Başbakan Ahmet Davutoğlu, " Ertuğrul Gazi'nin huzurunda söz veriyoruz, onun başlattığı yürüyüş, ebediyete kadar devam edecek. Ecdaddan gelen bu miras, kim ne derse desin sonsuza kadar korunacak, gelecek nesillere emanet olarak devredilecek" dedi.
Davutoğlu, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen 733. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nde konuştu.
Ahmet Davutoğlu, sözlerine, "Bir tohumdan bir çınar, bir obadan bir beylik, bir beylikten bir devlet, bir devletten bir dünya düzeni, bir nizam-ı alem çıkaran Türkmen obalarının, yörük obalarının yiğitleri, Ahiyan-ı Rum'un, Bacıyan-ı Rum'un torunları, bu mübarek mekanda Ertuğrul Gazi'nin huzurunda, bu kutlu mekanda, devletimizin tohumunun atıldığı mekanda hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum" diyerek başladı.
Milletlerin gelenekleriyle, geleneklerin özünü taşıyan ahlaki erdemle yaşadığını vurgulayan Davutoğlu, "Milletler kurdukları düzenlerle tarihe derin izler bırakırlar. İşte bu milletler, tarihin özne milletleridir, öncü milletleridir, lider milletleridir. Bugün huzurunda bulunduğumuz Ertuğrul Gazi'nin attığı tohum, bütün insanlık tarihine göstermiştir ki bizim milletimiz tarihte ancak ve ancak özne olarak var olabilir, nesne olamaz, köle olamaz, müstevliler karşısında baş eğemez. Bizler aldığımız kültürle, aldığımız irfanla hep bu geleneği yaşatmanın mücadelesini verdik" diye konuştu.
-" Hangi siyasi görüşten olursak olalım…"
"Buraya atılan tohum, 1281 yılından beri, 733'üncüsünü kutladığımız bu kutlu şölen, sadece bir şölen değil, sadece hasat şükrü değildir" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Buraya gelen Oğuz boyları her şükürde, birbirlerine şu sözü vermişlerdir; madem ki rabbimiz bu toprakları mekan kıldı, ebediyete kadar bu mekan bir vatan olarak özgür olacaktır. Ahitleşme budur. 733 yıldan beri her yıl, Oğuz boyları, Türkmen boyları buraya gelirler ve birbirlerine söz verirler, Allah huzurunda, tarih huzurunda söz verirler, Ertuğrul Gazi huzurunda söz verirler ve derler ki; 'biz ahlakın, irfanın, nizamın sözcüleri olacağız. Kaosun, kargaşanın, karşılıklı fitnenin ya da bozgunculuğun değil.' Şimdi bizler bugün bu geleneği yaşatmak için varız. Hangi siyasi görüşten olursak olalım, hangi partiye mensup olursak olalım, buraya geldiğimizde, bir tek bu ahit için geleceğiz. Her seferinde diyeceğiz ki biz bu topraklarda var oldukça bu topraklar ebediyyen hür ve özgür olacaktır. Bu al bayrak, bu topraklarda gururla, onurla dalgalanacaktır. Aziz Söğütlüler, Türkiye'nin her yerinden gelen Türkmen yiğitler, yörük yiğitler, Ertuğrul Gazi, obası, dedesi yola çıktığında, kendisine bir ufuk çizilmişti, rahmani bir ufuk çizilmişti. O ufku çizen, Hoca Ahmed Yesevi'nin getirdiği kültürdü. O ufukla buraya yürüdüler, sadece Ertuğrul Gazi, sadece Şeyh Edebali değil, Karslı Harakani, Bursa'da Geyikli Baba, Sarı Saltuk, Demirci Baba, Hacı Bektaşi Veli ve daha niceleri bir yola, bir yürüyüşe çıktılar, Allah için yürüdüler. Kendilerine amanet edilen bir miras için yürüdüler ve hala onun çocukları yürüyorlar, yürüyecekler, ebediyete kadar da yürüyecekler."
-" Biz bu mirasın takipçileriyiz"
"Ertuğrul Gazi'nin huzurunda söz veriyoruz, onun başlattığı yürüyüş, ebediyete kadar devam edecek. Ecdaddan gelen bu miras, kim ne derse desin sonsuza kadar korunacak, gelecek nesillere emanet olarak devredilecek" diye konuşan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Biz bu mirasın takipçileriyiz. Aşık Paşazade Tarihi der ki; Ertuğrul Gazi'nin, Oğuzhan'ın 7. göbekten torunudur, yine Hoca Ahmet Yesevi'yi bilenler bilirler ki, onun erenleri, bu yiğitlerin önlerini açtılar. Benim rahmetli babaannem, 'Oğlunla ordu kızınla oba olasın' diye dua ettiğinde arkasında şunu eklerdi; bir tarih bilinci olarak şunu eklerdi, 'Horasan'dır bizim ilimiz, İsfahan'dan geçti yolumuz.' O Oğuzboyları bizim soyumuzdur. Biz o tarihi kültür bilincini yaşatmak için Söğüt'te toplanıyoruz. Bir olmak, diri olmak için Söğüt'te toplanıyoruz. Hiçbir manzara bunu engelleyemez. Hep bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
Yine Hoca Ahmet Yesevi'nin irfanı bizim yol göstericimizdir, rehberimizdir. Dedem rahmetli bana Ahmed-i Sani ismini verdiğinde büyük dedeme atfen verildiğini zannediyordum. Öğrendik ki o Hoca Ahmed Yesevi'nin adı, Ahmed-i Sani'ydi. Tüm Türkmen boyları doğan çocuklarına Ahmed-i Sani derken, Hoca Ahmed Yesevi'nin yolundan gitsin söylerlerdi. Ahmedi San-i, bu Türkmen boylarına İslam ahlakını öğreten Ahmed Yesevi'dir.
Bizler bu topraklar şahit olsun, Allah şahit olsun ki hem Ahmed-i Evvel'in hem Ahmed-i Sani'nin takipçileriyiz. Hem Hira Mağarası'nın, hem Hoca Ahmed Yesevi'nin çilehanesinin o atmosferinden beslenmişiz. Dünyaya ve insanlığa çağrımız birlik çağrısıdır, barış çağrısıdır. Türkiye'deki her bir kardeşimize, 77 milyon kardeşimize çağrımız birlik çağrısıdır, barış çağrısıdır ve geleceğe ümitle bakma çağrısıdır."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › 733. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?