Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu tarafından 1915 olaylarına yönelik alınan kararın hukuki olmadığı yönünde AB Adalet Divanı tarafından 2003'te alınmış bir karar bulunduğunu belirterek, "Eğer bu şekilde, sürekli Türkiye'yi rahatsız edecek, Türkiye'nin hak etmediği ifadelerle kararlar çıkartacak olursa, bunun ne ilişkilerimize ne Avrupa Parlamentosu'na faydası olacaktır" dedi.
Bozkır, İktisadi Kalkınma Vakfının (İKV) "50. Yılında Türkiye-AB İlişkileri" programındaki konuşmasında, Türkiye için AB sürecinin, ekonomik ve demokratik şartlar nedeniyle olmazsa olmaz bir ortamda başladığını, bugün ise yaşam standartlarını yükseltmek, demokraside iyi noktalara gelmek, ülkenin ilerlemesi için bir araç olarak görüldüğünü söyledi.
Bu süreçte önemli aşamalar kaydedildiğini anlatan Bozkır, Türkiye'nin, 28 AB üyesi ülkeden 22'sinden daha iyi ekonomik şartlara sahip olduğunu kaydetti.
Volkan Bozkır, "AB sürecinde fasıl açılamıyor. Süreç yavaş yürüyor" tenkitlerinin yapıldığını dile getirerek, "Fasıl açmak sürecin tamamı değildir. Türkiye bu süreçte önemli adımlar attı. Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen bazı AB ülkelerinin ürettiği siyasi bahanelerle bu noktaya geldik. Resmi tabloya göre 14 fasıl açılıp, birisi kapandı ama gerçekte Türkiye olarak 28 faslı açtık ve 14 faslı da kapattık" diye konuştu.
Gümrük Birliği anlaşması ve vize sorunu
Gümrük Birliği'nin, Türkiye ile AB arasında önemli bir ilişki olduğunu anlatan Bozkır, şöyle devam etti:
"Şu an 150 milyar dolar ticaret hacmimiz var. Bunu güncelleştirme kararı aldık ve önümüzdeki ocak ayında, tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil edilerek, yaklaşık 300 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Bizi çok rahatsız eden 20 sene önceki anlaşmada, ya unutulan ya da gerçekleştirilemeyen, AB'nin 3. ülkelerle bir anlaşma imzalaması durumunda, bunun otomatik olarak Türkiye'ye uygulanmaması keyfiyeti de bu tercih ettiğimiz maddeyle inşallah Türkiye için sorun olmaktan çıkacak ve AB ile ABD arasında imzalanacak TTIP anlaşmasına otomatik olarak yansıyabilecek bir madde haline gelecektir."
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır, AB ile Türkiye arasındaki vize şartları nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını ve bu durumun 1980 darbesine dayandığını anlattı.
Bozkır, şimdi ise bunu kaldırmaya çalıştıklarını kaydederek, "Bu konuda önemli müzakereler yapıldı. Vizelerin tamamen kaldırılmasını bir anlaşmaya bağlayan formül içinde ilerliyoruz. İnşallah 2,5 sene sonra tüm vizeler kalkmış olacak. Eğer kalkmazsa, yeni gümrük antlaşmasını ondan sonraki 6 ay içinde feshetme hakkımız var. İnşallah böyle bir şey olmayacak ama bu konu bizim için çok önemli" şeklinde konuştu.
"4,7 milyar avro hibe kullanılacak"
AB'den bugüne kadar 4,7 milyar avro hibe kaynağı kullanıldığını aktaran Bozkır, şunları kaydetti:
"Önemli katkılar sağladı ülkemize. 2020'ye kadar sürecek 4,5 milyar avroluk anlaşmayı imzaladık ve bunun da ülkemizin çıkarları için kullanılacak. Ayrıca, Erasmus projesi kapsamında bugüne kadar 600 milyon avro kaynak sağlandı ve yaklaşık 400 bin insanımız bundan yararlandı. 300 bin kişi yurtdışında eğitim alma imkanı buldu. Oradan da yine ülkemize aynı şekilde insan geldi. Şimdi de 2020'ye kadar 800 milyon kaynağı kullanacağız ve 500 bin insanımızı bundan yararlandıracağız."
Bozkır, Türkiye'nin de AB için çok önemli olduğunu ve karşılıklı çıkarların sürmesi durumunda var olan ilişkinin de devam edeceğini söyledi.
Türkiye ile AB ilişkisinin, eşit bir ilişkisi olduğunu vurgulayan Bozkır, "Bu ilişkinin, amir memur ilişkisi içinde yürümemesi gerekmektedir. AB'de, 'Biz ne dersek yapılır. Biz söyleriz yaparız' anlayışı oluşmuştur. Türkiye bakımından bu hiçbir zaman mümkün olmamıştır. 'Biz yaparız siz uygularsınız' tarzını asla kabul etmeyiz. Bütün belgeler birlikte hazırlanmak zorundadır. Ancak o zaman ortak belge haline gelir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarına ilişkin kararı
AB Bakanı ve Başmüzekereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nun yapısına saygıları olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Ancak Avrupa Parlamentosu'nda, son zamanlarda ülkemizi rencide eden çok sayıda karar çıkmaya başladı. Bunun Türkiye bakımından, az önce belirttiğim anlayış içinde hiç bir geçerliliği yoktur. Son olarak 1915 olaylarıyla ilgili çıkan kararın da benim tabirime göre cürmü kadar yakacağı yer vardır. Zaten karar iade edilmiştir. Kıymeti bu kadardır. Çünkü bu tür kararlarla ilgili AB Adalet Divanı'nın kararı vardır. Hukuki hiçbir değerinin olmadığı yönünde 2003'te alınmış bir karar vardır. Bu ilişkinin devamında, Avrupa Parlamentosu'nun da ortak çıkarları gözetmesi mecburiyeti vardır. Eğer bu şekilde, sürekli Türkiye'yi rahatsız edecek, Türkiye'nin hak etmediği ifadelerle kararlar çıkartacak olursa, bunun ne ilişkilerimize ne Avrupa Parlamentosu'na faydası olacaktır. Türk milleti olarak hoşgörülü, sabırlı insanlarız. Bu tür kararlarla da aslında bu anlayışla davranıyoruz."
Son Dakika › Güncel › 50. Yılında Türkiye-Ab İlişkileri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?