Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'da yaşayan
Türklere seslenerek, "Burada kalıcı olmaya, yerleşmeye, ev almaya, iş kurmaya
karar verdiğiniz andan itibaren sizler artık buranın bir parçasısınız. Kesinlikle
entegrasyon konusunda en ufak bir sıkıntınızın olmaması gerekir. Birliğinizi,
beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlü tuttuğunuzda Avrupa'daki en güçlü, en
etkili, en dinamik toplum olacaksınız" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği'nin yeni hizmet binasının açılış
töreninde, Almanya'da yaklaşık 3 milyon Türk vatandaşı ve Türk kökenli Alman
vatandaşı olduğunu, bunların iki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli
unsurlarından birini oluşturduğunu söyledi.
Ülkedeki Türk toplumunun hayatın her alanına aktif olarak katılması için
eğitimin önemli şart olmaya devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Biz Almanya'daki
Türklerin hem Almanca'yı hem Türkçe'yi en iyi şekilde konuşabilmelerini arzu
ediyoruz. Bu anlamda vatandaşlarımızın çift dilli olmalarını bir zenginlik olarak
görüyor ve güçlü şekilde teşvik ediyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, Almanya'da yaşayan Türklerden, ülkedeki sosyal, ekonomik ve siyasi
hayata daha fazla katılmalarını isteyerek, "Bu sadece sizin için değil sizden
sonraki nesiller için de hayati derecede önemlidir" ifadesini kullandı.
Barış ve hoşgörünün Türk kültürünün temel özelliklerinden biri olduğunu
vurgulayan Erdoğan, "Sizler daima diyaloğa önem vermeli, açık fikirli
olmalısınız. Çünkü sizler Hoca Ahmet Yesevi'nin, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş
Veli'nin, Seyyid Abdülhakim Arvasi'nin, onların sevgi, barış, kardeşlik yolunun
mirasçılarısınız" diye konuştu.
-"Arkanızda bölgesinde ve dünyada söz sahibi Türkiye Cumhuriyeti var"-
Almanya'da yaşayan Türklerin, çocuklarının mümkün olan en iyi eğitimi
almalarını sağlamak için ellerinden geleni yapmaları gerektiğine işaret eden
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Unutmayın, siz de çocuklarınız da tıpkı Fuzuli'yi, Mehmet Akif'i, Necip
Fazıl'ı, Yahya Kemal'i okuyup anladığınız gibi Hegel'i, Kant'ı, Goethe'yi de
okuyup anlamalısınız. Bu şekilde iki kültürü birden öğrenmek sizin için bir
külfet değil tam tersine çok değerli bir avantaj, büyük bir zenginliktir. Bunu
başardığınızda Alman toplumunun sizi çok daha kolay kabullendiğini, size daha
fazla saygı duyduğunu göreceksiniz.
Türkiye'nin izlediği politikalarda ilkeli ve hakkaniyetten yana duruşunun,
sizlerin bu yöndeki gayretlerinize güç ve katkı sağlayacağına inanıyorum. Şundan
emin olun, sizin arkanızda artık güçlü ekonomisiyle, aktif dış politikasıyla
bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Sizler de
tıpkı ülkenizde olduğu gibi hedeflerinizi büyütmelisiniz. Burada kalıcı olmaya,
yerleşmeye, ev almaya, iş kurmaya karar verdiğiniz andan itibaren sizler artık
buranın bir parçasısınız. Kesinlikle entegrasyon konusunda en ufak bir
sıkıntınızın olmaması gerekir. Birliğinizi, beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlü
tuttuğunuzda Avrupa'daki en güçlü, en etkili, en dinamik toplum olacaksınız. İşte
o zaman şu anda karşılaştığınız ve aşmakta zorlandığınız engellerin önünüzde
birer birer yok olduğunu göreceksiniz. Kendinizi buralarda misafir olarak
görmeyin, eğreti durmayın, kolay değil, 50 yıl geçti. Biliyorsunuz, 50. yılı
kutladık geçen yıl. Alman dostlarımızla birlikte kutladık."
