AK Parti'li Çelik: Kılıçdaroğlu'na Dava Gelecek

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yayınladığı tapeler hakkında "Kılıçdaroğlu'na dava gelecek. Gizlilik kararı alınmış, Kılıçdaroğlu'nun bunu yapması yasak. Bunlar Youtube'da var. Partinin grup toplantısında gizlilik kararı alınmış konuda yayınlar yapıyorsunuz. Bunu yapamazsınız" dedi.

Çelik, katıldığı bir televizyon programında, medyadan ve medyayla ilişkilerden sorumlu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bir köşe yazarı, partimizle veya şahsımızla ilgili yanlış veya yalan anlamına gelebilecek bir şey yazarsa benim onu aramamdan daha tabii bir şey olabilir mi? Bir gazete bir manşet atmış, bu manşet beni rahatsız ettiği zaman onun genel yayın yönetmenini, yazı işlerini aramam veya ilgili muhabire konuşmamdan daha tabii ne olabilir? Bunu ilk defa yapan AK Parti değil. Ben partimin menfaatini korumak zorundayım. Başbakan bir gazeteciyi aramış. Bahçeli, Başbakan'ı "hain" diye nitelendirmiş, hakaret etmiş. Bir insan bana hakaret ederse suç işlemiş olur. Peki bu hakareti basın yayarsa, basın suç işlemiş olmaz mı? Bunu basın aracılığıyla bütün Türkiye'ye duyurmuş olur. Başbakan diyor ki, "Bahçeli'nin şu ifadelerini alt yazı olarak geçiriyorsunuz" diyor. Kendi kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olan bir muhalefet liderinin beyanına karşı Başbakan'ın "İyi, tamam sesimi kestim, oh ben bunu hak ettim' mi demesi lazım?"

HSYK'nın fiili olarak çalışmadığını öne süren Çelik, "HSYK kilitlenince hükümetin elinde bir şey yok bunu gündeme getirmek zorunda" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı olacağı iddialarına yanıt veren Çelik, "Bir meslektaşınız bana "3 dönemle ilgili bir çalışmanız var mı?' dedi. Yok, dedim. "O zaman Başbakan 4. dönem tekrar milletvekili adayı olmayacağına göre, Cumhurbaşkanı adayı mı olacak?' Şu anda kime sorarsanız sorun, adı Cumhurbaşkanlığı adaylığına geçen bir numaralı isim Başbakan'dır. Ama Başbakan bunu ilan etmiş değil. Bütün mesele, AK Parti Hükümetini zora düşürmektir" ifadelerini kullandı.

-"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI, HÜKÜMETİN NOTERİ DEĞİL"-

Yeni internet yasasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Çelik, Cumhurbaşkanlığı makamının, hükümetin noteri olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı, önüne giden bir kanunu inceler, uzmanlarla görüşür. Gerçekten sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorsa TBMM'ye iade edebilir. Onaylayıp Anayasa Mahkemesi'ne götürebilir. Güvenli internet Türkiye'nin gündemine geldiğinde, o zaman da kıyamet koparıldı. "İnternetime Dokunma' yürüyüşleri o zaman da yapıldı. O zaman güvenli internet için servis sağlayıcılardan bu iş çözülmüyordu. Eğer siz evde çocuğunuzun uygunsuz sitelere girmesini istemiyorsanız buna filtre takıyordunuz. Bu da ciddi bir maliyet getiriyordu. Böyle bir tartışma kaldı mı? Yok. Daha önce bir görüntünün engellenmesi en erken 5 gün sürüyordu. Mahkeme karar alırsa, bu erişim sağlayıcılarını teker teker tebliğ etmek durumundaydınız ve bu fiiliyatta yürümüyordu, yürümesi mümkün değildi. Şu anda Erişim Sağlayıcıları Birliği diye bir kurul kuruluyor ve TİB Başkanı diyor ki, şu yayın kaldırılsın. Bu geçici bir tedbirdir. Sonra mahkemeye müracaat ediliyor. Mahkeme, TİB'in aldığı karar doğrudur derse, o yasak devam eder. Burada sıkıntı nerede?"

Çelik, Kılıçdaroğlu'nun yayınladığı tapelere ilişkin, "Kılıçdaroğlu'na dava gelecek. Gizlilik kararı alınmış, Kılıçdaroğlu'nun bunu yapması yasak. Bunlar Youtube'da var. Partinin grup toplantısında gizlilik kararı alınmış konuda yayınlar yapıyorsunuz. Bunu yapamazsınız" dedi.