DİYARBAKIR'da düzenlenen Yargıda Birlik Derneği buluşmasında bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeye karşı çıkan bir yargının mensubu olma şerefine nail olduklarını belirterek, "Çok büyük bir mücadele ile 40 yıldır ilmik ilmik işlenmiş bir örgütlenme, 40 günlük bir çalışma ile yerle bir edildi" dedi.
Yargıda Birlik Derneği'nin 14 Nisan 2018 tarihinde Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak 2'nci Olağan Genel Kurulu öncesi, Diyarbakır'da yargı mensuplarının katıldığı bir kokteyl düzenlendi. Diyarbakır buluşmasına, Hakimler Savcılar Kurulu üyesi Yaşar Şimşek, Yargıda Birlik Derneği Başkanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Diyarbakır Adalet Komisyonu Başkanı Ercan Arslan, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Adalet Bakanlığı yetkilileri ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı.
'YA ÖLMÜŞ OLACAKTIK, YA İÇERİDE OLACAKTIK'
Bölge Adliye Mahkemesi binasında yapılan buluşmada bir konuşma yapan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, 2014 yılında büyük bir musibet sonucu ortaya çıkan bu oluşumun, büyük bir hayra dönüştüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Farklı ekollerde, farklı mezhep ve meşrepten arkadaşlarımızın, bu musibet karşısındaki ortak kaygısı, ortak derdi, devlet ve millete karşı büyük tuzağı fark etmeleri, aynı kararlılık ve iradeyi göstererek ortaya koydukları düşünce sonucunda, bu platform ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeye karşı çıkan bir yargının mensubu olma şerefine nail olduk. 2014 sürecinde yapılan HSYK seçiminde, çok büyük bir mücadele sonucunda 40 yıldır ilmik ilmik işlenmiş bir örgütlenme, 40 günlük bir çalışma ile yerle bir edildi. Elde edilen seçim zaferi belki de şu günlerde devlet ve milletin ulaştığı bu seviyenin fitilini ateşledi. 2014 HSYK seçimlerindeki bu zafer, her meşrep ve fikirdeki insanın büyük desteğiyle oluşmuş bir mücadeleydi. Bu mücadelenin ruhunu unutmamak gerekiyor. Eğer o süreç kazanılmamış olsaydı, muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı. ya ölmüş olacaktık, ya içeride olacaktık. Bu oluşum, her konseptte, her konjoktüre uygun çözüm ürettiği sürece varlığını devam edecektir. İnşallah, yargının tarihinde ilk defa darbeye karşı bu onurlu duruşunu devamlı kılar ve bu onurlu gidişi hep beraber omuzlarız."
'GÜÇLÜ BİR DEVLET İÇİN YARGIYI GÜÇLÜ TUTMALIYIZ'
Geçmişte, bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının, bu fonksiyonunu nasıl bir vesayet makamı olarak kullandığını ve kimlerden emir ve talimat alarak yargı yetkisini kötüye kullandığını gördüklerini söyleyen Adalet Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Musa Heybet ise şöyle konuştu:
"Yargıya dadanan bu ipleri dışarıdaki mahviller ve FETÖ, 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi. Ama yargı gerçekten çok tecrübeliydi. Bunları iyi tanıyordu. Birlik ve beraberlik ruhunu özümsemişti ve bunun sonuçlarını almıştı. O gün bu darbecilere karşı dimdik durarak, demokrasisine ve milli iradesine sahip çıkmayı başardı. Bu tarihi misyon sadece yargı içinde değil sonraki aşamalarda tüm milletimize örnek teşkil edecektir. Ülkenin en aydın sınıfını oluşturan hakim ve savcılar ülkesinin menfatleri için en asgari müşterek olan devletin bekası ve adalet için bir araya gelmişse, bu bir araya gelme toplumun tüm diğer kesimlerine de önderlik ve örneklik teşkil edecektir. Yedi düvelin saldırıya geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin ve devletimizin bekası ve güçlü bir devlet için yargıyı güçlü tutmak zorundayız. Geçmişte hepimizi ayrıştırmışlardı. Aynı masada oturup yemek yiyemiyorduk. Kimse bir birine güvenmiyordu. FETÖ herkese, birbirine 'güvenilmez insan, şucu, bucu, dikkat edilmesi gereken adam' damgasını vurmuştu. Çok şükür bundan kurtulduk. Bu adalet bayrağını kardeşçe hep birlikte taşıyacağız. Bugün için bu birliktelik dünden daha önemlidir. Eğer toplumun aydın kesimini oluşturan hakim ve savcıların iradesi bu yönde olursa, devletin ve milletimizin iradesi de o şekilde tecelli edecektir. Bugün adliyelere geldiğimizde 'şu kimdir, bu kimdir, hangi cemaattendir' sorusunu sormuyoruz. Bundan sonra da grup ve aidiyet ayrımı asla olmayacak. Yargı güçlü olmalı ki devlet güçlü olsun."
'HSK, YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ'NİN ARKASINDADIR'
Yargıda Birlik Derneği'nin kolay kurulmadığını belirten Hakimler ve Savcılar Kurulu üyesi Yaşar Şimşek ise "Nasıl ki Sur'da, memleketin başka yerlerinde size tuzak kurdularsa, milletimize tuzak kurdularsa, adliyelerde de tuzak kurdular. O tuzakları sizler bozdunuz. Yargıda Birlik Derneği, yargı teşkilatının bu hain FETÖ terör örgütünden kurtulması ve temizlenmesi, arınması için çok güzel vazife yaptı ve yapmaya devam edecek. Yargıda Birlik, bu teşkilatın bundan sonra yaşayacağı her türlü bölücü, yıkıcı ve meslek düşmanlarının bu mesleğe ihanetlerini önleyici en büyük sigortadır. Yargıda birliğin, ülkenin bekası noktasında yerine getirdiği çok büyük bir fonksiyon var. Hakimler Savcılar Kurulu, Yargıda Birlik Derneği'nin arkasındadır ve sonuna kadar öyle olacaktır. Bütün başkan ve üyelerimiz bu düşüncededir. Bunun aksine duyacağınız her türlü söylem kötü ve art niyetlidir. Yargıda Birlik, hakkınızı hukukunuzu koruyacaktır. Kurul nezdinden haklarınızı dile getirecek, hakkınızı savunacak bir meslek örgütüdür. Yargıda birlik derneğini çok önemsiyoruz" diye konuştu. - Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Başsavcı Güre: 40 Yıllık Örgütlenme, 40 Günde Yerle Bir Edildi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?