AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sistemi'nde hem yürütme hem de yasama organını doğrudan milletin belirleyeceğini belirterek, "Ne zaman? Seçimde, sandıkta. Seçim yapıldığında, akşam sayım yapıldığında hükümet bellidir." dedi.

Kuyumcukent İşletme Anonim Şirketi (KİAŞ) esnafıyla bir araya gelen Yazıcı, anayasa değişikliği projesinin sahibinin AK Parti olduğunu, MHP'nin de kendilerine katkı verdiğini anlattı.

"AK Parti duruşu olan bir partidir. Daima dik durdu. Haksızlıklar karşısında asla eğilmedi, aynen bizim kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın duruşu gibidir AK Parti'nin duruşu" diyen Yazıcı, proje ya da kanuni düzenleme, ne yaparlarsa insanı merkeze almaya dikkat ettiklerini söyledi.

AK Parti'nin muhafazakar ve demokrat bir kimliğe de sahip olduğunu dile getiren Yazıcı, muhafazakar değerleri önemsediklerini, ortak tarih, kültürel miras, inanç değerlerine, aile bağlarına, toplumsal ilişkilere hassasiyet gösterdiklerini ifade etti.

"Bu anlamda biz muhafazakar bir partiyiz ama asla tutucu değiliz. Demokratız" diyen Yazıcı, demokrasi, çoğulculuk, katılımcılık, temel hak ve özgürlükleri önemsediklerini, yerli ve milli bir parti olduklarını aktardı.

Hayati Yazıcı, "Rahmetli Adnan Menderes 'yeter, söz milletin' diyerek yola çıktı. Biz ona bir cümle daha ilave ettik. 'Sadece söz değil, karar da milletindir.' Biz böyle yola çıktık." dedi.

Bu şekilde Türkiye'yi 820 milyar dolar gayrı safi milli hasılaya sahip bir ülke haline getirdiklerini, sorun çözmek, ülkenin ekonomik gücünü artırmak, milletlerarası yarışta Türkiye'yi Cumhuriyetin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşıma yolundan gittiklerini ifade eden Yazıcı, "AK Parti terleyen kadrolara sahip. Çalışan terler. 'Ankara'ya gidip yan gelip yatmak olmaz' dedik. Bizim siyasette durduğumuz yer milletin olduğu yerdir. 80 milyona hitap ediyoruz, kafamızın içinde hiçbir zaman başka bir düşünce olmadı. Bunu da slogana dönüştürdük; 'her şey Türkiye için.' Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne vurgu var bu sloganda." diye konuştu.

AK Parti'nin bugüne kadar çok çalıştığını belirten Yazıcı, şöyle devam etti:

"Yönetimi devraldığımızda Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu vardı. Türkiye'ye IMF adına bir adam gelirdi. İsmini hatırlıyor musunuz? Carlo Cotarelli. Adam nasıl gelirdi? Afralı, tafralı, fiyakalı. Gelir nereye giderdi? Hazineye, sonra maliyeye. Bakar, görüşür, notlarını alır, sonra yine fiyakalı fiyakalı geri dönerdi. Türkiye'de radyolar, televizyonlar ve yazılı basında birinci haberdi. Peki bugün böyle birisi var mı? Yok. Niye yok? Çünkü AK Parti hükümetleri, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun son taksidini 2013'te ödedi, defteri kapattı. 7 tepeli İstanbul'a 7 çok önemli gerdanlık taktık 14 yılda. Yüksek hızlı treni Türkiye ile tanıştırdık. Marmaray, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. Havalimanı... Kanal İstanbul devam ediyor. Her biri dünya ölçeğinde, mega projeler.

Hep birlikte milletin kasasını ve Türkiye'yi büyüttük.

16 Nisan'da karara bağlayacağımız bu anayasa değişikliği projemiz de bu amaçla gündeme getirilmiştir."

Anayasaların Türkiye'de hep gündemde olduğunu, hep tartışıldığını, Türkiye'de çok partili demokratik hayatta 1961 ve 1982 yılında 2 anayasa yapıldığını, iki anayasayı da darbecilerin yaptığını aktaran Yazıcı, "Darbe siyasi eşkıyalıktır.

Milletin kasasından kaynak ayırarak, silah temin edip, ülke güvenliğini sağlamak için teslim ettiği silahlı kuvvetlerin içinden bazıları, ülke savunması için kendisine teslim edilen araçları kullanarak, milletin iradesini devre dışı bırakmasıdır. Meclisi feshetmek, hükümetin görevine son vermek suretiyle çökme işidir darbe. Yani siyasi eşkıyalıktır.

Gelmiş, sonra da bir metni anayasa haline getirmiş. Oylatmış, çekilmiş kenardan takip etmeye başlamış." ifadelerini kullandı.

Anayasa yapmanın milletin vazgeçilmez bir hakkı olduğunu vurgulayan Hayati Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Millete ait vazgeçilmez, devredilmez bir haktır bu ve millet hiçbir zaman bu hakkını kullanamamış, anayasa yapamamış.

82 anayasasında bugüne kadar 18 değişiklik yapılmış. Bu son yapılan değişiklik 19. değişiklik. Ne getiriyoruz biz bu anayasa değişikliğiyle? 18 maddelik anayasa paketiyle yeni bir hükümet modeli inşa ediyoruz. İnşa edilen hükümet modelinin adı Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sistemi. Bu modelde hem yürütme organını hem de yasama organını doğrudan doğruya millet belirliyor. Ne zaman? Seçimde, sandıkta. Seçim yapıldığında, akşam sayım yapıldığında hükümet bellidir.

Ama çok ağır bir şartı var. Nitelikli bir sayıyla seçilmesi gerekiyor. Hükümeti kurabilmek için en az yüzde 50 artı 1 oy alması şart. Bundan sonra seçimde yüzde 50 artı 1 oy alamayan hiç kimse hükümet yetki ve görevini üstlenemeyecek. Dolayısıyla güçlü bir hükümet kuruluyor, güçlü bir parlamento kuruluyor."

KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş da Türkiye'nin çok tarihi bir karar arefesinde olduğunu ifade ederek, AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugüne kadar yaptıklarının, yapacaklarının teminatı olduğunu bildiklerini kaydetti.