Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 2013 yılında organ bağışı bekleyen bin 860 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, yurttaşları organ bağışı konusunda duyarlı olmaya çağırdı.
Bakan Müezzinoğlu, "Organ Bağışında Uyum İçin Teknik Yardım Projesi" kapsamında Dedeman Otel'de din görevlileri ve mahalli idare temsilcileriyle gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına katıldı. Müezzinoğlu, yaptığı konuşmaya, "4 Kasım Dünya Organ Bağışı gününde, cebimden kredi kartını çıkartarak, "Cebinizdeki kredi kartı gibi, organ bağışı kartı da cebinizde bulunabiliyorsa, o zaman insan olarak anlamlıyız ve değerliyiz' demiştim. Kredi kartıyla kıyaslanamayacak kadar önemli ve değerlidir; ama cüzdanımıza organ bağışı kartı koyabilirsek inanıyorum ki, hayatın bize bahşettiği sağlıklı olma ve sağlıklı yaşamanın karşılığında sorumluluğumuzu yerine getirmiş olabiliriz" sözleriyle başladı. 2013 yılında organ bağışı bekleyen bin 860 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Müezzinoğlu, Türkiye'de 60 bin civarında diyaliz hastası,19 bin civarında böbrek bekleyen diyaliz hastası, 2 bin civarında karaciğer nakli bekleyen hasta olduğunu söyledi.
-"HAYATA TUTUNABİLMENİN BİR ORGANA BAĞLI OLDUĞU İNSANLARA ÜMİT IŞIĞI OLUN"-
Sağlık Bakanlığı olarak, organ bağışında beyin ölümü gerçekleştikten sonraki süreç konusunda toplumun aklında, algısında en ufak bir tereddüdün, eksikliğin kalmasını istemediklerini kaydeden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Organ bağışı, evinde ölmüş bir vatandaşımızdan alınan organ değildir. Organ bağışı, yoğun bakımda tedavi görürken, beyin ölümü gerçekleşmiş olan insandan alınan bağıştır. Beyin ölümünün gerçekleştiği kararı da uzman hekimler tarafından verilmektedir. Bu karar verildikten sonra hele hele kişi sağlığında "Benim başıma böyle bir sorun geldiğinde, yani beyin ölümü gerçekleştikten sonra, organlarımı bağışlıyorum; bu anlamda da vekaletimi veriyorum ve kartımı alıyorum' dedikten sonra bir konuda yakınlarını bizim mutlaka bilgilendirmemiz, mutlaka o kişinin vasiyetine değer verilmesi gerektiğini, o beyin ölümü gerçekleşen kişinin yakınları, orada vasiyetin hak ve hukukun koruyacak duygusallığa değil, iradeye ve hak ve hukukun yerine getirilmesini de yine din adamlarımızdan, hekimlerimizden, özellikle medyamızdan geniş programlarla destek istiyoruz. Biz bu süreci, önümüzdeki aylarda ve yıllarda yoğun şekilde sivil toplum örgütlerimizle, esnaf odalarımızla, MEB ve öğretmenlerimizle, toplumun öncüsü diyebileceğimiz tüm kurum ve kuruluşlarla bu hadiseye, bu güzel işe sahip çıkacağımızı ve bunu birlikte yönetebileceğimize inanıyorum. Bu anlamda özellikle muhtarlarımız gibi her köye kadar ulaşabilen, her mahalleye ulaşabilen, mahallesindeki her iyiliğin, güzelliğin peşinde koşabilen ve daha iyi işler yapma derdi olan muhtarlarımız, toplumsal duyarlılığı arttırabilmek, her mahallemizde, köyümüzde olan imamlarımızla bu duyarlılığa öncülük etmelerini ve beyin ölümü gerçekleştikten sonra, "bütün organlarımı' diyebilir, "karaciğerimi, böbreğimi' diyebilir, "ne gerekiyorsa onu' diyebilir; bunu olabildiğince geniş kitlelere yayabiliyorsak, tıbben beyin ölümü gerçekleştikten sonra, bir yaşama vesile olabilmeyi de bir zenginlik olarak görmemiz gerekiyor. Sağlıklı bir birey olarak yaşadığımız zenginliği; hasta olup da hayata tutunabilmenin yalnız bir organa bağlı olduğu insanlara da ümit ışığı olabilmeyi sizlerden ve toplumumuzdan talep ediyoruz. Bu anlamda, Sağlık Bakanlığı olarak her türlü çalışmayı yapıyoruz, yapacağız. Türkiye, sağlık hizmetleri anlamında Avrupa standartlarını yakalayan bir ülke. Organ naklindeki tıbbı tecrübemiz anlamında dünya standartlarıyla yarışabilen bir ülkeyiz."
-"SANDIĞIN HUKUKU DA EN AZ TOPLUMSAL SAĞLIĞIMIZ KADAR ÖNEMLİ"-
Müezzinoğlu, insan sağlığının hak ve hukuku kadar "demokrasinin de sağlıklı bir hukuk tarafından değerlendirilmesinden yana" olduklarını vurgulayan Müezzinoğlu, "İnanıyorum ki, Türkiye bu anlamda da AB üyelik sürecinde, demokratikleşme anlamında, hukuk devleti olma anlamında kat ettiği mesafeleri, yine sağlıklı bir hukuk devleti, sağlıklı bir demokrasi ülkesi olmayı çok daha güçlü bir şekilde başaracaktır; çünkü sandığın hukuku ve sağlıklı bir sandık da en az toplumsal sağlığımız kadar önemlidir. İnanıyorum ki, gelecek günler toplumsal sağlığımız açısından da siyasal sağlığımız açısından da demokrasimizin sağlıklı gidişatı anlamında da değerli olacaktır" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Bakan Müezzinoğlu: Geçtiğimiz Yıl, Organ Bağışı Bekleyen Bin 860 Vatandaşımızı Kaybettik - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?