Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç: (3) "(Kürtçe eğitim verilecek) Özel eğitim kurumunun tam donanımlı olması gerekir. Oysa bugün kavgası veya münakaşası yapılmak istenen şey yapay bir tartışmadır.

15.09.2014 20:47

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Kürtçe eğitim yapacak özel eğitim kurumlarının tam donanımlı olması gerektiğine işaret ederek "Bugün kavgası veya münakaşası yapılmak istenen şey yapay bir tartışmadır. Bunlardan bir tanesi, bir yerde bir okul yapımına gidilmiş, tuğlalar üst üste konuyor ama laf arasında buranın, Kürtçe eğitim verecek bir okul olduğu söyleniyor. Bu propagandaya ve provokasyona dönük bir çalışmadır" dedi.

Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'daki Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da okullara yönelik molotofkokteylli saldırıların Bakanlar Kurulunda ele alınıp alınmadığının ve "anadilde Kürtçe eğitim için yapılan ancak yasa dışı olduğu için savcılık tarafından işlem başlatılan okullar"la ilgili mesajının sorulması üzerine Arınç, 30 Eylül 2013'te açıklanan "Demokratikleşme Paketi"nde özel eğitim kurumlarında, Türkçe esas olmak üzere Kürtçe de dersler verilebileceğine ilişkin düzenleme yer aldığını hatırlattı.

Kürtçe derslerin hayata geçmesi için hazırlanan yönetmelik kapsamında özel bir eğitim kurumunun olması gerektiğini belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu özel eğitim kurumunun tam donanımlı olması gerekir. Bugün emsallerini gördüğümüz pek çok okullar gibi bir okuldan bahsediyorum. Oysa bugün kavgası veya münakaşası yapılmak istenen şey yapay bir tartışmadır. Bunlardan bir tanesi, bir yerde bir okul yapımına gidilmiş, tuğlalar üst üste konuyor ama laf arasında buranın, Kürtçe eğitim verecek bir okul olduğu söyleniyor. Sorduğunuz zaman bunu söylemiyorlar ama çevreye yaydığı dedikodulardan bunun özel bir eğitim kurumu olacağı ve Kürtçe eğitim yapılabileceği, faraza bir köyden bahsederek bunu söylemek mümkün. Bu propagandaya dönük bir çalışmadır ve provokasyona dönük bir çalışmadır.

Nihayet güvenlik güçlerimiz oraya gitmişlerdir, milli eğitim müfettişleri oraya gitmişlerdir. Yapılan bir binanın belki karkası ortaya çıkmıştır ama bunun Kürtçe eğitim verecek okul olduğunu ilgililer beyan etmemişlerdir. Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bakımından veya illerdeki mülki amirlerin kendi yetkileri dahilinde böyle izinsiz bir inşaata müsaade edilmeyeceği kendilerine bildirilmiştir. Ne kadar taş atarlarsa atsınlar, ne kadar bağırıp çağırırlarsa çağırsınlar bu provokasyona yönelik sadece bir dedikoduyla Türkiye'yi meşgul etmektir. Hiçbir zaman hükümet, bu tür olaylar karşısında kanunu ifa etmekten veya infaz etmekten geri kalmaz."

-"Ben yaptım, oldu ile bu iş olmaz"-

" Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, belediyenin bir binasının okula dönüştürüleceği ve bu okulda Kürtçe eğitim verileceği" iddiasının soruşturulduğunu söyleyen Arınç, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Ortada açılmış bir eğitim kurumu yoktur. Bir boş binayı veya boşaltılmış binayı, belediye 'Biz burada Kürtçe eğitim yapacağız' sözüyle adeta ifade etmektedir. 'Öğretmenleriniz nerede', öğretmenleriniz yok. 'Müracaat ettiniz mi bir eğitim kurumu açmak üzere', 'Hayır, buna gerek bile duymuyoruz. Biz burayı açarız, burada Kürtçe eğitim veririz'. Hayır, yapamazsınız. Türkiye bir hukuk devleti. Evet bunun kanunu çıktı ama bu kanun uygulaması için sizin, hayırseverlerin veyahutta müteşebbislerin bir özel okul nasıl kuruluyorsa bir özel eğitim kurumu nasıl vücuda geliyorsa bunun gibi bir eğitim kurumunu meydana getirmek. 'Ben yaptım, oldu' ile bu iş olmaz."

