Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yola 3 dönem kuralı ile yola çıktıklarını ifade ederken, "Halkımıza böyle gittik. Çünkü AK Parti, bir farkın partisidir demiştir. Şahsen bu ilkenin sarsılmadan uygulanması taraftarıyım. Fakat burada bir şeyi söylemek istiyorum. Üç dönem kuralı, bir kişinin siyasi yaşamının bitmesi değildir" dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuştu.
Erdoğan, "Resepsiyondan sonra tüm milletvekilleri ve yönetim kuruluyla bir araya gelerek, onlarında kanaatlerini alacağız. Böylece Genel Kurulumuza giderken bu konuda tercihin hangi istikamette olduğunu öğrenip ona göre adımımızı atalım istiyoruz" dedi.
Erdoğan, kulislerin istikamet çizdiği değil, ilklerin ve istişare kurallarının istikamet çizdiği bir parti olduklarını belirterek, "Uzun süredir çok zorlu bir imtihan sürecinden geçiyoruz. Bu tür hareketleri hazmedemeyeler boş durmaz. Onun içinde bu birliği, beraberliği nasıl bozarız. Onun için elinden gelen bütün gayreti gösterir. İşte bu tuzağı bozmak bizim birliğimizde yatar. Onun için bizler istişarelerin neticesinde değil de, nefsimizin vereceği karara uyacak olursak partimizin bu birliğini bütünlüğünü zedelemiş oluruz. Buraya büyük emeklerle geldik. Dolaysıyla bunu aynı şekilde devam ettirmememiz gerekir. Önümüzdeki 2 haftalık süreçte bu imtihanın yoğunluğu daha da artacak. Teşkilatımızın içinde ya da dışında hiçbir yol arkadaşımızın içinden geçtiğimiz imtihandan başarısızlıkla çıkacağına inanmıyorum. Açıkçası inanmak dahil istemiyorum. Bizimle yakından uzaktan alakası olmayanlar veya dolaylı alakası olanlar aynı şekilde partimizin içinde bazı kendilerine yönelik bazı uzantılar arayıp bularak oradan böyle bir görevi üstelenecek kişiler bulmaya çalışmalarına fırsat vermeyelim" dedi.
-"O GAZA GELENLER BİLE OLDU, AYRILIP GİTTİLER"-
Erdoğan, AK Parti'den ayrılanlara yönelik, "AK Parti'den ayrılanların belli yerlere çağrılmak suretiyle onlara, "ya sen orda niye duruyorsun, partinin kapatılması yakın, ayrıl kurtul' hatta bazılarına " belki cumhurbaşkanlığı sana düşer' denilenler bile oldu. O gaza gelenler bile oldu, ayrılıp gittiler. Onlara umut verenler bu davaya , bu partiye bundan sonra ki süreçte de bu oyuna düşenler bu davaya, bu harekete haksızlık yapmış olurlar" dedi.
-"AK PARTİ'NİN YALPALAMASINI İSTEYENLERİ ALLAH İÇİN SEVİNDİRMEYELİM"-
Erdoğan, "Arkadaşlar gelin şu 10 Ağustos'un bir heyecanını mutluluğunu yaşayalım ya. Bunu yaşatmamak için elinden gelen gayreti gösterenler var. Bu tuzağa düşmeyelim. Dedik ki biz Meclis'i tatil edelim 28'ine kadar oturumlarına ara versin. Sonra kalınan yerden yola devam edilsin dedik. AK Parti'nin yalpalamasını isteyenleri Allah için sevindirmeyelim" dedi.