Gelecek yıl Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik ilişkilerin
başlamasının 250. yılı kutlayacaklarını da dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu, çok önemli bir süreç. Bu süreci bir kenara atamazsınız. Ben önümüzdeki
dönemde sizlerin her birinizin, çocuklarınızın, torunlarınızın çok büyük
başarılara imza atacaklarına yürekten inanıyorum. İşte, yavrularınızdan bir
tanesi, Mesut Özil, şu an Alman Milli Takımı'nda, Almanya için milli mücadelesini
veriyor ve bir komplekse kapılmadan bunu yapıyor. Türkiye'den bunu izleyenler de
çok daha farklı duygular içinde izliyor. Bunlar diplomasinin alternatif yaklaşım
metotlarıdır. İşte siz bunu başardınız. Bizim Büyükelçimizi az önce dinledik.
Dışişleri Bakanım ile onu konuştuk, Avni Bey burada doğdu, burada büyüdü ve şimdi
de buraya Büyükelçi olarak geldi. Ben tabii şimdi Sayın Westerwelle'ye şunu
söyleyebilirim, yarın şansölye Merkel'a da söyleyebilirim. O da nedir?
Diyebilirim ki aynı şekilde, bir benzerini de siz yine burada doğmuş, büyümüş
Türkler'den Alman vatandaşı olup, onu Türkiye'ye büyükelçi olarak
atayabilirsiniz. Bunlar hem diplomatik ilişkileri çok daha hızlandıracaktır, çok
daha kolaylaştıracaktır."
-"Almanya, en büyük ticaret ortağımız"-
Giderek büyüyen ve çeşitlenen ekonomik ilişkilerin, Türkiye'nin Almanya ile
münasebetlerinde ayrı bir önemi olduğunu belirten Erdoğan, Almanya ve Türkiye
arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin, çok ileri bir seviyede bulunduğunu
ifade etti.
Almanya'nın, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu vurgulayan
Erdoğan, Türkiye'ye gelen turist sayısında birinci sırada Almanya'nın bulunduğunu
dile getirdi.
Türkiye'ye yatırım yapan uluslararası şirketlerin sayısı açısından
Almanya'nın 5 bine yakın şirketle birinci sırada yer aldığını belirten Erdoğan,
şöyle dedi:
"Hem ortak Avrupa pazarında hem de dünya piyasalarında etkin iki ekonomik
güç olarak ülkelerimiz arasındaki işbirliğini daha da güçlendirmemizin
gerektiğine inanıyorum. Elbette burada Almanya'daki Türk kardeşlerimizin ekonomik
faaliyetlerini de takdirle ifade etmemiz gerekiyor. Bu ülkede vatandaşlarımız 8
milyar avro yatırımla kurdukları 70 binden fazla ticari işletmeyle yıllık 35
milyar avro ekonomik çıktı üretiyor. Türkler tarafından kurulan işletmelerde 350
binden fazla kişiye istihdam imkanı sağlanıyor. Bütün bu güçlü ilişkilerin
etkisiyle Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacmi 2011 yılında nereye ulaştı
biliyor musunuz? 32 milyar avroya."
-"AB'de yaşanan krizin çözümü için üzerimize düşeni yapıyoruz"-
Başbakan Erdoğan, günümüzde hiçbir ülkenin kendisini de etkileyen bölgesel
ve küresel boyutlu tehlikeleri tek başına bertaraf edebilme imkanına sahip
olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Dünya konjonktürü hem komşularımızla hem de ortaklarla işbirliği ve empati
kurmayı her zamankinden daha gerekli kılıyor. Avrupa Birliği'nde yaşanan krizin
çözümü için, siyasi sorumluluk için özellikle bizler üzerimize düşeni yapıyoruz.
Avro Bölgesi için öngörülecek düzenlemeler sadece birlik üyesi ülkelerin değil
onlarla birlikte hepimizin geleceğini ilgilendiren sonuçlar doğuruyor. Bunun için
Avrupa Birliği'nin krizden güçlenerek çıkması konusunda samimi temennilerimizi
ifade ediyoruz."
Erdoğan, Türkiye ve Almanya'nın bölgesel ve küresel önemi olan konularda
siyasi diyalog içinde bulunmasının, ikili ilişkilerini daha da genişletmesinin
her iki ülkenin ortak yararına olduğunu vurguladı.
(Bitti)
Muhabir: Hasan Öymez/Esra Altınmakas/Ertuğrul Subaşı
Yayıncı: Murat Taydaş - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan Almanya'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?