Akil İnsanlar Uşak'ta

Akil İnsanlar Heyeti Ege Grubu, Uşak Üniversitesi'nin konuğu olarak Uşak'a gelip, üniversitenin sosyal tesislerinde sivil toplum örgütleriyle buluştu. Üniversite önünde toplanan bir grup protesto gösterisi yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Atatürk Düşünce Derneği (ADD) ve Uşak Şehit ve Gazi Aileleri Derneği üyelerinden oluşan yaklaşık 200 kişilik bir grup, ellerinde Türk bayrakları ile üniversitenin ana giriş kapısında toplandı. Grup, 'Uşak'ın kapısı Akiller'e kapalı', 'İmralı basılsın, Apo asılsın' ve 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sloganları attı. Üniversitede geniş güvenlik önlemi alan polis, grubun olası bir taşkınlığına karşı Akil İnsanlar Heyeti Ege Grubu üyelerini arka kapıdan içeri aldı. Akil İnsanlar Heyeti Ege Grubu'ndan Avni Özgürel, Fadime Özkan, Hasan Karakaya, Fehmi Koru ve Baskın Oran üniversitenin sosyal tesisinde, Rektör Prof. Dr. Sait Çelik, öğretim üyeleri ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.

Toplantının başında fotoğraf çekilmesine izin verilen toplantıda konuşan Avni Özgürel, çözüm sürecini anlattı. Şiddet ve terörün son bulduğu bir ortamda dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleşeceğini ileri süren Özgürel, "Türkiye'de şiddet ve terörün son bulmasına karşı çıkan yok. Oysa, yıllardır benimsenen ve kanıksanan tek şey Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dağlarda terörist kovalamasıydı. Bunun son bulacağı yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye'de sadece şiddet ve terör son bulmayacak, Türkiye'de yargı, siyaset ve basın yeni baştan kapısını açacak. Bu süreçte terör örgütü ile devlet ne oldu da masaya oturdu? Ne konuşuldu? örgütün başına taş mı düştü? Çözüm süreci durup dururken olmadı" dedi.

Terörün son bulması için Turgut Özal döneminden bu yana Türkiye'nin çaba harcadığını ifade eden Özgürel, "Özal döneminden bu yana terörün son bulması ve sorunun çözümü için elini kim uzattıysa eli yandı. Eşref Bitlis'te bunun örneğidir. Geçen yıla kadar da terörün son bulması için devletin çarkında bile tereddütler yaşandı. Önce Habur tablosu ile karşılaştık. Medya Habur'u öylesine bir sundu ki öldük, bittik. '4 PKK'lı Türkiye'ye girerken zafer işareti yaptı' diye, ortalık karıştı. Ardından Oslo sendromu yaşadık. Bunun etkileri de 2-3 yıl sürdü. MİT Müsteşarı'nın tutuklanması konusu gündeme geldi. Bunlarla uğraşırken de Uludere saldırısı yaşandı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen çözüm isteği yok olmuş değil" diye konuştu.

İDAM TARTIŞILIRKEN ÇÖZÜM SÜRECİNE GELİNDİ

Bir yıl önce idam cezası getirilmesi tartışan Türkiye'nin şimdi çözüm süreci içine girdiğini vurgulayan Özgürel, "Çözüm sürecine girdik, ancak bazı endişeler var. Kaygılar var, ümitler var. Kolay bir süreç değil. Bu ülkede şehitlerimizi toprağa verirken, 'Kanınız yerde kalmayacak' diyoruz. Bundan kasıt, 'Vatan bölünmez, bayrak inmezdir.' Terörün devam etmesi halinde Türkiye bölünmeye doğru gidecektir. Terör örgütü, 2012 yılında son saldırıları ile final yaparak 4 bin kişiyle Hakkari'ye indi. Amaçları Şemdinli Kaymakamlığı'nı yarım saatliğine işgal ederek ve PKK bayrağı asarak bunları görüntülemek ve dünyaya yaymaktı, ama başaramadılar. 30 yıllık kavga halinde olduğumuz terör örgütü ile silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı alındı ve çözüm süreci başladı" dedi.

Akil İnsanlar'ın herhangi bir bilgiyle donatılmadığını sözlerine ekleyen Özgürel, şunları söyledi: "Amacımız bu sürecin Türkiye'nin hayrına olduğunu anlatmak. Bize özel bilgi verilmiş değil. Sizlerin bildiğinden çok bilmiyoruz. Sizin gibi başbakanı dinliyoruz, onlardan bir şeyler çıkarmaya çalışıyoruz. Siyaseten geçmişte günümüzden yanyana duramayacak insanlardan oluşuyor bu akil adamlar heyeti. Sinema sanatçısı ile fikir alimi yanyana çalışıyor. Tek bir ortak özellik var bu kan dursun."

Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak devam ederken, kapadaki protestocu grup ise sessizce dağıldı.