Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, "Türkolojiyi açalım, genişletelim. Çok daha farklı alanlarda icra edebilecek bir noktaya taşıyalım. Geleceğe yönelik çalışmalarda Türkoloji'yi çok iyi bir enstrüman olarak kullanabiliriz" dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü ve İÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen 8. Milletlerarası Türkoloji Kongresi başladı.
İÜ Kongre Kültür Merkezi'ndeki kongrenin açılış törenine katılan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, bu tür kongrelerden her zaman heyecan duyduğunu söyledi.
Türkiye ve diğer ülkelerde Türkoloji bölümleriyle ilgili birçok çalışmaların yapıldığını belirten İsen, bu çalışmaların yeni kurulan dünyaya intibak edilip edilmediğinin sorulması gerektiğini ifade etti.
İsen, şunları kaydetti:
"Orta Asya, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle ilgili mesleğimizin tadını çıkaracağımız bir evrede yaşıyoruz. Bunun gereklerini yerine getirirsek hem çok keyif alarak yapacak bir konumda oluruz hem de ürettiklerimizle Türkiye'yi yönetenleri pek çok bakımdan destekleyecek ve onlara yön verecek bir konum elde etmiş oluruz. Türkolojiyi açalım, genişletelim. Çok daha farklı alanlarda icra edebilecek bir noktaya taşıyalım. Geleceğe yönelik çalışmalarda Türkolojiyi çok iyi bir enstrüman olarak kullanabiliriz."
"Bilgiyi doğru kullanan toplumlar süratle ilerliyor"
İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet de kongrenin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Çağı yakalamanın ancak bilgiyle mümkün olabildiğini anlatan Söylet, "Ancak bu bilgiyi fertlerine doğru iletebilen, teknolojiye doğru dönüştürebilen, bunu toplumunun ve insanlığın refahı için doğru kullanabilen toplumlar süratle ilerliyorlar" dedi.
Biim üreten ve aktaran kurumların üniversiteler olduğunu bildiren Söylet, "Bilgiyi, akıl meşalesiyle birlikte hoşgörü ve barışı da ekleyerek toplumumuza hakim kılmak zorundayız. Kültürel faaliyetlerin kendi benliğimizi, geçmişimizi, değerlerimizi yakından tanıma açısından büyük bir önemi var. Kongrenin, dünyada Türk kültürünün tanınması ve Türkoloji'ye olan ilginin artmasının yanı sıra bizler için kendi kültürümüzü tazeleme fırsatına sebep olacağına yürekten inanıyorum. Kongrenin kültürler arası yeni ilişkilerin kurulmasına vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ise doğuda ve batıda çok eski bir geçmişe sahip Türkoloji'nin, ilmi disiplin haline gelmesinin 19. yüzyılda olduğunu belirtti.
Türkiyat Enstitüsü'nun 1924'te kurulduğunu, başına da Fuad Köprülü'nün getirildiğini hatırlatan Saraç, enstitünün dünya Türkolojisi ile iş birliğini devam ettirdiğini aktardı. Saraç, YÖK olarak Türkolojiyle ilgili çalışmalar yapmak üzere çeşitli kurumlarla iş birliği yaptıklarını anlattı.
Saraç, kongrenin ülke ve dünyada Türk kültürünün daha iyi tanınmasına ve Türkoloji bilimine katkı sağlayacağına inandığını kaydetti.
Macaristan Büyükelçisi Janos Hovari de kendisinin de Türkolog olduğunu ancak şimdi diplomaside görev aldığını kaydetti.
Milletlerarası Türkoloji'nin doğum yerlerinden birinin Macaristan olduğunu anlatan Hovari, Macaristan'ın tarihinin bilinmesinde Türkoloji'nin önemine dikkati çekti. Hovari, "Orta Asya'daki Türk devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmasıyla Türklük dünyasına yeni bir dimamizm damgasını vurdu. Araştırmacılar ve üniveriste hocalarının binlercesi Türkolojiyle uğraşmaktadır" ifadelerini kullandı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › 8. Milletlerarası Türkoloji Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?