AK Parti İzmit 4. Olağan İlçe Kongresi

Başbakan Binali Yıldırım, IKBY'deki gayrimeşru referanduma ilişkin, "Şunu herkes bilmelidir; Türkiye'nin güney sınırlarında olabilecek bir statü değişikliği, bir yapay devlet oluşturma çabası Türkiye'nin milli güvenlik meselesidir. Türkiye, milli güvenlik meselesi konu olduğunda her türlü hareketi, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan bütün haklarını kullanmakta asla tereddüt etmeyecektir. Bu bağlamda bölgeye yönelik bundan sonraki bütün ilişkilerimiz Irak merkezi hükümetiyle yani Bağdat ile yönetilecektir. İran, Irak ve Türkiye olarak bölgede oynanan oyunları akamete uğratmak için koordinasyon içinde çalışıyoruz." dedi.

Yıldırım, Hasan Gemici Spor Salonu'ndaki AK Parti İzmit 4. Olağan İlçe Kongresi'nde, Kuzey Irak'ta yapılan gayrimeşru referanduma değindi.

Türkiye'nin güneyinde Kuzey Irak'ta bazı gelişmeler yaşandığını, bir referandum yapıldığını hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Orada yaşayan Kürt, Arap, Türkmen, Asuri, Ezidi gibi birçok etnik grup var. Bunlar Irak Merkezi Hükümeti'nden ayrılmak istiyorlar. Peki aralarında bir mutabakat var mı? Yok. Orada sadece Kürt kardeşlerimiz yaşamıyor. Daha birçok etnik gruptan birlikte yaşayanlar var. Bunların fikri alınmadan bir inatla, ihtirasla, siyasi ikbal adına burada ateşle oynayan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bundan sonraki olacak olayların yegane sorumlusudur."

Başbakan Yıldırım, orada ve Türkiye'de yaşayan Kürt, Araplarla değil, onların geleceğini karartan, huzurlarını bozan, ihtirasları uğruna bölgede yaşayanları maceraya sürükleyen muhteris siyasetçilerle işleri olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Şunu herkes bilmelidir; Türkiye'nin güney sınırlarında olabilecek bir statü değişikliği, bir yapay devlet oluşturma çabası Türkiye'nin milli güvenlik meselesidir. Türkiye, milli güvenlik meselesi konu olduğunda her türlü hareketi, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan bütün haklarını kullanmakta asla tereddüt etmeyecektir. Bu bağlamda bölgeye yönelik bundan sonraki bütün ilişkilerimiz Irak merkezi hükümetiyle yani Bağdat ile yönetilecektir. İran, Irak ve Türkiye olarak bölgede oynanan oyunları akamete uğratmak için koordinasyon içinde çalışıyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki hafta içinde İran'a gideceğini ve ardından da Türkiye, Irak ve İran arasında değerlendirme toplantısı yapılacağını anımsatan Yıldırım, gereken her şeyin yapılacağını kaydetti.

Yıldırım, bölgede Türkiye'ye rağmen bir operasyon yapmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'nda DEAŞ'a nasıl gereken cevabı verdiyse, şartlar ve zemin oluştuğunda aynı cevabı yine kararlılıkla vereceğini aktardı.

"Bölge çok kritik bir süreçten geçiyor"

Bölgenin çok kritik bir süreçten geçtiğinin altını çizen Yıldırım, şu görüşleri dile getirdi:

"Bu zamanlarda ideoloji değil, vatan, millet sevgisi, birlik ve beraberlik şarttır. Bakın yarın Gazi Meclis'in açılışı olacak. Arzu ederiz, isteriz ki birlik ve bareberlik ruhu Gazi Meclis'imizden tüm Türkiye'ye yayılsın. 80 milyon vatandaşımız bu güzel havayı hissetsin. Ancak gelin görün ki, inşallah ben yanılırım, ana muhalefet yine orada bu duruma uymayan bir davranış içinde olacak. CHP Genel Başkanı bugünlerde meydanlara inmiş asgari ücretle ilgili konuşurken hükümeti suçluyor. CHP'li belediyelerde işe girenlerin aylıklarını, orada ne kadar yüksek ücret ödendiğini ballandırarak anlatıyor. Hangi CHP'li belediye soralım? Sayın Kılıçdaroğlu maaşlar ödenmediği için yakın zamanda Şişli'de çöp dağlarının sokaklara indiği belediyeye mi soralım? Bunların kaç belediyesinde grev kararı var, grev levhası açıldı bilen var mı? Ama bunlar milletin gözünün içine baka baka sanki maaşı ödenmeyen AK Parti belediyeler varmış gibi birtakım iftira, asılsız konuşmaları yapıyor."

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendilerini, "tarımda bir şey yapmadıkları" şeklinde itham ettiğini anımsatarak, bunun doğru olmadığını anlattı.

AK Parti iktidarda değilken 2002'de tarımda yıllık desteğin bir milyar 800 milyon lira olduğunu hatırlatan Yıldırım, 2017'de bu rakamın 12 milyar 800 milyon liraya çıktığı ve 15 yılda toplamda 105 milyar lira doğrudan destek sağlandığı bilgisini verdi.

Yıldırım, bu destekler ve yürütülen projelerin sonunda elde edilen verimde de önemli oranda artış sağlandığını ifade etti.

