Avrupa Parlamentosu seçimlerine kısa bir süre kala Avrupa Birliği Komisyon Başkanlığı adayları arasında yer alan Avrupa Sosyalist Parti'den Martin Schulz, Avrupa Halkçı Parti'den Jean-Claude Juncker, Avrupa için Liberaller ve Demokratlar Birliği'nden Guy Verhofstadt ve Avrupa Yeşiller Partisi'nden Jose Bove arasında münazara yapıldı.
Floransa'da her yıl Avrupa Günü'nde European University Institue tarafından düzenlenen "The State of the Union" konferanslar serisinin kapanışında, yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi başkanlık için yarışan 4 aday iç-dış politika ve ekonomi alanlarında vaatlerini açıkladı.
Sosyalistlerin adayı Martin Schulz, seçilmesi durumunda önceliğinin vergi kaçakçılığı, işsizlik, özellikle de genç işsizlik olacağını vurgularken, "Demokratik oylarla seçilen ilk komisyon başkanı olmak istiyorum" dedi. Schulz, Avrupa'daki 27 milyon işsizle ilgileneceğini ve bu sorunu çözmede küçük-orta ölçekli işletmelerin önemli rolü olacağını söyledi.
Nijerya'da kaçırılan 200 kız öğrenciyi anımsatarak, "Hiçbir insan alınıp, satılamaz" ifadeleriyle konuşmasına başlayan Avrupa Halkçı Parti'den Jean-Claude Juncker, Avrupa için daha iyi bir kalkınma modeli ve daha iyi bir göçmen politikasını teşvik edeceğini belirtti. Juncker, mali konsolidasyon ve yapısal reformlara öncelik vereceğini bildirdi. Juncker, "Eğer aşırı sağın oylarıyla bu seçimi kazanırsam, bu görevi iade edeceğim" dedi.
Münzarada konuşmasına İtalyanca başlayarak jest yapan Avrupa için Liberaller ve Demokratlar Birliği'nden Guy Verhofstadt da "3 öncelik var: İş, iş, iş" ifadesini kullandı. Belçikalı lider Verhofstadt, Avrupa'nın krizi atlatmak üzere olduğunu, tam anlamıyla atlatabilmesi için ise daha fazla entegrasyon gerektiğini ifade etti. Verhofstadt, Berlin ile Paris arasında gidip gelen bir lider figüründen çok daha farklısına ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Avrupa Yeşiller Partisi'nden Jose Bove ise küresel ısınma ve iklim değişikliğinin ekonomik ve siyasi krizden kötü olduğunu, iklim değişikliği hususunda önlem alırlarsa, yeşil ekonomiyi geliştirirlerse diğer krizlerin de önüne geçebileceklerini söyledi.
-Uluslararası konular-
Uluslararası gündemi ilk sırada meşgul eden Ukrayna krizi konusunda adaylardan Martin Schulz, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olduğunu ve uluslararası hukuk kurallarına uyması hatırlatmasını yaptı. Alman lider, AB dışındaki Avrupa ülkelerde savaş endişesinin olduğunu, bu soruna diplomatik bir çözüm bulmaları gerektiğini dile getirdi.
Lüksemburglu lider Juncker, "Savaş, 21. yüzyılda sorunlara çözüm değil" derken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaptıklarına karşı çıkılacağını ama savaşla olmayacağını belirtti. Juncker, Avrupa ordusu ve savunması üzerinde konuşmak gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yeşillerin Fransız lideri Bove, Avrupa'nın güçlü olması gerektiğini ifade etti.
Avrupa için Liberaller ve Demokratlar Birliği'nden Guy Verhofstadt ise ABD'nin, aralarında Avrupalılar'ın da olduğu liderleri dinleme skandalını gündeme getirerek, ABD'nin hiçbir Avrupa vatandaşını dinlemeyeceği konusunda garanti vermeden bu ülke ile AB arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalanmamasını istedi.
Dört başkan adayı da Avrupa'nın bugüne kadar Ortadoğu Barış Süreci, Suriye gibi sorunlu konularda etkin olamadığını belirtirken, Bove, "Durum kötüye gidiyor. Avrupa, Suriye'de pozisyonunu açık şekilde almalı" dedi.
Schulz da AB'nin diplomasi bakımından eksik kaldığını dile getirirken, Belçikalı lider Verhofstadt, "Arap baharı ülkelerine biz yeterli desteği veremedik. Ben iyimserim ama Ortadoğu için değil" ifadesini kullandı.
Jean Claude Juncker de Ortadoğu'da çözüm için ABD ile daha yakın işbirliğinde olmaları gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
-Göçmen konusu-
Avrupa'nın başını ağrıtan göçmen konusu üzerine de liderlerden Schulz, "Yasal göçmenliğe ihtiyacımız var. Bu demek değil ki herkes buraya gelebilir. Ancak herkes AB'nin haklarından eşit şekilde yararlanabilir" dedi.
Yeşiller lider Bove, Almanya'nın göçmen işçiler sayesinde kalkındığını anımsatarak, "Avrupa'da göçmenlere ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.
Juncker ise yasadışı göçle her şekilde mücadele edeceğini, bu hususta sıkıntı çeken İtalya, Yunanistan gibi ülkelere AB dayanışmasını göstereceklerini kaydetti.
-Hükümetlere ortak mesaj-
Münazarada her 4 aday da başkanlık için yarıştıklarını vurgulayarak, bu seçim sonuçlarını takiben kendileri dışında, bu seçimde yarışmayan birinin liderler tarafından AB Komisyon Başkanlığı'na getirilmesinin demokrasi açısından iyi olmayacağı, hükümetlerin çıkacak sonuca saygı göstermesi konusunda hemfikir olduklarını gösterdi. - Toscana
Son Dakika › Güncel › Avrupa Parlamentosu Seçimlerine Doğru… - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?