Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, iç savaşın 5. yılına girdiği Suriye'de yeni bir neslin kaybolma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Kuveyt'te düzenlenen ve 78 ülkenin katıldığı 3'üncü Uluslararası Suriye Donörler Toplantısında Türkiye'yi temsil eden Yılmaz, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Suriye'de yaşanan olayların 5. yılına girdiğini ve rejimin "zulümleriyle büyük bir insani krize dönüştüğünü" hatırlatan Yılmaz, "Bugüne kadar 300 bin kişinin rejim tarafından öldürüldüğünü değerlendiriyoruz. Diğer taraftan 12 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Bir milyon civarında insan yaralanmış durumda. Ciddi yoksulluk riski altında işsizlik oranlarının yüzde 60'a yaklaştığını biliyoruz. Suriye'nin şehirlerinin, altyapısının tahrip edildiğini biliyoruz. Yine Birleşmiş Milletler'in (BM) bir tahminine göre 200 milyar doların üzerinde bir zarar söz konusu" dedi.
Bunun yanı sıra ülkede nesillerin sağlık ve eğitim anlamında ciddi problemler yaşadığını dile getiren Yılmaz, "Bu güvenlik sorunu, insani sorun, kalkınma sorununa da dönüşmüş durumda. Bir nesli kaybetme riski ile karşı karşıya Suriye. Yeni gelen neslin, çocukların eğitimi bu anlamda en kritik konulardan bir tanesi" diye konuştu.
"Esed'le işbirliği yapanlar, işlediği bütün zulümlere de ortak olurlar"
Ülkede uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğunu ancak yeterince yardım gelmediğini aktaran Yılmaz, "Daha çok bu krizin yükünü komşu ülkeler çekiyor" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'da 4 milyona yakın Suriyelinin, ülke dışında sığınmacı durumunda olduğunu, en yüksek rakamın 1,7 milyonla Türkiye'de olduğuna değinen Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye olarak biz her türlü gayreti sarf ediyoruz. Bugüne kadar 5,6 milyar dolar civarında bir harcamamız söz konusu. Sivil toplum kuruluşlarımızın çabaları söz konusu. Eğitimden, sağlığa bütün faaliyetlerle ilgili çalışma yapıyoruz. Maalesef bugüne kadar uluslararası camiadan ciddi bir destek gördüğümüzü söyleyemeyiz. Bir taraftan bu tür konferanslar elbette önemli, sadece insani yardım açısından değil, Esed rejiminin yol açtığı bütün tahribatın ortaya konması anlamında da önemli. Az önce de dinlediğimiz bir takım yorumlardan da şunu görüyoruz; uluslararası camia da görüyor, Esed rejimi gitmeden bu sorun siyasi anlamda köklü bir çözüme kavuşmadan maalesef insani sorunları da bitirmemiz mümkün değil. Her yıl artarak devam eden bir sorundan bahsediyoruz. Burada konuşma yapan birçok kişi bunun altını çizdi az önce. Örnek vermek gerekirse ABD temsilcisi de şunun altını da çok net bir şekilde çizdi, 'DAEŞ'le mücadele etmek, terör örgütleriyle mücadele etmek, Esed'le yan yana gelmek anlamı taşımaz' dedi. Çok açık bir şekilde pozisyonlarını ortaya koydu. 'Esed'le bugün işbirliği yapanlar Esed'in işlediği bütün zulümlere de ortak olmuş olurlar' gibi güçlü bir ifade de kullandı. Aslında bu genel anlamda birçok ülkenin gördüğü, kabul ettiği bir durum. Türkiye öteden beri bunu söylüyordu. Bunu birçok ülkenin de ifade etmeye başlamasından da memnuniyet duydum."
-" Gerçek çözüm bu krizin asıl sebebinin ortadan kaldırılması"
Kalkınma Bakanı Yılmaz, bu tür uluslararası toplantılarda yapılan yardımların çok azının Türkiye'ye ulaştığı yönündeki iddialarla ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Komşu ülkeler Lübnan, Ürdün ve Türkiye en fazla mülteciyi barındırıyor. Nüfusu itibariyle (oranla) bakarsanız en büyük mülteci nüfusuna sahip olan Lübnan, (Nüfusunun) üçte biri nispetinde mülteci barındıran bir ülke. Ürdün'e baktığınız zaman nüfusunun 5'te 1'i kadar mülteci barındırıyor. Türkiye'de de sayı itibariyle en fazla mülteci var, 1,7 milyon. Bugüne kadar Türkiye'ye gelen destek 300 milyon dolar civarında. Yaptığımız harcamalara göre çok çok düşük durumda. Bu konferans sonunda da 665 milyon dolar gibi bir beklenti var. Tabi bunun ne kadar gerçekleşeceğini göreceğiz. Az önce de söyledim, bunlar bizim yaptığımız harcamalar karşısında çok düşük rakamlar. Tabi gönül arzu eder ki daha müreffeh gelişmiş ülkeler fedakar davransınlar. Maalesef, bunu yeterince gördüğümüzü ifade edemeyiz. Ama burada sürekli birilerinin yardımına ihtiyaç duymak da gerçek çözüm değil. Gerçek çözüm bu krizin asıl sebebinin ortadan kaldırılması. İnsanların kendi ülkelerinde emin bir şekilde yaşamaları, bu olmadıktan sonra kaç tane konferans da toplansa gerçek anlamda sonuç almak maalesef mümkün olmayacak."
Kuveyt'in Başkenti'nde bu üçüncüsü gerçekleştirilen konferansta, toplanması hedeflenen yardım rakamı 8,4 milyar dolar olarak açıklanmıştı.
Son Dakika › Güncel › 3. Uluslararası Suriye Donörler Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?