Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla uğraşanlar, inanın Mimar Sinan döneminde Selimiye Camii yapılırken de 'Bu kadar büyük camiye ne gerek var, bu kadar israf olur mu?' diye padişahtan, mimarına topa tutardı, bunlara Kaddafi'nin çadırı lazım" dedi.
Işık, partisinin Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen Edirne Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ülkenin gelişmesinden dış güçlerin rahatsızlığına anlam verebildiğini ancak muhalefetin rahatsızlığına ise hiç anlam veremediğini vurguladı.
İktidarın başarılarını çekemeyenlerin başka konularla başarıları gölgeleme peşinde olduğunu ifade eden Işık, şunları kaydetti:
"Şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla uğraşanlar, inanın Mimar Sinan döneminde Selimiye Camii yapılırken de 'Bu kadar büyük camiye ne gerek var, bu kadar israf olurmu?' diye padişahtan, mimarına topa tutardı, bunlara Kaddafi'nin çadırı lazım. Biz hem milletimizin refahını artırıp, aynı zamanda da devletimizin, milletimizin itibarını artırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Bunu eğer milletimiz hissetmeseydi, 8 seçim bir ülkede oyları artırarak kazanmak mümkün müydü? Siz hem devletin itibarını, milletin refahını artırırsanız o zaman devreye ne girer? 2 milyar 800 milyon fidanı toprakla buluşturan iktidara '3 ağacı söküyorsunuz' diye 'Gezi Operasyonu' devreye girer. Allah öyle bir Allah ki, Allah adili mutlaktır. 3 tane ağaç için hükümeti düşürmeye çalışanlar, 158 ağacı maalesef Yalova'da doğradılar. Merkez medya da 3 gün sonra gördü o ağaçları. Bir CHP milletvekili rahatsız olduğunu dile getiren tweet'i atmasaydı onuda görmeyeceklerdi."
"Hani Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir tek ağaç için köşkü yürütmüştü, siz de bunu seçim propagandalarınızda kullanmıştınız" diyen Işık, "Ey Kılıçdaroğlu, senin bilgin vardı... Samimiyetsizliktir bu, Eğer gerçekten onların derdi ağaç olsaydı, inanın biz onları ayakta alkışlardık ama o Mehmet Ali Alabora mıydı, sen hala anlamadın mı mesele ağaç meselesi değilmiş. Şimdi tüm Türkiye anladı ki CHP'nin meselesi ağaç meselesi değilmiş. Onların derdi AK Parti gitsin de ne olursa olsun. Peki AK Parti giderse ne olacak. Sen şu halinle iktidara geleceğini mi zannediyorsun" şeklinde konuştu.
"Yol varsa yolsuzluk yoktur"
Bakan Işık, samimiyetsizlerin "Gezi Operasyonları"nın foyasının çabuk ortaya çıktığını söyleyen Işık, şöyle devam etti:
"Gezi Dayanışma Platformu Başbakan Vekili Bülent Arınç beyle taleplerini sıralamışlardı hatırlıyor musunuz? '3. havaalanı yapımı, 3. köprü durdurulsun, nükleer santral ihalesi iptal edilsin, Kanalİstanbul durdurulsun.' Böyle bir talebin altındaki imzaları kapatın, 15 yaşındaki insanlara sorun, bu taleplerin altında kimin imzası vardır diye sorun ama ne oldu milletin feraseti, basireti bu oyunu boşa çıkardı. Bu oyun boşa çıktı bu defa hiç tahmin etmediğimiz, canımız, hizmetle uğraşıyorlar, eğitimle uğraşıyorlar dediğimiz bir yapı küresel güç odaklarının talimatıyla güya yolsuzluk operasyonu adı altında hükümete operasyon yapmaya başladı.
Aslında bir iki işareti almıştık biz. Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı olarak atanacağını duyan hangi ülkelerin karşı çıktığını biliyorsunuz ama Hakan Fidan'ın hangi operasyona kimler tarafından maruz bırakıldığını da biliyorsunuz, bağlantıları kurmak zor değil aslında. AK Parti olarak tavrımız net; tüyü bitmemiş yetimin hakkına kim el uzatırsa o el kırılsın."
Işık, AK Parti'nin hiçbir zaman yolsuzluklara göz yummadığını ve yummayacağını belirterek, "Bireysel olarak her kim olursa bedelini ödeyecektir onun yeri yargıdır. AK Parti yolsuzlukla mücadele etmeseydi yatırım yapan, İMF'ye borcunu ödeyen bir ülke olmazdı. Yol ile yolsuzluk bir arada olmaz. Eğer yol varsa kaynaklar doğru kullanılmış, yolsuzluk yoktur. Eğer yolsuzluk varsa yola kaynak yoktur" ifadelerini kullandı.
Bilim ve ilimi eğitim sisteminin merkezine oturtacaklarının altını çizen Bakan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben geçen gün İslam ve bilim kelimelerini bir arada kullandım diye kırmızı görmüş boğa gibi rahatsız oldular. Bizim medeniyetimiz, ilim insanları Aristo'ya, Sokrates'e, Eflatun'a, Thales'e hocam demiş, Müslüman mı değil mi diye bakmamışlar saygıda kusur etmemişler ama batı öyle mi Ebul Vefa Buzcani'den üçgeni almış mı? Almış ama Ebul Vefa'dan aldığını yazmamış. Avrupa, Haçlı seferleriyle İslam medeniyetiyle tanışana dek Orta Çağ karanlığını yaşıyordu. Biz bugün İslam bilim ve teknolojisi olmasıydı, dünya bilim ve teknolojide bu düzeye gelemezdi. Bunları söylüyoruz titrinde Prof. unvanı olan kalkıyor, saçma sapan şeyler söylüyor. Biz bu medeniyetin sahibiyiz. Biz medeniyetimize sahip çıkmayıp, medeniyetimizle mücehhez olamazsak nasıl kalkınacağız. Hükümet olarak en önemli öncelik alanımız bilim ve teknolojide de birinci lige çıkarmak. Bun yaparken hem tarihimizi öğreteceğiz, Buruni'yi de Ebul Vefa'yı da İbn-i Haldun'u, İbn-i Rüştü de İbn-i Sina'yı da öğreteceğiz. Onun yanında Einstein'i de Newton'u da öğreteceğiz. Batı dünyası gibi kendi kültür değerlerine ait olup diğerlerini öğrenmemezlik yapmayacağız. İlim müminin yitik malı anlayışıyla bilime kim hizmet ettiyse ilimi alacağız. Bilimi eğitim sisteminin merkezine oturtacağız."
Sağlık Bakanı Yardımcısı Erkan Kandemir de AK Parti kongrelerinin bir aile ortamında geçtiğini kaydetti. - Edirne
Son Dakika › Güncel › Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık Edirne'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?