Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, anayasa değişikliği sürecinde tek adam rejimi iddialarının ortaya atıldığını belirterek, "Tek adam rejiminden bahsediyorlar. Tek adam rejimleri darbelerde oldu, darbeleri destekleyenlerin bugün tek adam rejiminden bahsetmeye hakkı yok" dedi.
İzmir programı kapsamında bir kafeteryada düzenlenen "Genç Kürsü" programında gençlerle bir araya gelen Bakan Çelik, Türkiye'de yeni bir sürece girildiğini belirterek, yapılmak istenen değişiklerle "daha çok refah üretecek, halkın katılımına daha açık, vatandaşların daha belirgin olacağı bir sistemi nasıl oluşturabiliriz '" sorusuna yanıt arandığını söyledi.
Çelik, Türkiye'de cumhuriyet ile demokrasinin karıştırıldığını, bu doğrultuda rejim tartışmaları yapıldığını ifade ederek, ana muhalefet partisinin Türkiye'deki herhangi bir siyasi değişikliği bir şekilde rejim tartışması haline getirmediğini hiç görmediğini söyledi.
Bakan Çelik, anayasa değişikliğiyle ilgili "bu otoriterlik getirir, totaliter bir rejim oluşturur" denildiğini kaydederek, siyasetin esasının halkın karar vermesi olduğunu vurguladı.
"Halkın yüzde 50'sinden fazlasının karar vereceği modelin otokrasi getireceğini düşünüyorsanız o zaman sizin siyasetle ve demokrasi anlayışıyla bir probleminiz var demektir" ifadesini kullanan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu rejim tartışmasına çeviriyorlar, içeriğinin ne olduğunu bilmeden konuşuyorlar. İzmir'de bugün diyelim ki hava 14 derece, yarın 16 derece olsa iklim değişikliğini bile rejim değişikliği zannediyor bunlar. Hayatın içinden konuşmak lazım. 15 Temmuz gecesi Allah korusun Türkiye'de koalisyon olsaydı biz acaba bu darbeye bu kadar güçlü direnebilir miydik' Tarihteki diktatörlerin ortak bir özelliği var, halklarına karşı tankların arkasında saklanırlar. Bizim cumhurbaşkanımız ise o gece gördünüz ölüm kusan tankların, savaş uçaklarının önüne halkıyla beraber çıktı. Bir kişi halkından güç alıyorsa, halkının fedakarlığına önderlik edebiliyorsa halkın arkasına saklananlarla tankın önüne çıkanlar aynı kimlikte anılamaz. Tek adam rejiminden bahsediyorlar. Tek adam rejimleri darbelerde oldu darbeleri destekleyenlerin bugün tek adam rejiminden bahsetmeye hakkı yok."
Avrupa'nın demokrasi sınavı
Avrupa'da siyasi kriz oluşmaya başladığını dile getiren Bakan Çelik, AB'nin 5-10 yıl sonra nasıl bir yönetim modeline kavuşacağı konusunda ciddi tartışmalar bulunduğunu kaydetti.
En son Avrupa Parlementosunda bir milletvekilinin kadınların erkeklerin eşit olmadığı gibi bir nefret söylemini, cinsiyetçi söylemi kullanabildiğini aktaran Çelik, Almanya'da en temel demokratik hak olan toplantı hakkını engelleyen bir takım kararlar alındığına dikkati çekti.
Çelik, Türk bakanların orada toplantı yapmasının engellenmeye çalışıldığını ifade ederek, "Ondan sonra deniliyor ki bunlar belediyenin aldığı kararlar. Mesela Antalya'da bir sürü Alman vatandaşı var. Gelsinler Alman siyasetçileri seçimler zamanında istedikleri gibi propagandalarını yapsınlar, tartışsınlar, fikri olan fikrine güvenen tartışmaktan korkmaz. Bizim muhalefete izin veriyorlar ama bizlerin niçin vatandaşlarımızla buluşmamızı engellemeye çalışıyorlar ? Bütün Avrupa'da demokratik değerler konusunda bir geriye gitme var. Demokrasinin sarsılması diye bir şey var." şeklinde konuştu.
"Erdoğan korkusu"
Avrupa'nın siyasi bir matruşka oluşturduğunu, en üste "Erdoğanfobya" yani "Erdoğan korkusu"nun yerleştirildiğini dile getiren Çelik, "Onu kaldırdığınız zaman bir Türkiyefobya var. Onu kaldırdığınız zaman da İslamafobik yaklaşım var. Onu kaldırdığınız zaman geçmişte Avrupa'ya çok büyük bedeller ödetmiş antisemitik yaklaşımlar. Onu kaldırdığınız zaman Avrupa değerlerine düşmanlık var. Aşırı sağcıların, ırkçıların yaptığı Erdoğan ve Türkiye karşıtlığına prim vererek aslında Avrupa değerlerini, geleceğini tehlikeye atıyorlar." diye konuştu.
La Fontaine masallarından mesajlar
Çelik, anayasa değişikliği sürecinde bazı kesimlerin kendilerine "Cumhurbaşkanı ve başbakan sizden, meclisin çoğunluğu sizde, niye sistem değişikliği istiyorsunuz?" sorularını yönelttiğini de belirterek, esas meselenin istikrarın garanti altına alınması olduğuna dikkati çekti.
"Geçmişteki gibi koalisyon tablosu ortaya çıkarsa, bu çağda, bu meydan okumalar karşısında bunu yönetemeyiz" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık Türkiye'de darbeler olmaz diye düşünüyorduk. Siz de gördünüz ne kadar vahşi şeyler yaptıklarını. La Fontaine'nin karga ve tilki masalının yeni versiyonu var. Karganın ağzında peynir var, tilki gelmiş 'güzel sesinle şarkı söyle' demiş. Karga ağzındaki peyniri bu sefer kanadının altını almış ve 'biz de La Fontaine'i okuduk herhalde' demiş. O sebeple sanal korkularla korkutmaya çalışanlara, 'biz La Fontaine'i okuduk' dersiniz, 'konudan haberdarız' dersiniz.
La Fontaine'nin ünlü ağustos böceği ile karınca hikayesi var. Yeni versiyonda kışın kapı çalıyor, karınca kapıyı açıyor, ağustos böceği üzerinde kürk, kapıda bir limuzin bekliyor. Demiş ki 'kışı geçirmeye Paris'e gidiyorum, benden isteğin var mı?' Karınca demiş ki 'orada La Fontaine diye bir adam var benden selam söyle'. 'Buradan tek adam rejimi çıkacak, diktatörlük çıkacak' diyenlere karıncanın La Fontaine'e gönderdiği mesajı gönderirsiniz."
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, daha sonra İzmir Mardinliler Eğitim Sağlık Kültür Dayanışma ve Kalkınma Vakfını ziyaret etti.
Ziyaret, basına kapalı gerçekleşti.
Son Dakika › Güncel › AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?