Bahçeli'den Sert Uyarı: Bayrağımız Tartışılırsa Varlığımız Ortadan Kalkacaktır, Tehdit Bu Kadar... - Son Dakika
Güncel

Bahçeli'den Sert Uyarı: Bayrağımız Tartışılırsa Varlığımız Ortadan Kalkacaktır, Tehdit Bu Kadar...

Bahçeli\'den Sert Uyarı: Bayrağımız Tartışılırsa Varlığımız Ortadan Kalkacaktır, Tehdit Bu Kadar...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun sertifika töreninde, "IŞİD terörü, Musul Başkonsolosluğumuzu basmakta, diplomatlar dâhil olmak üzere 49 vatandaşımızı rehin almaktadır; fakat Başbakan hala muhalefete laf yetiştirmekle meşguldür.

14.06.2014 15:13

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun sertifika töreninde, "IŞİD terörü, Musul Başkonsolosluğumuzu basmakta, diplomatlar dâhil olmak üzere 49 vatandaşımızı rehin almaktadır; fakat Başbakan hala muhalefete laf yetiştirmekle meşguldür. IŞİD militanları ekmeğini kazanmak için direksiyon çeviren tır şoförlerimizi fidye maksadıyla kaçırmakta ve alı koymaktadır; ne var ki Başbakan hala yalanlarına devam etmekte, meseleyi sulandırmaktadır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 10. Dönem Sertifika Törenine katıldı. Törende konuşan MHP Lideri Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun ülke ve dünya meselelerinin yorum ve anlaşılmasında mütevazı de olsa bir katkı sunduğuna inandığını dile getirerek öğrenmenin bitmeyen, sonu gelmeyen ve hayat boyu devam eden bir süreç olduğunu belirtti. İnsanın sürekli öğrenmesi gereken bir varlık olduğunu kaydeden Bahçeli, değişen şartların ihtiyaçları çeşitlendirdiğini, hayatın karmaşasını da derinleştirdiğini ifade etti. Zorlukların aşılması ve geleceğin planlanması için hazırlıklı, donanımlı ve uyanık olunması gerektiğini belirten Bahçeli, konuşmasında batılılaşma ilgisini eleştirdi. Başkalarına benzeme, başkaları gibi olma arayışının neredeyse hastalık düzeyine vardığını savunan Bahçeli, "Batıyı ve Batı zihniyetini yüceltmekle kalmayıp özüne yabancılaşan, öz kültürüne şaşı bakan sözde aydın güruh birçok badireyi başımıza sarmıştır. Türk milletine ait milli ve ahlaki süzgeçleri kaybedenler, bir başka ifadeyle manevi gümrük duvarlarını kolayca yıkanlar, enkazın üzerine yeni bir şey koyma konusunda tutuk ve yetersiz kalmışlardır. Her türlü marjinal ve ahlaka sığmayan anlayış ve ilişkilere kolayca bağlanan, kolayca gönül veren; yerli ve milli çıkarları acımasızca dışlayan ve küçümseyen çapsız ve ruhsuz aydın sorunu bugün de devam etmektedir" dedi.

-DÜN İMPARATORLUĞUMUZA KAST EDEN ANLAYIŞ, BUGÜN MİLLİ DEVLETİMİZE DİŞ BİLEMEKTE-

Kompleksli ve yozlaşmış olmakla suçladığı aydınlara ve yöneticilere sorunları doğru okuyamamak eleştirisini yönelten Bahçeli, teşhisteki isabetsizliğin tedavide dağınıklığı da beraberinde getirdiğini kaydetti. Aydınlara, ruh köküne mesafeli durmak, tarihsel mirasa uzak kalmak, milli kimlik ve değerlerine sırt dönmekle suçlayan Bahçeli, bu durumun milletin temel ülküleri ile çelişki yarattığını kaydetti. 1910'lu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nun kötü gidişatını fark ederek harekete geçen milliyetçi aydınların, kozmopolit ve köksüz zihniyetlere tavır aldığını ve direnç gösterdiğini belirten Bahçeli, Cemil Meriç'in "karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah kalemdir" sözlerine atıfta bulundu. Milliyetçiliğin köşe taşlarının, sözle, yazıyla kazanılmayacak bir savaşın olmadığına inandıklarını anımsatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"Ne var ki, tıpkı bugünkü gibi; karamsarlar, kararmış vicdanlar, karantinalık zihinler milli varlığın, milli heyecanın önüne yine engel çıkarmış, yine fitne yaymışlardır. Kültür ve tarihimize soğuk bakan, sorunlar karşısında sürekli güçlü gördüklerine sığınıp himaye ve yardım dilenenler gerçekte bize bir İmparatorluk kaybettirmiştir. Korkaklığın moda olması zaferlerle dolu mazimizin üzerine sünger çekmiştir. Devamlı ittifak arayış ve özlemleri, devrin küresel güçlerine yanaşma ve tutunma ısrarları özgüvenimizi zayıflatmıştır. Yapay sorun icatları, küresel hesapların varlığımızı hedef alması hem toprak hem de insan kayıplarına neden olmuştur. Tavizkarlığı demokratlık, teslimiyetçiliği özgürlük, pısırıklığı evrensel değerlere intibak şeklinde formüle ve izah eden kim varsa 20'nci yüzyılın başlarında yıkımın temellerini kazmıştır. Bugün de bunların aynısı ve klonlanarak üretilmiş tipleri işbaşındadır. Dün İmparatorluğumuza kast eden anlayış, bugün milli devletimize diş bilemektedir.

Dün Türklüğü inkâr edip, onurlu ve haysiyetli duruşa yüz çeviren zihniyet; bugün de aynı tutum içindedir. Dün bölünmeden, parçalanmadan ve ufalanmadan ikbal bekleyen gayri milli unsurların takipçileri ve emanetçileri bugün her değerimizi çiğnemektedir."

-TÜRKİYE'NİN BAŞLICA SORUNU DEĞERLERİ OLMAYAN BİR YÖNETİM ANLAYIŞIDIR-

Değerlerin önemine dikkat çeken Bahçeli, değersiz toplumun veya milletin sadece tesadüfen ayakta kalacağını, bunun da uzun sürmeyeceğini belirtti. Değer yargıları çürümüş fert ya da toplumların kalıcılığından bahsetmenin imkansız olduğunu ifade eden Bahçeli. Bir devlet adamında olması gereken özelliklerin en başında değerin gelmesi gerektiği tespitinde bulunarak, hükümete yönelik eleştirilerini şu ifadelerle sıraladı:

" Türkiye'nin şu an itibariyle başlıca sorunu değerleri olmayan bir yönetim anlayışının hâkimiyeti altında bulunmasıdır. Milli ve manevi kıymet hükümleri tükenmiş iktidar partisinin Türk milletinde hayal kırıklığı yarattığı, değer ve amaçtan yoksun iptidai politikalarıyla kardeşliğimize zarar verdiği çok açıktır. Milli ahlaktan ve milli kimlikten mahrum AKP iktidarı Türkiye'nin itibarını sekteye uğratmakta, saygınlığı ve caydırıcılığıyla oynamaktadır."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a göre bayrak indirmenin normal, taşımanın tahrik unsuru, milli ve manevi değerleri savunmanın ise provokasyon olduğunu iddia eden Bahçeli, milli ve tarihi kabulleri eriyen ve silikleşen iktidar kadrolarının Türkiye ve Türk milletini felakete sürükleyeceğini kaydetti.

-BAŞBAKAN IŞİD'E TERÖRİST BİLE DİYEMEMİŞTİR-

AK Parti'nin siyasetinin baştan ayağa sorunlu ve hastalıklı olduğunu öne süren Bahçeli, hükümetin iç ve dış politikasının iflas ettiğini iddia etti. Bayrakların çekildiği gönderden indirildiğini, sınırlarda terör örgütlerinin devlet kurmak için kan ve ölüm yatırımı yaptığını belirten Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"IŞİD terörü, Musul Başkonsolosluğumuzu basmakta, diplomatlar dâhil olmak üzere 49 vatandaşımızı rehin almaktadır; fakat Başbakan hala muhalefete laf yetiştirmekle meşguldür. IŞİD militanları ekmeğini kazanmak için direksiyon çeviren tır şoförlerimizi fidye maksadıyla kaçırmakta ve alı koymaktadır; ne var ki Başbakan hala yalanlarına devam etmekte, meseleyi sulandırmaktadır.

Sorarım sizlere, Musul'daki diplomatik misyonumuzun basılması Türk topraklarına tecavüz etmek değil midir? Vatandaşlarımızın silah zoruyla ve tehditle özgürlüklerini gasp etmek Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret değil midir? Bunlar oluyorken, Başbakan IŞİD'e en küçük tepki göstermemiş, gösterememiştir. IŞİD'i eleştiren bir tek sözü henüz duyulmuş değildir. Dahası IŞİD'e terörist bile diyememiştir. Çünkü Başbakan'ı; sakladığı, gizlediği ve söyleyemediği karanlık ilişkileri esir almış, ağzını ve bahtını kapatmıştır. Elbette biz öncelikle vatandaşlarımızın kurtarılmasını istiyor ve bekliyoruz."

-HERKESİ BİR KEZ DAHA UYARIYORUM; TEHDİT SOMUT VE YAKINDIR-

Türkmenlerin yerinden yurdundan edilmesine tahammül edilmemesini ve sessiz kalınmamasını isteyen Bahçeli, IŞİD terörüne karşı her türlü tedbirin de sırasıyla ve acilen planlanarak alınması gerektiğini ifade etti. Mezhepçi politikaların sürdürülmesi halinde sonuçların çok acı olacağını ifade eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, politikadaki yanlışlar dizisini stratejiyle düzeltmenin olmayacağını kaydetti. AK Parti'nin Ortadoğu politikasının tepeden tırnağa yanlış olduğunu, stratejik ve taktik adımlarla sorunların göğüslenemeyeceğini iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Başbakan'ın IŞİD tehdidine dudak büküp sulandırmaya çalışması Türk milletinin jeopolitik angajmanlarına tamamen terstir. Türkmenlerin katledilmesine duyarsız kalması, Türkmen yurtlarının işgaline atalet içinde bakması Türk milletinin bin yıllık siyasetine aykırıdır. Komşu coğrafyaların bölünüp parçalanmasına destek vermek, değilse bile seyirci kalmak Ankara'nın güvenliğini riske ve belirsizliğe sokacaktır. Bunu bedeli de biliniz ki çok vahim olacaktır. Hele hele Başbakan'ın terör örgütleriyle düşüp kalkması, bölücü ve yıkıcı teröristlerle mücadelede ayak sürümesi Türk devlet geleneğini hiçe saymaktır. Bu şartlar altında, yeni Türkiye masalı okuyan Başbakan ve hükümeti milli ahlak ve fıtrattan yoksun olduğu için tehlikenin azametini görememekte, anlayamamaktadır. Eğer bu döngü devam eder, Başbakan bayrak indirenlere sergilediği yabancı ve gayri milli bakışı sürdürür, Irak ve Suriye'nin terör örgütleri tarafından istilasına kayıtsız kalırsa, biliniz ki, Türk vatanı jeopolitik açmazdan dolayı mahvolacaktır. Herkesi bir kez daha uyarıyorum; coğrafyamız tartışılırsa, milletimiz; milletimiz tartışılırsa devletimiz; devletimiz tartışılarsa bayrağımız ve bayrağımız tartışılırsa varlığımız ortadan kalkacaktır. Tehdit bu kadar somut ve yakındır."

-BÖLGESEL KAOS TÜRKİYE'Yİ DE VURACAK-

Bölgesel kaosun Türkiye'yi vuracağını ve yakacağını ifade eden Bahçeli, 1916 yılında cetvelle çizilen Ortadoğu haritasının Osmanlı İmparatorluğuna pahalıya patladığını bunun ikincisinin yapılması halinde Türkiye'yi kaybetme ihtimali ile karşı karşıya kalınacağını kaydetti.

Türkiye'nin var olan gücünün atıl vaziyette olduğunu savunan Bahçeli, gücünü zamanında ve kıvamında kullanan Türk devletinin vatan topraklarında hiçbir hainin bayrak indirmeye cesaret edemeyeceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ı hiçbir sözünü yerine getirmemekle suçlayan Bahçeli, " Hükümet; milli, vicdani, ahlaki ve İslami ölçülerini paraya çevirdiği ve rüşvete değiştiği için menfaat ortaklığına dönüşmüştür. Eskilerin deyimiyle iktidardaki partide devlet ve siyaset adam eksikliği ülkemizin önünü kesmiş, elini zayıflatmış, gücünü aşındırmıştır. Oysaki Türkiye'yi bölgesel ve küresel zeminde yakından ilgilendiren çok ciddi sorun alanları vardır" dedi. Sorunun sadece Ortadoğu'da olmadığını, sıkıntıların yalnızca Afrika ve Asya özelinde yaşanmadığını ifade eden Bahçeli, uluslararası toplum sancılı ve istikrarsız bir mecrada kan kaybettiğini diye getirdi.

-BAŞBAKAN ERDOĞAN KENDİ DERDİNE DÜŞMÜŞTÜR-

Dünyada 200 milyon işsiz olduğunu anımsatan Bahçeli, AVM çılgınlığının salgın hastalık gibi yayıldığını ancak yoksulluğun, ekonomik adaletsizliğin acımasız bir düzeyde olduğunu belirtti.

Kabaran eşitsizliklerin artan hukuksuzlukların, kişi hak ve hürriyetlerine karşı gösterilen ilgisizliklerin büyük ve kontrolsüz yıkımların habercisi niteliğinde olduğunun altını çizen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan kendi derdine düşmüştür. Rüşvet ve yolsuzluk sarmalından yakayı kurtarmanın telaşındadır. Bölücülükle uzlaşma, teröristlerle kucaklaşma emelindedir. Bunlar yetmiyormuş gibi, Cumhurbaşkanı adayı olmak için her yol ve yöntemi denemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, geride kalan kırk beş yılın birikimi ve kadroları ile Türkiye'mizin yönetimine, Türk milletinin onurlu geleceğine taliptir. Ve AKP oyununu bozacak, Recep Tayyip Erdoğan komplosunu etkisiz kılacak yegâne iradedir" diye konuştu.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Bahçeli'den Sert Uyarı: Bayrağımız Tartışılırsa Varlığımız Ortadan Kalkacaktır, Tehdit Bu Kadar... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement