Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemiyle ilgili sözlerine ilişkin, "Keşke bu söz söylenmemiş olsaydı. Türkiye'de artık köprünün altından çok sular aktı. Milletin iradesini beğenmeyenlerin, milletin iradesine şu ya da bu şekilde kanlı ya da kansız bir şekilde müdahale etme imkanları artık yoktur, geride kalmıştır, tarih olmuştur." dedi.
Kurtulmuş, Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen Düzce Günleri'nin açılış töreni sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, dün katıldığı TOBB'un 72. Genel Kurulu'nda, "Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Bir kişi konuşacak, istediği adam hapse girecek. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz" sözlerinin anımsatılması üzerine Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin hiçbir ölçü açısından kabul edilemez olduğunu belirtti.
Anayasa tartışmalarının gündemde olduğu bir ortamda, anayasa değişikliğine ilişkin görüşü olan her siyasetçinin kendi teklifini sunması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bunların zaten bu demokratik olgunlukla tartışılması için bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturuldu, burada da bütün partilerin eşit katılımını sağladık ama maalesef CHP masadan kalktı. Şimdi anamuhalefet partisi olarak CHP'nin üzerine düşen kendi teklifi varsa bunları gündeme getirmektir. Anayasa değişikliğinin muhatabı milletinin bizatihi kendisidir, anayasa değişikliğinin yapılacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir." ifadesini kullandı.
Anayasa değişikliği için gerekli koşulları anımsatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"367'i bulmazsa 330'u bulur, gider millete, millet seçer. 330 da bulmazsa anayasa tartışması gündemden kalkar. Tam böyle bir ortamda demokratik kuralın böyle işlemesi gereken ortamda kandan bahsetmek eski alışkanlıkların depreşmesinden başka bir anlam ifade etmez. Kandan bahsetmiyoruz, anayasa değişikliğinden bahsediyoruz, parlamentonun faaliyet alanından bahsediyoruz, milletin beklediği bir işten bahsediyoruz. Anayasa değişikliğinin de sadece AK Parti'nin değil bütün parlamentoda bulunan partilerin üzerinde bir sorumluluk olduğunu ifade ediyoruz. Böyle bir ortamda bunun gündeme getirilmiş olması gerçekten hazindir, yaralayıcıdır ve fevkalade talihsizdir. Ümit ediyorum ki sayın genel başkan bu sözlerinden pişmanlık duyar, utanç duyar ve bu sözlerini geri alır, milletten özür diler."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Keşke bu söz söylenmemiş olsaydı. Türkiye'de artık köprünün altından çok sular aktı. Milletin iradesini beğenmeyenlerin, milletin iradesine şu ya da bu şekilde kanlı ya da kansız bir şekilde müdahale etme imkanları artık yoktur, geride kalmıştır, tarih olmuştur. Türkiye'de zaten bir rejim tartışması da yoktur, hiç kimse rejim tartışması yapmamaktadır." diye konuştu.
"Başkanlık sistemi birinci tercih"
Bir basın mensubunun "Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, bir anayasa değişikliği teklifi hazırlandığını ve bunda partili Cumhurbaşkanına ilişkin maddeler olduğunu söyledi ancak dün Parti Sözcüsü Ömer Çelik, böyle bir çalışma olmadığını söyledi, farklı değerlendirmeler var, siz bu konuda ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, bu konuda AK Parti'nin tutumunun belli olduğunu, AK Parti'nin anayasa hazırlık çalışmalarında başkanlık sistemini birinci tercih olarak gündeme getireceğini söyledi.
Kurtulmuş, "Bu konuda çok tartışmalar yapıldı, kendi içimizde bunları da tartıştık. Sonuçta bu komisyonlar son noktaya doğru gidiyorlar ve AK Parti parlamentoya getirdiği anayasa teklifinde başkanlık sistemini esas aldı." dedi.
"Başbakanlıkta da sizin isminiz geçiyor, bu konuda bir değerlendirme yapacak mısınız?" sorusu üzerine ise Kurtulmuş, 22 Mayıs'ta AK Parti Olağanüstü Kongresi'nin yapılacağını anımsatarak, kongre sonrası birlik ve beraberlik içinde yoluna devam edeceğini dile getirdi.
Vize muafiyetinin ekim ayına kalması
Avrupa Parlamentosu'nun vize muafiyetinin ekim ayına kalabileceğini açıklamasıyla ilgili olarak ise Kurtulmuş, "64'ncü Hükümetin en önemli çalışma alanlarından birisi vize serbestliği meselesi ile ilgili Avrupa Parlamentosuyla müzakereler sonucu mutabık kalınan maddelerin süratle yerine getirilmesidir. 72 maddenin aşağı yukarı büyük bir çoğunluğu geçti, 5 madde geriye kaldı, bunlar titizlikle, iyi niyetle, samimiyetle yerine getirildi. Bunu yerine getirirken 'Avrupa Birliği böyle istiyor' diye değil, zaten Türkiye'nin reform perspektifine uygun olduğu için bu adımlar atılmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu tartışmaların içerisinde terörle mücadele ile ilgili en ufak bir mesele yoktur, tam son noktaya gelmişken, zaten daha önceki anlaşma gereği Ekim ayında varılacak olan nokta Haziran ayına çekilmesi için bu adımlar atıldı. Hiç gündemde yokken hiçbir şekilde tartışılmamışken, konu ile uzaktan yakında ilgisi yokken terörle ilgili meselenin gündeme getirilmesini çok iyi niyetli bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Türkiye samimiyetle üzerine düşeni yaptı.Türkiye kendi mutabık kaldığı maddeler çerçevesinde yoluna devam etti, buraya kadar geldik. Samimiyetle üzerimize düşeni yaptık ama kusura bakmayın vize serbestliğini bize sağlayacaklar diye hiç de konuşmada, gündemde, anlaşmanın içerisinde olmayan maddeyi gündeme getirir ve 'terörle mücadelenizi zayıflatın' derlerse, böyle bir teklife kulaklarımızı tıkar, bu teklifi duymamazlıktan gelir, terörle mücadelede yolumuza devam ederiz."
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?