Antalya CHP'li Serter: Siyasi İktidar Ağızlara Bal Çalıyor

CHP'li Serter: Siyasi iktidar ağızlara bal çalıyor

CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, 8 Mart'ın bir bayram olmadığını söyleyerek, Türkiye'de bunun çarpıtıldığını belirtti. Milletvekili Serter, siyasi iktidarın kadın erkek eşitsizliğini yasalarla çözmeye çalıştığını söyleyerek, 'Bir iki yasa çıkarıp ağızlara bal çalıyorlar" dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi, 'Güçlü Kadın, Güçlü Toplum' konulu panel düzenledi. Makine Mühendisleri Odası Konferans Salonu'ndaki panele, CHP Antalya Milletvekilleri Deniz Baykal, Gürkut Acar, Osman Kaptan ve Yıldıray Sapan, CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, Antalya Bağımsız Milletvekili adayı Hasan Subaşı, sanatçı Gülsen Tuncer ve çok sayıda kadın katıldı.

BAYKAL DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞTI

Panelin açılışından önce kürsüye gelerek kadın sorunlarıyla ilgili düşüncelerini paylaşan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kadın sorununun, toplumsal yaşamın, insani durumun yüzleşmesi ve hesaplaşması gereken, sorgulanması gereken en temel konu olduğunu söyledi. "Kadın konusu çözülmeden, o konuda bir temel mutabakat, temel bir anlayış ortaya konulmadan onu geride bırakarak başka herhangi bir sorunu ele alıp, tatmin edici bir çözüme kavuşturmak olanağının olamayacağını düşünüyorum" diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "İster siyasi sorunları düşünün, demokrasi sorunu, laiklik sorunu, hukuk devleti sorunu, insan hakları sorunu, aklınıza gelebilecek bütün ama bütün sorunların temelinde kadın sorunu öncelikle çözülmesi, mutabakat sağlanması, anlaşılması gereken ana konudur. Kadın sorunu çözülmeden insan hakları sorunu çözülmez. Hukuk sorunu çözülmez. Eşitlik sorunu çözülmez."

Panelin konuşmacısı CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ise 8 Mart'ın halay çekilen ve eğlenilen bir gün olmadığını söyledi. Serter, 'Yılda bir günü lutfedip kadına verip, kadına karşı sorumluluklarından sıyrılmak gibi bir anlayış var. Halbuki 8 Mart kadın direnişinin başladığı gündür" dedi.

ASLINDA KADIN DEVRİMİ

Atatürk devrimlerinin aslında bir kadın devrimi olduğunu kaydeden Milletvekili Serter, şöyle devam etti: "Aylardır kadın cinayetlerinden söz ediyoruz. Bir gün yok ki, yeni bir kadın cinayetinin haberi verilmesin. Özgecan canımız oldu. Bu hunharca, gaddarca cinayet yeniden bu konuda topluma bir hareket getirdi. Ama bu kadar mı? İşte istatistikler ortada. 7 yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığını görüyoruz. Dahası söylemekten de rahatsız oluyorum ama bıçaklanıp doğranarak öldürülen kadınların oranı yüzde 44. Bakın boğazlanarak öldürülen kadınların oranı yüzde 25. Bıçak darbelerine göre hesap yapılmış. Kadınlar parçalanıyor, doğranıyor. Eskiden öldürülüyorlardı, şimdi yetmiyor kesiliyorlar. Bavullara tıkılıyor."

KÜLTÜREL ALTYAPI

Son zamanlarda yasal düzenleme ile kadına şiddetin önüne geçilmeye çalışıldığını ifade eden Fatma Nur Serter, 'Deniliyor ki yasal düzenleme yapalım. Hatırlayın konuşulanları. İşte erkeklerin hadım edilmesinden, idama kadar giden bir furya başlatıldı. Ama yasal düzenlemeleri yapsanız da, çok ciddi önlemler alsanız da, kadın cinayetlerin, kadına yönelik şiddetin önüne geçmeniz, eğer sosyal kültürel altyapı ile ilgili sorunları çözmezseniz asla mümkün değildir" dedi.

KADINLA İLGİLİ ATASÖZLERİ

"Türkiye'de kadın erkek eşitsizliğini sadece yasalarla çözemezsiniz" diyen Fatma Nur Serter, sözlerini şöyle tamamladı: "Siyasi iktidar ne yapıyor ? Bir iki yasa çıkarıyor. Ağızlara bal çalıyor. Çok önemli düzenlemeler yaptım diyor. Sonra yüzünüzü, kafanızı bir çeviriyorsunuz, kadınlar boğazlanıyor, bıçaklanıyor, parçalanıyor, yakılıyor. Çünkü sorunun çözümü bu değil. Bu sorunun temel çözümü hiç kuşkusuz Türkiye'deki kadına yönelik temel değer yargılarını değiştirmektir. Bu değer yargıları ne yazık ki, atasözleri kitaplarımıza bile girdi. 'Kızını dövmeyen dizini döver' 'Kadın saçı uzun, aklı kısadır', 'Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin'. Bu bir değer yargısıdır."

Panel, CHP Milletvekili Gürkut Acar ve sanatçı Gülsen Tuncer'in kadın ve erkek eşitliği ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşmasının ardından konuşmacılara çiçek verilmesiyle sona erdi.