Adnan Oktar suç örgütüne yönelik 171'i tutuklu 226 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte yönelik benzer suçlara ilişkin 2007 yılında açılan soruşturmanın Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından operasyona dönüştürülmeden sonlandırılmasına ilişkin detaylar yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgüte yönelik 2007 yılında açılan soruşturmanın FETÖ tarafından seyrinin değiştirildiği kaydedildi.
İddianamede, örgu¨te yo¨nelik 1999 yılında du¨zenlenen operasyonda Adnan Oktar ve o¨rgu¨tün u¨st du¨zey yo¨neticileri dahil bazı o¨rgu¨t mensuplarının tutuklandığı anımsatılarak, bu süreçte o¨rgu¨tün faaliyetlerini kapalı bir bic¸imde devam ettirdiği anlatıldı.
O dönemde tahliyelerin ardından örgütün faaliyetlerine hız kazandırdığı, bir de "hukuk grubu" yapılanması olus¸turduğu vurgulanan iddianamede, "hukuk grubu"ndaki avukat ve hukuk egˆitimi almamıs¸ o¨rgu¨t mensupları aracılığıyla o¨zellikle operasyonu yapan polislere yönelik is¸kence iddialarına ilişkin davalar açıldığı, bunların beraatle sonuc¸landığı aktarıldı.
"Hukuk grubu"nun, ana davanın zaman as¸ımına ugˆraması ic¸in reddihakim talepleri, hakimlere iftira atılarak olus¸turulan husumetler ve iftira davaları gibi taktiklerle yargı makamlarını kilitlemeye c¸alıs¸tıkları kaydedilen iddianamede, birbirini tekrar eden dilekc¸eler ve suc¸ duyurularıyla dosyanın s¸is¸irilerek ic¸inden c¸ıkılmaz bir hal almasını sagˆladıkları belirtildi.
İddianamede, 2007 yılında yine benzer suc¸lamalarla bir suc¸ o¨rgu¨tu¨ dosyası daha hazırlandığına dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:
"Ancak sonradan FETÖ mensubu oldukları gerekc¸esiyle tutuklanan, bir kısmı hu¨ku¨m giyen s¸ahıslar tarafından hazırlanan dosya kapsamında, mu¨s¸tekiler s¸u¨pheli pozisyonuna evrilmis¸, gizli tanıklarla hazırlanan dosya operasyona do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmeden 2013 yılında sonlandırılmıs¸tır.
2008 yılında o¨rgu¨t u¨st du¨zey yo¨neticileri tarafından 'hukuk grubu'nda faaliyet go¨steren avukatlara 'Ergenekon sorus¸turmaları'na katılım ic¸in dilekc¸e sunulması ve do¨nemin Cumhuriyet Savcısı FETO¨ firarisi Zekeriya O¨z'den randevu alınması talimatı verilmis¸, alınan randevu sonrası go¨ru¨s¸meye u¨st du¨zey yo¨neticiler Tarkan Yavaş ve Halil Hilmi Müftüoğlu katılmıs¸tır. So¨z konusu toplantı sonrası gu¨nu¨mu¨zdeki dosyaya benzer suc¸lamanın bulundugˆu 2007 dosyasının gidis¸atı yo¨n degˆis¸tirmis¸ ve operasyona do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmeksizin sonlandırılmıs¸tır.
So¨z konusu dosyada mu¨s¸teki pozisyonunda bulunan s¸ahısların bilgileri o¨rgu¨t mensuplarına sızdırılmıs¸, bu s¸ahıslarla ilgili o¨rgu¨t tarafından karalama kampanyaları, iftira davaları ac¸ılmıs¸tır. Mu¨s¸tekilerin birc¸ogˆu o¨rgu¨t mensuplarının yakın akrabaları oldugˆu halde, o¨rgu¨t ideolojisine ve 'mehdi' olarak go¨ru¨len o¨rgu¨t liderine bagˆlılıgˆın yogˆun olmasından dolayı akıl almaz suc¸lamalar ve iftiralar dile getirilmis¸tir."
Örgütün değişimi
İddianamede, o¨rgu¨tu¨n temellerini masonluk kars¸ıtlıgˆı olarak atan Adnan Oktar'ın mason locaları ile irtibat kurulması yo¨nu¨nde mensuplarına talimat verdiği belirtilerek, "Bunun üzerine örgüt 2008 yılında 'Masonlar ve Tapınak S¸övalyeleri' ile temas kurmaya başlamıştır." denildi.
Oktar'ın bu talimatla masonlar ve Yahudilerin du¨nyadaki nu¨fuzlarını kullanarak gu¨c¸ kazanmaya çalıştığı anlatılan iddianamede, bu amac¸la o¨rgu¨t mensuplarının so¨z konusu dini yapılanmalarla irtibat kurmak ve ilis¸kileri gelis¸tirmek ic¸in yurt dıs¸ına go¨nderildiği, devam eden su¨rec¸te de bahse konu yapıların temsilcileri Türkiye'ye getirilerek ilis¸kilerin gelis¸tirilmeye çalışıldığı ifade edildi.
İddianamede, 2011 yılında o¨rgu¨t propagandası yapmak amacıyla A9 adlı televizyon kanalının kurulduğu, burada dini duyguları agˆır basan vatandas¸ları etkilemek maksadıyla belgesellerin yayımlandığı, tartıs¸ma programlarının du¨zenlendiği anlatıldı.
Kanalın devam eden su¨rec¸te o¨rgu¨tün asıl kimligˆi ve ideolojisi olan "Tu¨rk aile yapısını dejenere etme ve dini tahrif etme" eksenli programlara yo¨neldiği, canlı yayınlarda dekolte giyip dans eden kadınlarla dini ic¸erikli programlar yapmaya evrildiği aktarılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Bu TV programlarında yurt dıs¸ından getirilen bas¸ka dinlere mensup s¸ahıslar ağırlanıp, FETO¨ ideolojisi benzeri 'dinler arası diyalog/barıs¸' ekseninde programlar yapılmıştır. Yahudilik ve masonluk kars¸ıtı kitaplar yayımlayan ve propaganda yapan o¨rgu¨t, gelinen noktada, I·srail'in bu¨tu¨nlu¨gˆu¨, Filistin davasının yanlıs¸lıgˆı konularını is¸lemeye bas¸lamıs¸tır. Örgu¨t lideri yabancı kis¸iler tarafından mason locasına kabul edildigˆini canlı yayında beyan ederek masonluk beratı almıs¸tır. Adnan Oktar, mason ve Yahudilere iyi go¨ru¨nmek amacıyla Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit'i hain ilan etmis¸, 'Bu dogˆrultuda yaptıgˆı tek iyi is¸in I·srail Devleti'nin kurulmasını sagˆlamasıdır.' gibi ac¸ıklamalar yapmıs¸tır."
İddianamede, kanalın, RTU¨K takibinden kurtulmak için uydu yerine internet u¨zerinden yayın yapmaya bas¸ladığı belirtildi.
Son Dakika › Güncel › 'Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturmayı FETÖ sonlandırdı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?