Toplam bitkisel ürün miktarının yüzde 20 artıp 117 milyon tona ulaştığını söyleyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde yani ihracatında da büyük artış sağladık. 2002'de 3,8 milyar lira olan tarımsal ihracatımız 2016'da 16,5 milyara çıktı. 4 kattan daha fazla artıştan bahsediyorum. Başka bir iddia ortaya attılar. 'Ekonomi kötüye gidiyor.' Herhalde ana muhalefet partisi Türkiye'de yaşamıyor veya dünyada neler oluyor, bitiyor farkında değil. Yaptığı mitinglerde, 'Hükümetin ekonomi politikası başarısız.' diyor. Bunu, SGK'yı iflas ettiren Kemal Bey söylüyor. Ancak yine de biz izah edelim. Belki bu sefer doğruları dinleme fırsatı olur.

Türkiye 2017'de, ilk çeyrekte, iki çeyrekte yüzde 5'in üzerinde büyüyerek Avrupa Birliği ülkelerinden, hani Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi şikayet ettiği ülkelerden iki kattan daha fazla büyüdü. Dünyada, 2017'nin ilk yarısında ortaya koyduğu büyümeyle Türkiye, Çin ve Hindistan'tan sonra dünyada en yüksek büyüme oranını yakalayan ülke oldu. Kemal Bey, senin bunlardan haberin olmaz. Aç, oku, orada burada kulaktan duyma laflarla, yalan yanlış bilgilerle milletin kafasını karıştıracağını mı zannediyorsun? Bakın son açıklanan ihracat rakamlarına göre ağustostaki ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 12'nin üzerinde artış sağladı. Bütün Ortadoğu'daki kriz, savaş, kaosa rağmen bunu başardık."

"Kılıçdaroğlu Anayası'nın değiştiğini bilmiyor"

Başbakan Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun dış politikayı da beğenmediğini aktararak, "Eğer iktidar olursa herkesi kucaklayacak, barışacakmış. Bunu söylerken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü referans gösteriyor. Gazi Mustafa Kemal bir milli mücadele arkasından büyük bir kahramanlık, saygınlık kazandı. Senin gibi yabancı gazetelere, televizyonlara memleketini şikayet ederek o konuma gelmedi. Seçimlere şimdiden yatırım yapmak amacıyla bu lafları ediyorsun. 'Terörü 4 yılda bitireceğim.' diyor. Kılıçdaroğlu hala Anayasa'nın değiştiğini, artık seçimlerin 5 yılda bir yapılacağını bile bilmiyor. 4 yılı tutturmuş, aynı ezberini tekrar ediyor. Nasıl bitirecekmiş? Yanında taşıdığın FETÖ'cülere, PKK sevicilerine, DHKP/C destekçilerine rica mı edeceksin? 'Terör yapmayın mı?' diyeceksin?" ifadelerini kullandı.

Devleti yönetmenin liyakat, ciddiyet ve basiret istediğini belirten Yıldırım, bunlarda bunların hiçbirinin olmadığını savundu.

"Milli gelirimiz 4 trilyon lirayı geçecek"

Başbakan Yıldırım, 15 yıldır, Türkiye Kocaeli ve İzmit için çalıştıklarını, milli geliri 230 milyar dolardan 840 milyar dolara çıkardıklarını kaydederek, "2018'te milli gelirimiz 4 trilyon lira olacak, 4 trilyon lirayı da geçecek. Türkiye 2020 yılından itibaren kişi başı milli gelirle birlikte üst gelir grubuna çıkan ülkeler arasında yerini alacak. 13 bin doların üzerinde milli gelirle artık orta gelir tuzağından da kurtulacak ülkeler arasında yerini alacak." dedi.

Bundan dolayı AK Parti denilince akıllara "İşimiz hizmet, gücümüz millet" lafının geldiğini ifade eden Yıldırım, 15 yılda üreten, istihdam oluşturan, Türkiye'nin kalkınmasında lokomotif görevi üstlenen Kocaeli'ye 20 milyar liralık yatırım yaptıklarını ve buna belediyelerin yaptığı yatırımların dahil olmadığını belirtti.

Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun çok güzel işlere imza attığını ve sakinliği, şov peşinde olmadan iş yapmasıyla onu biraz kendisine benzettiğini kaydetti.

Tüm büyükşehirlerde olduğu gibi Kocaeli'nde de trafik sorunu yaşandığının altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bununla ilgili de Başkanımız az önce buradan söyledi. Artık önümüzdeki dönemde Kocaeli için metro, toplu taşımayı metroyla yapma dönemidir. İlk adımı inşallah İbrahim Bey atacak. Ondan sonra merkezi hükümet olarak biz de gerekli katkıyı yapacağız. Eğer Osmangazi Köprüsü'nü, hızlı treni yapmasaydık, E5'i bölünmüş yola dönüştürmeseydik, yan yolları belediye başkanımız yapmasaydı bugün Kocaeli'de trafik dururdu, hiç hareket etmezdi. Bunların, alt üst geçitlerin yapılmasına rağmen trafik problemi yine ön sıralarda yer alıyor. Bunun çözülmesi için gerekli çalışmaları başlatacağız. Belediye hükümet el ele vererek inşallah önümüzdeki süre içinde bu konuların üzerine gideceğiz."

(Sürecek)