-"AK PARTİ'NİN BİRİLERİNE GENEL BAŞKANLIK KOLTUĞU VERMEK İÇİN KURULMADI"-
Erdoğan, "Ak Parti'nin birilerine genel başkanlık koltuğu vermek, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık, milletvekili koltuğu vermek için kurulmuş bir parti değildir. Bu parti çocukların gözünde ki umut ışığını çoğaltmak, yoksulun sofrasında ekmeği büyütmek, mazlumun yüreğindeki umudu alevlendirme, Türkiye cumhuriyetinin bayrağını itibarını yüceltmek için kurulmuş bir partidir. Makam ve mevki hırsı o çocukların gözündeki parıltıyı söndürür. Yoksulun ekmeğini azaltır. Rütbeler için çekişme mazlumun yüreğindeki umut alevini köreltir. Biz bunu yapacak, buna fırsat tanıyacak, buna zemin hazırlayacak bir kadro asla değiliz. 10 Ağustos akşamı zaferimizden dolayı Gazze'nin çocukları sevinç çığlığı atıyorsa bu bizim omuzlarımızdaki sorumluluğu ağırlaştırır. O masum çocukların sevinç çığlığını susturmak tarihe, ecdada, bu kötü köklü davaya ihanettir. Buradan da açık açık söylüyorum. Bizim bu kadromuz karnından konuşan bir kadro değildir ve olmayacaktır. Medya üzerinden irtibat kuran bir kadro değildir. Kulisler ayak oyunları, eski Türkiye'ye ait siyasi çalımlar bu kadronun, bu duvarların, bu hareketin dışındadır. Kimin ne söyleyeceği varsa çıkar istişare kurullarında özgürce bunu ifade eder. Bunun ötesinin hiç bir kıymeti yoktur. Her bir arkadaşımız önümüzde ki iki hafta bu hassasiyeti, bu sorumluluğu idrak edecek."
-"ÜÇ DÖNEM KURALI, BİR KİŞİNİN SİYASİ YAŞAMININ BİTMESİ DEĞİLDİR"-
Bu yola çıkarken 3 dönem kuralı ile yola çıktıklarını vurgulayan Erdoğan, "Halkımıza böyle gittik. Çünkü AK Parti bir farkın partisidir demiştir. Şahsen bu ilkenin sarsılmadan uygulanması taraftarıyım. Fakat burada bir şeyi söylemek istiyorum. Üç dönem kuralı, bir kişinin siyasi yaşamının bitmesi değildir. Üç dönem kuralı sadece parlamentoya girişle alakalı üç dönem arka arkaya görev yapmışsa sonra tekrar parlamentoya girme şartını getiren bir anlayıştır. Partinin kurullarında yine görev yapabilirsin, STK'larımızda görev yapabilirsin. Partinin verdiği görevleri her yerde yapabilirsin, bu siyaset değil mi? Bu da siyaset. Biz siyasi hayatımızı sadece parlamento içinde milletvekili olarak mı görüyoruz? Biz eğer milletvekili olarak görüyorsak bu çok büyük bir hırstır. Bunu frenlememiz lazım. Bir de arkadan genç kuşaklar geliyor ve biz bu genç kuşaklara zemin hazırlamamız lazım. Onlar da gelsinler bu parlamentonun içinde yer alsınlar. Seçilme yaşını 25'e indirdiğimiz zaman bütün partiler karşı çıktı. MHP'den bir tanesi, diplomaside bunlara sözde profesör denir. Yanına iki genç aldı. Ben o gençlere şaştım. Ne diyor, "Biz parlamentoyu diyor çoluk çocukla mı dolduracağız' diyor. MHP'ye gönül veren gençlere şaşıyorum. Sizi bu parlamentoya layık görmeyenlerle nasıl beraber yürüyorsunuz? Güya genç nesillere hocalık yapıyorsun, senin hocalık yaptığın gençleri bu parlamentoya layık görmüyorsun. Sen nasıl bir profesörsün" dedi.
