11 yıldır üst üste bir numarada kalmayı başaran Real Madrid'i, bu yıl ikinciliğe yükselen FC Barcelona ve üçüncülüğe düşen Manchester United izledi.
İlk 20'de yer alan dokuz Premier Lig kulübünün toplam gelirleri 3 milyar Euro seviyesine ulaştı. En yüksek gelir getiren ilk 30 kulübün yarısı ise yine İngiliz Premier Lig kulüplerinden oluştu.
Deloitte'un bu yıl 19. kez yayınladığı Futbol Para Ligi Raporu'na göre, en yüksek gelir getiren 20 kulübün toplam gelirleri geçen sezona göre %8'lik bir artışla 6,6 milyar Euro seviyesine ulaştı.
Deloitte Spor Grubu Ortağı Dan Jones konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Futbol Para Ligi'ndeki ilk üç kulübün gelirleri tarihte ilk kez 500 milyon Euro seviyesini aştı. Real Madrid ticari faaliyet gelirlerindeki büyüme sayesinde güçlü finansal performansını bu yıl da sürdürdü. Santiago Bernabéu Stadı yenileme çalışmaları, önümüzdeki yıllarda da maç günü gelirlerinin artmasına olumlu etki edecek. FC Barcelona'nın 2014/15 sezonunda sahada gösterdiği başarı finansal başarıyı da getirdi; maç günü, yayın hakkı ve ticari gelir kategorilerinin hepsinde artış sağlandı. Böylelikle Avrupa Şampiyonu FC Barcelona, Manchester United'ı geride bırakarak, listede ikinci sıraya yükselmiş oldu."
Avrupa'nın dev takımları kendi aralarında yer değiştirdi
Bayern Munich üçüncülükten beşinciliğe düşerek 2006/07'den bu yana en kötü performansına imza attı. Almanya'nın şampiyonu, Fransa'nın ilk 20'deki tek temsilcisi olan ve başarılı geçirdiği bu sezonda iyi bir büyüme ile 480,8 milyon Euro gelir getiren Paris Saint-Germain'in gerisinde kaldı. Juventus'un Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısı ve Roma'nın 24'üncü sıradan 16'ncı sıraya yükselmesine rağmen, gelir açısından bakıldığında, bu senenin İtalyan takımları için hayal kırıklığı olduğunu söylemek mümkün. Hem Inter hem de AC Milan iki sıra gerilerken, Inter, Para Ligi'nin tarihinde ilk kez, ligden düşme tehlikesi ile karşı karşıya.
Deloitte Türkiye Spor Endüstrisi Lideri Özgür Yalta konuya ilişkin olarak görüşlerini şu şekilde dile getirdi: "Döviz kuru hareketlerindeki negatif duruma rağmen beş büyük Futbol ülkesi dışında tek temsilci Türkiye'den. Bu listede, Türkiye'den 3 büyüklerin 20-30 bandında 'gelir' açısından kendilerine yer bulabildikleri gözüküyor. Ancak, gelirler ile finansal sağlık ve sportif başarının paralel gitmediğini de net görüyoruz. İngiliz takımları için çok kötü geçen Avrupa Kupaları döneminde, sadece yayın gelirleri ile bu önemli performans gösterilebilmiş.
En yüksek gelirli ilk 30 takım arasında temsilcisi bulunan 6 ülkeden biri olmamıza rağmen sportif başarıda ilk 10'da yer alamamamız ve UEFA Finansal Fair Play kriterlerinde sürekli zorlanmamız, Türk kulüplerinin finansal ve sportif modelinde önemli verimsizliklerin olduğunu apaçık göstermekte. Finansal tarafta, en büyük sorun yüksek oyuncu sirkülasyonu olması ve oyuncuların bonservis değerlerinin her kaldıkları sene erimesi. Her futbolcunun 29-30 yaş sonrası bonservis değerleri azalır, ancak Türkiye'de 19 yaşından başlayarak oyuncuların değerleri, özellikle 4 büyüklere geldiği andan itibaren düşüşte.
Yabancı sınırlamasının kalkması, bir miktar bu verimsizliği azaltacak olsa da, esas problem 'kulüplerin sportif modelde her şeyi değişken tutması'. Hem antrenör, hem futbol altyapı sorumlusu, hem futbolcular değişirken, başarı tamamen rastlantılara kalıyor. Ya futbol ekolü olup, buna uygun antrenör ve futbolcular sürekli oluşturulacak, ya antrenör sürekli kalacak veya futbolcular çok değişmeyecek veya kulübü tanıyacak. Taraftara ve basına da takımın hedefi ve 'futbol bir spordur' mantığı daha fazla iletilerek, günlük baskının da azaltılmasına uğraşılacak.
Son Dakika › Güncel › 6,6 Milyar Euro Toplam Gelir İle Rekor Kırdı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?