini ifade ederek İsrail'in bu konuda başarısız olmasının ardından yasaklama kararının alındığını söyledi.

İsrail hükümetinin yasaklama kararının ardından hareketle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 20 sivil toplum kuruluşun daha faaliyetlerini engellediğini söyleyen Salah, sözlerine şöyle devam etti:

"Kapatma kararı, bölgede yürütülen insani, sosyal ve dini projelerden faydalanan yarım milyon Filistinliye zarar verdi. Kapatılan kurum ve kuruluşlar arasındaki bir yardım komitesi 23 bin yetimin aylık ihtiyacını karşılıyordu. 'Hurra' isimli kuruluş ise yaklaşık 10 bin öğrenciye Kur'an-ı Kerim'in hıfzedilmesi hedefiyle ders veriyordu. Diğer kuruluşlar da İsrail'deki fakir ailelere hizmet sunuyordu. Ayrıca kapatılan bu kurumlardan bazılarının hareket ile bir ilişkisi de bulunmamaktadır."

Filistinlilere yönelik tehcir operasyonu uyarısı

Salah, yasaklama kararının ardından değişmez değerlerinden vazgeçmesi için İsrail'in hareketi tehdit ettiği ve şantaj yaptığına dikkati çekerek, "İsrail'in tehditlerine rağmen İslami Hareketi'n değerlerinin korunması karşılığında her türlü bedeli ödemeye hazırım. Yasaklama kararı, İsrail'deki tüm Filistin sosyal oluşumlarını hedef aldı. Bu karar, 1948 topraklarındaki Filistinlilere yönelik tehcir operasyonunun başlangıcı olabilir" diye konuştu.

"Tek bir strateji inşa edilmesi"

Salah ayrıca İsrail'deki Arap siyasi partilerini, "İsrail tehditleri karşısında birlikte karar verilmiş kapsayıcı bir strateji inşa etme"ye çağırarak, "Bizi bekleyen zorluklar ve riskler karşısında başarıya ulaşmak için kabileler gibi değil halk gibi hareket etmemiz gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

İsrail'in bazı liderlerine yönelik gözaltı tehditler dikkate alındığında harekete yönelik uygulamalarının sertleşeceğini öngören Salah, sözlerine şunları ekledi:

"Yasaklama kararının, uluslararası, Arap ve Müslüman kamuoyunda gündeme gelmesi amacıyla resmi makamlardan çeşitli mesajlar aldık. İsrail kurumu, hareketi bir kalem darbesiyle yıkabileceğini zannetti. Ancak hareketin kapatılması kararı karşısında gösterilen birlik ve etkileşim İsrail'in planlarının başarısız olduğu anlamına gelir."

Raid Salah İsrail yargısına başvurma fikrini reddederek, "İsrail hükümetinin kararı, bize karşı savaş açan ırkçı siyasi bir karardır" dedi.

İsrail güvenlik kabinesi 16 Kasım'da, Şeyh Raid Salah liderliğindeki hareketi, "Filistin'deki olayların arkasında olduğu" gerekçesiyle "yasa dışı örgüt" ilan etmiş, 15 Ekim'de ise İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah ve Dış İlişkiler Büro Başkanı Yusuf Avavde'ye yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti. Söz konusu karar Batı Şeria'nın yanı sıra İsrail'in çeşitli bölgelerinde protesto edilmişti.

İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948 yılındaki savaş ve işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi, söz konusu Filistinlileri "İsrailli Araplar" diye tanımlıyor. 1948 Filistin İslami Hareketi de İsrail vatandaşı Filistinlilerin kurduğu geniş tabanlı bir toplumsal hareket olma özelliğini koruyor.

1948 İslami Hareketi, 1971'de Şeyh Abdullah Nemr Derviş liderliğinde, "İsrailli Araplar"ın yaşadığı bölgelerde ortaya çıkmıştı. Hareket, 1996'da İsrail parlamento (Knesset) seçimlerine katılma konusunda yaşanan fikir anlaşmazlığı nedeniyle "kuzey" ve "güney" olarak adlandırılan iki kanada ayrılmıştı. Hareketin güney kanadının liderliğini Knesset üyesi İbrahim Sarsur, kuzey kanadını ise Şeyh Raid Salah üstlenmişti.