2025'te Basın Özgürlüğü: Gazeteciler Yargılandı, Ekranlar Karartıldı, Kayyumlar Atandı - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

2025'te Basın Özgürlüğü: Gazeteciler Yargılandı, Ekranlar Karartıldı, Kayyumlar Atandı

26.12.2025 10:31  Güncelleme: 11:13

Yüzlerce gazetecinin 2025 yılında 213 ayrı ceza davasında yargılanmaları devam ederken, 11 gazeteci çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Merdan Yanardağ, “Tarihsel ve siyasal ömrünü dolduran AKP iktidarı, devletin şiddet aygıtlarını kullanarak, yani baskı ve sindirme yöntemlerini pervasızca devreye sokarak tabloyu değiştirmeye çalışıyor. Bu anlamda yaptığı saldırıların başında da bağımsız medyayı susturmak ve toplumu teslim almak girişimi geliyor” ifadelerini kullandı.

Haber: Batuhan DÜKEL

(ANKARA) – Yüzlerce gazetecinin 2025 yılında 213 ayrı ceza davasında yargılanmaları devam ederken, 11 gazeteci çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Merdan Yanardağ, "Tarihsel ve siyasal ömrünü dolduran AKP iktidarı, devletin şiddet aygıtlarını kullanarak, yani baskı ve sindirme yöntemlerini pervasızca devreye sokarak tabloyu değiştirmeye çalışıyor. Bu anlamda yaptığı saldırıların başında da bağımsız medyayı susturmak ve toplumu teslim almak girişimi geliyor" ifadelerini kullandı.

2025 yılının sonlarına gelinen günlerde Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) edinilen bilgilere göre, 2025 yılı gazetecilik mesleğinin yargılandığı, adli kontrol altına alındığı, RTÜK cezalarıyla durdurulmak istendiği ve ilan kesme tehditlerinin yöneltildiği bir yıl oldu.

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, ANKA Haber Ajansı'na 2025 yılının gazetecilik faaliyetleri açısından nasıl geçtiğini değerlendirdi.

Gazetecilik alanında faaliyet yürüten sendika ve örgütlerin raporlarına göre halihazırda cezaevlerinde 11 gazeteci bulunuyor. 2025 Ocak ayından bu yana ise en az 94 gazeteci hakkında gözaltı kararı verilirken, 28 gazeteci tutuklanıp daha sonra tahliye edildi. En az 55 gazeteci hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulandı.

Gazetecilere yöneltilen suçlamalar arasında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", "yargı organlarını alenen aşağılama", "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "terör örgütü propagandası" ve "terör örgütü üyeliği" öne çıktı.

2025 yılında gazetecilere toplam 51 yıl hapis cezası

2025 yılında 213 ayrı ceza davasında yüzlerce gazetecinin yargılanmasına devam edildi. 30 ceza dosyasında beraat kararı verilirken, toplamda 51 yıl 6 ay 24 gün hapis cezası ile 91 bin 900 TL adli para cezası verildi. En az 15 gazeteci mesleki faaliyetleri nedeniyle sözlü saldırıya, en az 25 gazeteci ise fiziki saldırıya maruz kaldı. Fiziki saldırıların büyük bölümü haber takibi sırasında gerçekleşti.

2025 yılında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ise televizyon kanallarına 36 kez idari para cezası verirken, 8 farklı kararla toplam 28 kez yayın durdurma cezası uyguladı.

Türkiye, "Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi"nde 159. sırada

Öte yandan Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl yayımladığı "Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi" raporuna göre Türkiye, 2025'te 180 ülke arasında 159'uncu sırada yer aldı. Türkiye'nin bulunduğu konumun "çok vahim" kategorisinde olduğu raporda belirtildi. Türkiye, 2002 yılında 99. sırada yer alırken; 2016'da 151, 2017'de 155, 2018 ve 2019'da 157, 2020'de 154, 2021'de 153, 2022'de 149, 2023'te 165, 2024'te ise 158. sırada gösterilmişti.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Toktaş 34 gün tutuklu kaldı

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen "bilirkişi" soruşturması kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir bilirkişi arasında geçtiği öne sürülen telefon görüşmesinin yayınlanması nedeniyle 30 Ocak 2025'te sevk edildiği İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nce "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" ile "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Toktaş, 4 Mart 2025'te görülen ilk duruşmada 34 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

İmamoğlu protestolarını takip eden 11 gazeteciye şafak operasyonu

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından İstanbul ve İzmir'de düzenlenen protestoları takip eden 11 gazeteci, 24 Mart'ta sabah saatlerinde evlerinden gözaltına alındı. Gazetecilerden 7'si tutuklanırken, yapılan itirazlar üzerine bir gün sonra tahliye edildi.

TELE1 ve SZC TV'ye ekran karartma cezası

TELE1, "4 Soru 4 Yanıt" programında yapılan değerlendirmeler gerekçe gösterilerek RTÜK'ün 24 Temmuz 2025'te verdiği 5 günlük yayın durdurma cezası kapsamında 31 Ağustos–5 Eylül 2025 tarihleri arasında yayınını durdurdu. SZC TV ise "Para Politika" programındaki yorumlar nedeniyle RTÜK'ün 27 Mart 2025 tarihli kararı doğrultusunda verilen 10 günlük yayın durdurma cezasını 8–17 Temmuz 2025 tarihleri arasında uyguladı.

Habertürk TV, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor'a kayyum atandı

Can Holding bünyesindeki medya ve ticari şirketlere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Habertürk TV, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor'un da aralarında bulunduğu 121 şirkete kayyum atandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "suç örgütü kurmak, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" iddialarıyla yürütülen soruşturma kapsamında 11 Eylül 2025'te operasyon düzenlendi, mahkeme kararıyla şirketlerin yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi.

Gazeteci Tosun saldırı sonucu hayatını kaybetti

Gazeteci Hakan Tosun, 10 Ekim'i 11 Ekim'e bağlayan gece İstanbul'un Esenyurt ilçesinde saldırıya uğrayarak ağır yaralanmıştı. Tosun, kaldırıldığı hastanede 13 Ekim 2025'te beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından hayatını kaybetti.

Gazeteci Altaylı'ya 4 yıl 2 ay hapis cezası

Gazeteci Fatih Altaylı, sosyal medya hesabındaki YouTube yayınına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 21–22 Haziran 2025'te gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından 22 Haziran 2025'te çıkarıldığı İstanbul'daki adli makamlarca tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 26 Kasım 2025'te "Cumhurbaşkanına yönelik tehdit" suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilerek tutukluluk halinin devamına karar verildi.

TELE1'e kayyum, gazeteci Yanardağ'a tutuklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "casusluk" soruşturması kapsamında 24 Ekim 2025'te TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ gözaltına alındı. Polis ekipleri sabah saatlerinde kanalda ve Yanardağ'ın odasında arama yaptı. Aynı gün akşam saatlerinde İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, televizyon kanalının sahibi ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.'ye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu kayyum olarak atadı. Başsavcılık, soruşturma kapsamında CHP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan hakkında da aynı suçlamayla işlem başlattı. 27 Ekim 2025'te gazeteci Merdan Yanardağ ile Necati Özkan tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Yanardağ: "AKP iktidarı, baskı ve sindirme yöntemlerini pervasızca kullanarak tabloyu değiştirmeye çalışıyor"

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ, 2025 yılında basın özgürlüğünü ve yaşadıklarını avukatı aracılığıyla ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Yanardağ, şu ifadeleri kullandı:

"Tarihsel ve siyasal ömrünü dolduran AKP iktidarı, devletin şiddet aygıtlarını kullanarak, yani baskı ve sindirme yöntemlerini pervasızca kullanarak tabloyu değiştirmeye çalışıyor. Bu anlamda yaptığı saldırıların başında da bağımsız medyayı susturmak ve toplumu teslim almak girişimi geliyor. Benim 'casusluk' gibi, beşinci sınıf bir kumpasla; akıl dışı bir iftira ve yalanla tutuklanmamın nedeni, siyasal ve toplumsal planda çok etkili olan bir referans kanalı niteliğindeki TELE1'e el koymaktı. Beni ve arkadaşlarımı susturmaya çalışmaktı.

Bu, açıkça yasa ve hukuk dışı bir yolla kişi hürriyetini engellemek, anayasal bir hak olan basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaktır. Bu suçtur. Kumpasın ikinci amacı ise CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için 'yedek' bir tutuklama kararı çıkarmaktı. Çünkü İBB iddianamesi daha şimdiden çöktü; iddiaları maddi kanıtlarla destekleyemedikleri gibi gizli tanık ve itirafçı ifadeleri de dağıldı. Bu nedenle İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklu yargılanmasını uzun süre devam ettiremezlerdi. Ancak 'casusluk' iddiasıyla verilen tutuklama kararı nedeniyle cezaevinde kalmasını sağlamaya çalışıyorlar. İktidar büyük bir korku ve panik içinde. Bu nedenle baskı ve saldırganlığını daha da artırıyor. Bu koşullarda önündeki en büyük engeli bağımsız medya olarak görüyor. Boyun eğmeyenleri susturmaya, demir parmaklıkların arkasına atmaya yönelmesinin nedeni budur. TELE1'e kayyum atanmasının ve benim tutuklanmamın da anlamı budur. Ancak boyun eğmeyecek ve bu zorbalığı da yenerek son kumpası da bozacağız."