-"BU ÇETENİN HEDEFİ İSTİKLALİMİZDİR"-
Erdoğan, "Millet en fazla 30 Martta paralel yapı ihanet çetesiyle mücadelede konusunda bizi destek oldu. 10 Ağustos seçim sürecinde milletimize paralel ihanet çetesiyle mücadelemizin sözünü verdik. 10 Ağustos'ta aldığımız oylarda hiç kuşkusuz verdiğimiz bu sözünde ağırlığı oldu. AK Parti'nin 27 Ağustos'ta ki Genel Kurul'dan sonrada paralel ihanet çetesiyle mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürmesi millete verilmiş bir vaattir. Genel başkanlıkla, başbakanlık makamına gelecek arkadaşımızın da ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapıya hiç bir şekilde musaba göstermemesi hem bizim, hem de milletimizin beklentisi. Kaldı ki Milli Güvenlik Kurulu'nda da bununla ilgili kararımızı aldık. Artık bu bizim resmi kayıtlarımıza da farkı şekilde kod adıyla girmiştir ve ulusal güvenliğimiz tehdit eden bir yapıdır. Bu paralel ihanet çetesi bizzat şahsım, aileme, arkadaşlarıma saldırdı. Şuanda elimize geçen yeni belgeler var. Bütün bakan arkadaşlarımızı kriptolu telefonlardan dinlediler. Özel toplantılar dinlendi, şimdi ulaşıldı bunlara. Ne kadar kaçırmaya gayret ettiyseler de yakalandı bunlar. İçimizde ya da dışımızda bu alçaklığı önemsemeyenler olabilir. Recep Tayyip Erdoğan'a karşı şahsi kini olup bu yapılanları görmezden gelenler olabilir. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' deyip bu ihanet çetesine hala sempatiyle bakanlar olabilir. Yanında, yöresinde bunları tutanlar, bunlara kucak açanlar, bunlara imkan temin edenler, bunlarla irtibatını sürdürenler olabilir. Onlara buradan bir kez daha hatırlatıyorum, paralel ihanet çetesinin hedefi Recep Tayyip Erdoğan, onun ailesi, çalışma arkadaşları, yol arkadaşları değildir. Bu çetenin hedefi istiklalimizdir, bayrağımızdır, vatanımızdır, milletimizdir. Bunun böyle bilinmesi lazım" dedi.
-"BUNLAR KIBLEYİ HER ŞEYİ KAYBETTİLER"-
Ak Parti'nin karşısında kim güçlü ise onlarla iş tutulduğunu belirten Erdoğan, " CHP güçlü ise CHP'yi tuttular, MHP güçlü ise MHP'yi tuttular, BDP güçlü ise BDP'yi tuttular. Onların ilkesi yok. Bunlar kıbleyi mıbleyi her şeyi kaybettiler. Bir oluşumun bir ilkesi, kuralları olur. Bunların böyle bir şeyi yok" dedi.
-"BUNLAR KILAVUZU FALAN KAYBETTİ"-
AK Partinin ve hükümetin boyun eğmeyeceğini kaydeden Erdoğan, "Bu ihanete boyun eğmek, inanın 91 yıl önce kapımızda bekleyen manda ve himayeye boyun eğmektir. Bu kadar açık söylüyorum. Kim bunların arkasına takılırlarsa milletin iradesi karşısında hezimete uğrar. Neymiş? Şimdi şunu hesabını yapıyorlar: 15'inden sonra istifa etmek zorundadır.' Ya git işine bak ya. Bunlar kılavuzu falan kaybettikleri için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Eski Yargıtay başkanlarından biri akıl veriyor. Ya sen bu ülkede çok akıllar verdin. Verdiğin akılların hiç biri tutmadı. Acaba nasıl öne keseriz, şuanda Yargıtay Başsavcılığına müracaat etmek suretiyle CHP'nin halide bu. Yani bu ülkede hizmet etme diye bir dertleri yok. Ya Anayasa'nın kapsında karargah kurmuşlar ya da Yargıtay'ın kapsına karargah kurmuşlar. Acaba burada ne netice elde edebilir. Sen milletten netice almadan oralardan netice alamazsın" dedi.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Bu Çetenin Hedefi İstiklalimizdir, Bayrağımızdır, Vatanımızdır, Milletimizdir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?