Başbakan Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan Açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, gelecek dönemin kadınlar konusunda çok daha güzel olacağını belirterek

"Eğitimli ve özgüveni yüksek kadınlarımız, aile kurumumuzun ve toplumumuzun geleceğinin teminatı olarak, şüphesiz, geleceğimizde çok daha önemli misyonlar üstlenecekler" dedi.

Merdiyen Derneği'nce Ataşehir Marriot Otel'de düzenlenen "Meridyen Toplantıları" etkinliğinde konuşan Erdoğan, dernek bünyesinde yapılan tematik toplantıları, uluslararası alanda çalışma yapan genç kadınları entelektüellerle buluşturmaya yönelik faaliyetleri, ülkeye yeni ufuklar kazandırması bakımından önemli bir etkinlik olarak gördüğünü belirtti.

Derneğin çalışmalarını takdirle takip ettiğini ifaden eden Erdoğan, bu çalışmalara maddi-manevi katkısı olanlara teşekkür etti.

Erdoğan, Meridyen Toplantıları'nın bu yılki temasının "kadınların eğitimi" olarak belirlenmesini isabetli bulduğunu vurgulayarak bir kadın, eş, anne olarak, ana sınıfından en üst akademik düzeye kadar, her alanda kadınların eğitimi konusuna özel önem verdiğini ifade etti.

Bu çerçevede üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmenin gayreti içinde olduğunu, "Haydi kızlar okula", "Ana-kız okuldayız" gibi kampanyaları desteklediğini ve bizzat içerisinde olduğunu anlatan Erdoğan, kadın eğitimi üzerinde ısrarla ve samimiyetle durmalarının sebebinin asla cinsiyet konusundaki takıntıları olmadığını bildirdi.

Emine Erdoğan, kendileri için asıl olanın "insanların cinsiyetleri, ırkları, inançları değil, eşref-i mahlukat sıfatıyla yaratılmış olmaları" olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bizim kadına bakışımız cinsiyet esaslı değil, onun toplum içindeki konumuyla, misyonuyla ilgilidir. Biz, kadını, toplumun omurgası, mayası, asli nüvesi olarak gördüğümüz aile kurumunun temeli, asli taşıyıcısı kabul ediyoruz Kadının eğitimli, donanımlı, güçlü olmadığı bir toplumda, aile kurumunun, kendisinden beklenen işlevleri yerine getirmesi beklenemez. Kökleriyle irtibatını kaybetmiş bir ağacın kuruması ve o ağaçtaki yaprakların da bir meçhule doğru savrulması kaçınılmaz olur. Bugün toplumumuzda zaman zaman rastladığımız tutunamayan, savrulan, yönünü kaybetmiş kişilere dikkat ediniz, hemen hepsi de aile bağlarından kopuk kişilerdir. Biz kızlarımızın, kadınlarımızın her alanda en iyi eğitimleri almasını sağlayarak, aile kurumumuzu güçlü hale getirmenin çabası içindeyiz. Kendilerine, ailelerine ve topluma katkı sağlayacak donanıma sahip olan kadınlarımız, ülke ve millet olarak geleceğe güvenle bakabilmemizin teminatıdır. Esasen, bugün bütün dünyada kadınlar, gösterdikleri performansla, işte bu beklentiyi ziyadesiyle karşılayabildiklerini ortaya koymuşlar, ispat etmişlerdir. Ülkemizde de sosyal hayatta, siyasette, kültürde, sporda, eğitimde ve diğer tüm alanlarda başarılarıyla kendilerinden söz ettiren hanım kardeşlerimiz bulunuyor."

-" Türkiye, kadın meselesinde çok önemli bir dönemeci geride bıraktı"-

Tarihe adını yazdıran Fatma Aliye, Halide Edip, Nigar Hanım, Şule Yüksel Şenler, Güler Sabancı gibi isimlerden bahseden Erdoğan, bu isimler gibi nice hanımların kutlu yürüyüşlerini umutla izlediklerini, ancak tüm bunlara rağmen, ülkede kadınların henüz hak ettikleri yerde bulunmadıklarını kaydetti.

Erdoğan, kadına yönelik şiddetin hala kanayan yaraları durumunda olduğunu, töre cinayetleri, küçük yaşta evlilik, eğitimden iş hayatına kadar her alanda sosyal bir baskı olarak varlığını sürdüren ayrımcılığın, bugünün Türkiyesinin kadınlarıyla ilgili acı gerçekleri olduğunu ifade etti.

"Ancak, ben Türkiye'nin kadın meselesinde çok önemli bir dönemeci geride bıraktığına inanıyorum" diyen Erdoğan, artık kadınların, karşılaştıkları sıkıntılar konusunda yardım alabilecekleri, destek bulabilecekleri yaygın ve etkin mekanizmalar bulunduğunu, ülkenin geçirdiği 10 yılda gerçekleştirdiği en büyük başarılardan birinin de, kadına bakışta yaşanan bu büyük değişim olduğunu vurguladı.

-"Önümüzdeki dönem kadınlar konusunda daha güzel olacak"-

Gelecek dönemin kadınlar konusunda çok daha güzel olacağını belirten Erdoğan, "Eğitimli ve özgüveni yüksek kadınlarımız, aile kurumumuzun ve toplumumuzun geleceğinin teminatı olarak, şüphesiz, geleceğimizde çok daha önemli misyonlar üstlenecekler" ifadesini kullandı.

"Kadınlarımız artık, yeni konumlarının bilinciyle, her alanda çok daha aktif, çok daha inisiyatif alan, çok daha cesur roller üstlenmek durumundalar" diyen Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirdikleri Senegal seyahatinde ziyaret ettiği bir yetimhaneden bahsetti.

Erdoğan, Katolik bir rahibe tarafından 1955'te kurulan bu yetimhanede yürütülen çalışmaların kendisini fazlasıyla etkilediğini, geçmişten gelen tarihi ve dini bağları nedeniyle de farklı bir sorumluluk içinde olmaları gerektiğini bir kez daha hatırladığını ifade etti.

Senegal'in Müslüman çocuklarına ve halkına sahip çıkıp, onlara el uzatmanın, boyun borcu olması gerektiğini ve bu şuurla hareket etmenin gerekliliğinin altını çizen Erdoğan, kendilerinin hem yetim, hem öksüz olan bir Peygamber'in takipçileri olduğunu hatırlattı.

-"Yetim ve öksüzlere el uzatmak herkesten önce bizim sorumluluğumuz olmalı"-

Emine Erdoğan, şu şekilde devam etti:

"Hangi coğrafyada olursa olsun, yetim ve öksüzlere el uzatmak, onlara sahip çıkmak, onların derdini dert edinmek, herkesten, ama herkesten önce, bizlerin sorumluluğu olmalıdır. Üstelik biz, taraftar elde etmek kaygısıyla değil, tamamen insani, tamamen vicdani kaygılarla, en güzel, en başarılı organizasyonları tesis etmek durumunda olmalıyız. Kalbini ve bedenini yaptığı işe adayacak, Allah rızasından başka beklentisi olmayacak gönüllülere ihtiyacımız var. Afrika'da ve dünyanın ihtiyaç duyulan her bölgesinde bizim kardeşlerimiz tarafından kurulup yaşatılan onlarca yetimhane olmalı. Aynı şekilde, Afrika başta olmak üzere dünyanın her yerinde, bizim kardeşlerimiz tarafından kurulan dini eğitim müessesleri, mesleki eğitim kurumları, okullar, hastaneler olmalı. Esasen, bu yönde bir gayret içine girenler asla yalnız olmadıklarını göreceklerdir. Önemli olan o ilk adımı atabilmektir. Kadınlarımız bu tür girişimleri başlatacak donanıma ve cesarete sahip olduklarında, tüm toplumun peşlerinden geldiğini göreceklerdir. Bugün, ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteren yardım derneklerinin, gönüllü kuruluşların asli unsurlarını kadınlarımızın oluşturması tesadüf değildir. Kadın elinin, kadın merhametinin, kadın yardımseverliğinin olmadığı bir iş eksiktir, yarımdır, sürdürülebilir değildir."

-"Kadınlarımıza sesleniyorum: Bir adım öne çıkın"-

Kadınların harekete geçtiklerinde, önlerindeki engelleri kısa sürede aşabildiklerini, umduklarından daha büyük destek bulacaklarını kaydeden Erdoğan, kadınların önce kendi meselelerinin çözümü konusunda liderlik ortaya koymaları, dirayet göstermeleri gerektiğini belirtti.

Erdoğan, bu konuda kadınlara bir çağrıda bulunarak "Hem kendiniz, hem aileniz, hem de mensubu bulunduğumuz toplum için bir adım öne çıkın. Şayet siz o ilk adımı atmazsanız, biraz önce örneğini verdiğim Senegal'deki rahibenin elde ettiği başarıyı asla sağlayamazsınız. Kendinizden, kendi çocuklarınızdan, kendi ailenizden, kendi çevrenizden başlayarak dalga dalga genişleyen, büyüyen bir başarıyı ancak bu şekilde sağlayabilirsiniz" ifadelerini kullandı.

-"Kadınlarımız her geçen gün daha gayretli ve üretken oluyor"-

"Anneliğin ruhunu evladına aktarabilen bir kadın, cesur bir toplumun, aydınlık bir istikbalin, kadınlar için daha yaşanabilir bir dünyanın mimarıdır" diyen Erdoğan, fıtratı gereği her kadının çevresi için bir yol gösterici, bir aydınlatıcı olduğunu, tüm kadınların, hayat boyu öğrenme ilkesi doğrultusunda kendilerini sürekli yenilemeleri, geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.

Emine Erdoğan, "Kadınlar olarak, insana, topluma ve hayata dair her konuda görüşlerimizi ifade etmeli, tavrımızı ortaya koymalıyız. Aklımızı, gönlümüzü, vicdanımızı, bilgimizi önce ailemiz, sonra da çevremiz için harekete geçirmeli, her alanda hayata daha fazla dahil olmalıyız. Mutlulukla ve gurur duyarak ifade etmeliyim ki, bu konuda kadınlarımızı her geçen gün daha gayretli, daha üretken görüyorum. Kadınlarımızın evlerinde, mahallelerinde, şehirlerinde aileleriyle toplum arasında giderek daha güçlü bir köprü işlevi üstlendiğine şahit oluyorum" diye konuşu.

Muhabir: Uğur Aslanhan

Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL