Başkan Ürgüp, 2. Hasret Kurultayına Katıldı

Kurultay, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasında hayatını kaybettiği, Göksun ilçesinde bulunan 2056 rakımlı Keş Dağı'nda yapıldı.

İki gün öncesinden kurultayın gerçekleştirileceği alanda toplanan vatandaşlar, merhum Muhsin Yazıcıoğlu için dua ettiler.

Öğleden sonra kurultay alanına gelen BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu burada yaptığı konuşmada, Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının şahadetinin Millet vicdanında binbir şüphe ile halen açık durduğunu söyledi.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşlarının üzerlerine düşeni yaptığını ve hep hukuk içinde kaldığını anlatan Topçu, ''Hak arayışını sokakta yapmadık.

Hak arayışını devletin önüne koyduk. Millet vicdanında şüphelerle açık duran bu dosyanın millet vicdanını şüpheleri gidererek kapatma işi TBMM'ye düşmektedir."diye konuştu.

12 Eylül'de kendisinin de zulüm gördüğünü hatırlatan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Devrimcisi ülkücüsü herkes 12 Eylül cuntasından, bu zalim anlayıştan nasibine düşeni aldı. Bu cuntalar 60'ı 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı bu cuntalar millet kaderinde kırılmalar oluşturmuştur. Biz her cuntanın darbesiyle milletçe 20'şer yıl geriye gittik.

Aranması gereken budur. Ben bana olanı affediyorum, Allah'a bırakıyorum. Ben milletin davasını arıyorum. İnanıyorum ki, o günün gençliği çok idealistti. Kavgası olmasın, idealizmi gelsin. O idealist gençliğin istediği budur" şeklinde konuştu.

Bu arada kurultaya katılan TBMM Başkanvekili ve merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun kayınbiraderi Nevzat Pakdil, duygulu anlar yaşadı. Kısa bir konuşma yapan Pakdil, ''Böylesi duygulu ortamlarda konuşamam cümleler boğazıma düğümlenir. Ancak şunu söylemem gerekir ki her yerde hakkında rahmetle anılan Yazıcıoğlu iyiliğin nişanesidir'' dedi.

Sivas Belediye Başkan Doğan Ürgüp de kurultay ile ilgili yaptığı değerlendirmede, bu yıl ikinci düzenlenen Hasret Kurultayına binlerce kişinin katılmasının oldukça anlamlı olduğunu söyledi.

Başkan Ürgüp, "Son yüzyılda bu ülkenin yetiştirdiği bir büyük dava ve gönül adamı olan liderimiz, ağabeyimiz, ebedi başkanımız, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu kaybedişimizin hüznü, acısı, ıstırabı yüreklerimizdedir.

Hayalleri, idealleri, ilkeleri, kavgaları, sevdaları aklımızdadır. Bütün hatıraları gönlümüzde taptaze durmaktadır. Sivas'ın kaybı çok büyüktür. Türkiye'mizin kaybı çok büyüktür. Türk ve İslam dünyasının kaybı çok büyüktür. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde O'nun eksikliğinin daha kesin bir şekilde anlaşılması gerekir diye düşünüyorum.

Sivas Belediyesi de onun bize bir emanetidir. Yol arkadaşlarıyla birlikte aramızdan ayrıldıktan sonra derin bir boşluk hissettik. Aylarca taziye ziyaretçilerimiz oldu. Aldığımız vazifenin idraki içindeydik ama onun kaybı yükümüzü ve sorumluluğumuzu kat, kat artırdı. Şimdi daha gayretli, daha dikkatli, daha hakkaniyetli olmak mecburiyetimiz vardır. Gecemizi gündüzümüze katarak doğru zamanda, en doğru işleri yapmak zorundayız." dedi.