El: "Tutuklamalar artık hayatımızın rutin bir parçası haline geldi"

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El, ANKA Haber Ajansı'na 2025 yılının basın özgürlüğü açısından değerlendirdi. "2025 yılı meslektaşlarımız için kolay bir yıl olmadı. Soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar artık hayatımızın rutin bir parçası haline geldi" diyen El, şöyle konuştu:

"Adli kontrol uygulamalarını da çok fazla gördük. Yani yurt dışına çıkış yasağı, ev hapsi ve haftanın belli günleri karakola giderek imza verme uygulamalarına ne yazık ki sevinir hale geldik. Yani özgürlüklerinden mahrum bırakılmadılar, en azından bu tür cezalar uygulandı diye sevinir hale geldik. Basın özgürlüğümüzün gelmiş olduğu hal bu. Sadece bu değil, sansür ve otosansürü de neredeyse her gün yaşıyoruz. Meslektaşlarımız, 'Bu haberi yazarsam başım belaya girer, bu haberi girersek başımız belaya girer' denilerek kurumlar bazı haberlere otosansür uygulamak zorunda bırakılıyor. Zaten sansür hayatımızın bir parçası haline geldi. Yüzlerce erişim engeli, RTÜK tarafından birçok kanala verilmiş onlarca cezayla karşı karşıyayız. Program durdurmalardan tutun da para cezalarına kadar… Tam bu konuları konuşurken SZC TV'nin 10 gün karartılması yaşandı. Bu da ne yazık ki mesleğimizin kara tarihine geçmiş bir uygulama oldu. Daha da kara bir tabloyu yaşadık. TELE1'e hiçbir gerekçe yokken, TELE1'in sahibi gözaltına alınıp, daha tutuklamaya sevk edilmeden, savcılıkta ifade verirken kayyum atandı. Kayyumun ardından 'Hiçbir meslektaşı işsiz bırakmayacağız' denildi ama meslektaşlarımızın bir kısmı kendi ayrıldı, diğerleri ise kayyum yönetimi tarafından işsiz bırakıldı. Sadece bu da değil. Zaten çok düşük ücretlerle, yani asgari ücretin biraz üzerinde çalışmak zorunda olan onlarca emekçi işsiz bırakıldı. Birçok kanal 'küçülüyoruz, ekonomik sıkıntıdayız' bahanesiyle küçülme yoluna gitti ve onlarca meslektaşımızı işsiz bıraktı. Sadece bunlar da değil; Evrensel Gazetesi'ne silahlı saldırı oldu. Bu saldırının arkasındaki güçler tam olarak ortaya çıkarılmış değil."

Durmuş: "Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü gasp edildi"

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise 2025 yılına ilişkin basın özgürlüğü değerlendirmesinde ise "Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü gasp edildi. Gazeteciler bu gasp nedeniyle mesleki faaliyetlerini yürütürken baskı altında tutuluyor, toplum da haber alma hakkını kaybediyor" diye konuştu.

Gazetecilik faaliyetlerinin engellenmesinin en basit tanımıyla toplumun sesinin kısılması anlamına geldiğini sözlerine ekleyen Durmuş, "Çünkü toplum sesini ancak gazeteciler üzerinden duyurabiliyor. 2025 yılı gazetecilik açısından baskıların yoğun olduğu bir yıl oldu. Özellikle adli kontroller, yargılamalar ve RTÜK cezaları bu yıl çok ön plana çıktı. Basın İlan Kurumu, 2025 yılında özellikle yerel gazetelerin birleşmesi konusunda zorlayıcı bir tutum izledi. Birçok kentte birleşmeler yaşandı ve bu süreçte onlarca meslektaşımız işsiz kaldı. Basın sektörü, işsizliğin her geçen gün arttığı bir sektör haline geldi. Bu artışa paralel olarak düşük ücret ve güvencesiz çalışma da sektörümüzün en önemli sorunlarının başında geliyor. Ekonomi, hukuk, demokrasi ve basın özgürlüğü açısından zor bir yılı geride bıraktık. 2026 yılına girerken başta işçiler ve emekçiler olmak üzere tüm emekçilerin yeni yılını kutluyor; demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere sahip çıktığımız bir yıl olmasını diliyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel 2025'te Basın Özgürlüğü: Gazeteciler Yargılandı, Ekranlar Karartıldı, Kayyumlar Atandı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement