AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben artık evimde bile rahat rahat konuşamıyorsam, bir başbakan olarak telefonla konuşamıyorsam, ailemle konuşamıyorsam kimse kalkıp da bu montaj, bu uydurma, bu dublaj şeylere itibar etmek suretiyle bu ülkede başbakanını yargılayamaz" dedi.
Erdoğan, partisince Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitinginde, alanı dolduran vatandaşlara hitap etti.
"Kardeşlerim, şimdi ne diyorlar, 'bütün bunlarla beraber özgürlük elden gidiyor'. Kusura bakmasınlar. Bak şu Tayyip Erdoğan, bu hizmetkarınız, bu kardeşiniz kim ne derse desin, bizim mahremimizi, görüşmelerimizi, konuşmalarımızı dinleyen ve dinletenlere karşı sonuna kadar mücadelesini verecektir" ifadelerini kullanan Erdoğan, özgürlük adı altında kimsenin mahremiyetlerine giremeyeceğini vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ya bunlar cumhurbaşkanını dinliyor, kanaati farklı olabilir. Beni dinleyecek, genelkurmay başkanımı dinleyecek, bakanları dinleyecek, bırakın tüm insanları dinleyecek. Yasal, mahkeme kararı, beni dinleyemezsin. Yok böyle bir şey. Bunlar ahlaksız, bunlar sahtekar. Ben artık evimde bile rahat rahat konuşamıyorsam, bir başbakan olarak telefonla konuşamıyorsam, ailemle konuşamıyorsam kimse kalkıp da bu montaj, bu uydurma, bu dublaj şeylere itibar etmek suretiyle bu ülkede başbakanını yargılayamaz.
Böyle bir hakları olmadığı halde bunlar bizi dinliyorlar. ya şu medya, açık söylüyorum, başta Doğan Grubu olmak üzere, Ciner Grubu olmak üzere, buna benzerler, isimlerini diğerlerinin vermeyeceğim, utanmadan, sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan bu haksızlıkları hala savunur durumdalar. Bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, afedersiniz bu ahlaki olmayan saldırılar yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz. Söyleyeyim çünkü Pensilvanya'nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. 'Yeri geldiğinde onu da açıklarız' diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı. Diğeriyle ilgili de açıklandı. Şimdi korkuyorlar acaba daha ne var, daha nereden ne açıklanacak. Çünkü batmışlar, bataklığa batmışlar ondan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor ama kalkıyor onlara, ona güveniyor, Biz de kusura bakmasınlar gereken neyse onu yaparız. Öyle tweet, mivit filan falan anlamam ben bu işlerden anlamam."
"Çamur atmanın provasını yapıyorlar"
Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği vereceklerini belirten Erdoğan, "Youtube dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Facebook, ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır ama aileleri bozacaksa, aileleri ifsad edecekse karşısında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni bulur. Ah kardeşlerim ah, bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar? '25 Mart'ta şu çıkacak, 30 Mart'ta şu çıkacak'. 29 Mart olur, 30 olmaz tabi. Ne çıkarırsanız çıkarın. Hangi montajı, hangi dublajı çıkarırsanız çıkarın. Hangi yalanı söylerseniz söyleyin, hangi iftirayı atarsanız atın, bu tehditlerin, bu şantajların, bu montajların, bu alçaklığınızın ve ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz" diye konuştu.
Erdoğan, birilerinin daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini, hangi bahanelerin arkasına sığınacaklarını konuştuklarını kaydetti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü neticeyi görüyorlar. 'Acaba' diyorlar, 'böyle başarısız bir netice için ne söyleyeceğiz?' Şimdi onu düşünüyorlar ve prova içindeler. Çamur atmanın provasını yapıyorlar. Kardeşlerim, senaryolar yazıyorlar, tabi büyük senaristleri var. Büyük senaristleri var Pensilvanya'da. Bunlar kendilerini ne zannediyor ya. Bize iftira, çamur atınca milletin bunlara oy vereceğini mi zannediyorlar? Kardeşlerim, bu oyunu 30 Mart akşamı bozuyoruz. Bunların ablaları varmış. Size geldiler mi? Ne yaptınız? Gönderdiniz. Bir de şunu söyleseydiniz. 'Partinizi kurun da öyle gelin' deseydiniz. Dediniz, güzel. Bizim ablalarımız da burada. Ablalar 6 gün var. Ama çok çalışacağız. Kapı kapı dolaşacağız. Durmak yok, ona göre. İnşallah 30 Mart akşamı gülen biz olacağız. Abiler size de geldiler mi? Bunların abileri varmış. Ne dediniz? 'Partinizi kurun da gelin' dediniz mi? Abiler 6 gün, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmak yok ve sandıklara da sahip çıkacağız. Kuş uçurtmayacağız kuş, ona göre."