Dershanelerin de belli bir süreç içinde fonksiyonlarını yitireceğini, okula dönüşmek isteyenlere imkan verileceğini hatırlatan Arınç, bugün Türkiye'deki binlerce özel okulun nasıl kurulduğunun ve diğer kurumlarla ilişkilerinin belli olduğunu söyledi. "İzinsiz ve kendi 'Ben yaptım, oldu' mantığıyla hayata geçirilmek istenen, okul bile denemez, böyle bir girişimin yasa dışı olduğu valilik tarafından kendilerine bildirilmiştir" dedi.

Arınç, izinsiz eğitim kurumları açmanın Türk Ceza Kanunu'nda da bir başlık altında değerlendirildiğine dikkati çekti.

-"Eski yıllarda boykot edilir, öğrenciler gönderilmezdi"-

Diyarbakır ve Muş'ta bazı okulları yakma girişiminde bulunulduğunun valilikler tarafından kendilerine iletildiğini dile getiren Arınç, tamir ve tadilat çalışması başlatılan okulların en kısa sürede eğitim ve öğretime hazır hale getirileceğini belirtti.

Konuyla ilgili adli sürecin devam ettiğini bildiren Arınç, şöyle konuştu:

"Eski yıllarda, Kürtçe eğitim olmadığı için güneydoğuda bazı okullar, yine örgütün veya bazı siyasilerin desteğiyle boykot edilirdi, öğrenciler gönderilmezdi. Gösteriler yapılırdı, tartışmalar yapılırdı. Ama bu sene bunlardan ziyade Kürtçe dili eğitim vermek üzere Diyarbakır'ın Bağlar, Şırnak'ın Cizre, Hakkari'nin Yüksekova ilçelerinde okul yapılacağı ve bu okullarda eğitimin böyle olacağı ifade edilmektedir.

Kanun ve yönetmelikler dahilinde, kanunun emrettiği ölçüler içerisinde, şüphesiz özel bir eğitim kurumu meydana getirilirse ve Milli Eğitim buna çalışma izni verirse kanundaki amaç da gerçekleşmiş olacaktır. Yani bu okulları yakma girişiminde bulunan, molotofkokteyli veya patlayıcı maddeyle yangına sebebiyet verildiği bir gerçektir ancak büyük bir zarar oluşmadan derhal bunların giderilmesi ve eğitim öğretime hiç ara verilmeden bu çalışmaların devam etmesi gerçekleştirilmiştir."

-"Sığınmacılar için düzenlenen 'misafir tanıtma kartı' nüfus cüzdanı değil"-

Suriye'den gelenlere nüfus cüzdanı verileceği ve bu kişilerin Türk vatandaşlarının yararlandıkları bazı haklardan yararlanacakları iddiasının anımsatıldığı Arınç, "Gerçek böyle değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verdiğimiz türden bir nüfus cüzdanı, kesinlikle Suriye'den gelen sığınmacılara verilmemektedir, verilmesi de mümkün değildir" dedi.

Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacılar için "misafir tanıtma kartı" düzenlendiğini ifade eden Arınç, bu kartın hiçbir zaman nüfus cüzdanı yerine geçmediğini ve "vatandaşlık verildiği" anlamına gelmediğini vurguladı.

Kartın "geçici barınma merkezi içi" ve "geçici barınma merkezi dışı" olarak ikiye ayrıldığını anlatan Arınç, kart düzenlenirken biyometrik kimliklendirme yapıldığını, parmak izlerinin alındığını, böylece sığınmacıların sağlık ve eğitim gibi hizmetlerden yararlanabildiklerini söyledi.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement