Suriyeli göçmen: Yunan askerleri, çocukların biberonlarını alıp hamile kadını dövdüler

İdlib'de yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye, Avrupa'ya geçmek isteyen mültecileri engellememe kararı aldı ve sınır kapılarını açtı. Kararın ardından on binlerce düzensiz göçmen sınır kapılarına akın etti. Edirne üzerinden sınırı geçen 130 bini aşkın göçmen, Avrupa'ya geçme ümidiyle Yunanistan sınırına dayandı. Ancak Yunanistan göçmenlerin ülkeye girmelerine izin vermeyerek sert müdahalelerde bulunuyor. Yunanistan'a geçmeyi başarıp ardından Yunan polisi tarafından Türkiye'ye geri gönderilen Naif ailesi, karşılaştıkları zulmü anlattı.

"8 AYLIK HAMİLE KADINI DÖVDÜLER"

Edirne üzerinden Yunanistan'a geçtikleri sırada polise yakalanan, 5 çocuklu Naif ailesi, Yunan polisinin kendilerine şiddet uygulayıp paralarını ve kıyafetlerini aldığını söyledi. Yusuf Naif, Yunan polislerinin, çocukların biberonlarını aldığını belirterek "8 aylık hamile kadını bile dövdüler. Kızımızı ve beni dövdüler. Seni Avrupa'ya götüreceğiz diye bizi ışıksız, karanlık yere bıraktılar" dedi. Çaresiz aileye, Türk askerleri sahip çıkarak battaniye ve giyecek yardımında bulundu.

"EKMEK VE SU VERMEDİLER"

Türk askerinin kendilerine yardım eli uzattığını ve onlara teşekkür ettiğini belirten Sabah Naif, "Biz buraya Avrupa'ya gitmek için geldik. Çocuklarımla birlikte karşıya geçtim. Oraya gittiğimde polisler bizi yakaladı. Telefonlarımızı, paralarımızı, elbiselerimizi aldılar. Sadece üzerimdeki kıyafetler kaldı. Çocuklarımı dövdüler. Ekmek ve su vermiyorlar. Bakın halimize. Çok zor burada olmak. Arkamdaki kadının kaynanası kaybolmuş. Kocasını daha salmadılar. 4 çocuğu var. Bebeğinin biberonunu aldılar. Bebek 2 gündür süt için ağlıyor. Onun yanındaki kız hasta olduğu için konuşmuyor. Hatta onu gaz bombalarının içine attılar. Orada bir çukur var. Herkesi orada topluyorlar. Biz ne konuştuklarını anlamıyoruz. Bizi tekrar bu tarafa bıraktılar.

"ALLAH TÜRK ASKERİNDEN RAZI OLSUN"

Yunanistan'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye gönderilen Naif, "Allah Türk askerinden razı olsun. Ekmek verdiler, su verdiler, kıyafet verdiler, çocuklara ayakkabı verdiler. Bize yatak verdiler, çocuklara battaniye verdiler. Orada çocuklarım ölecekti" diye konuştu.