"Mavi Marmara vuruluyor, Pensilvanya'nın gözünde yaş yok"
Şu ana kadar atılan adımlarla milletin yapılan ahlaksızlığı gördüğünü dile getiren Erdoğan, "Milletim bunların edep dışı adımlarını gördü. Milletim, bunların hiçbir kural, hiçbir sınır tanımadan nasıl azgınlaştığını gördü. Milletim bunlara Türkiye'yi emanet etmez. Zaten Kılıçdaroğlu kayış attı. Niye kayış attı biliyor musunuz? Ya, bu seçimi genel seçime dönüştürdü. Zannediyor ki genel seçim. Bizim açımızdan genel seçim doğru. Ama Kılıçdaroğlu, senin açından genel seçim olamaz. Çünkü genel seçim 2015'te. Şimdi sen bu seçimde ne yapacaksın ona bak. İstanbullu, İstanbul'u zaten size teslim etmez. İstanbul, edebi, ahlakı olmayan siyasete prim vermez. İstanbul bunların defterini dürecek. İstanbul bunlara çok güzel bir ders verecek. İstanbul şehirlerin annesi olduğunu, bir dünya şehri olduğunu, bir mübarek şehir olduğunu bunlara gösterecek" diye konuştu.
Erdoğan, aylardır Pensilvanya'nın ve onun yandaşı medyanın var güçleriyle çözüm sürecini baltalamaya çalıştığını söyleyerek, "Terör örgütüne gidiyorlar. 'Neden çatışmıyorsunuz, neden silahı yeniden elinize almıyorsunuz?' diye telkinde bulunanlar var. Böyle alçaklar var. Bu alçakları bile tespit ettik. Oslo'da süreci bozmaya çalıştılar. MİT Müsteşarımı tutuklayıp süreci bozmak istediler. Alçakça manşetler atarak, yazılar yazarak, komplolar tertip ederek süreci bozma mücadelesi veriyorlar. Benim Anadolu'daki, Trakya'daki kardeşimin gözünden bile sakındığı 20 yaşındaki evladı o dağlarda şehit olmuş, bunların umurunda mı? Yozgat'taki kardeşimin, Samsun'daki, Kastamonu'daki, Erzurum'daki, İstanbul'daki kardeşimin ocağına ateş düşmüş bunların umurunda mı? Değil. Annelerin yüreği yanmış, babaların ciğeri dağlanmış, bu Pensilvanya'nın umurunda mı?" şeklinde konuştu.
"Mavi Marmara vuruluyor, Pensilvanya'nın gözünde yaş yok. Tam aksine o başkalarının yanında yer alıyor" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuklar öksüz kalmış, yuvalar bozulmuş, eşler dul kalmış, o Aydın Doğan'ın, bu Pensilvanya'nın, onların medyasının umurunda mı? Ne İstanbul'da komada ölen çocuk, ne de sokakta vurulan gencecik Burak yavrumuz bunların asla umurunda değil. Bunlar nebbaş, nebbaş. Bunlar mezarlık soyguncusu. Bunların gözyaşları, timsah gözyaşları. İnanın o iki gence de zerre kadar üzülmediler. Eğer üzülselerdi, gencecik ölmüş bir çocuktan reklam malzemesi, istismar malzemesi, reyting malzemesi çıkarmazlardı. DHKP-C'nin bir elemanı olarak onu kullanmazlardı. Eğer bunların kalbinde gerçekten merhamet olsaydı, ölmüş bir çocuk üzerinden siyaset yapacak muhalefet bunlarda olmazdı. Kanlı manşetler atacak kadar alçalmazlardı. Yalan söylüyorlar yalan. İstanbul bunları çok iyi tanıdı ve tanıyor. Türkiye bunları çok iyi tanıdı, tanıyor. 30 Mart işte bu vampirlerin, bu faiz, kan ve çatışma lobilerinin yenileceği, milletin bir kez daha zafer kazanacağı tarih olacak."
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › AK Parti'nin İstanbul Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?