Fatih Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr Berdal Aral, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) daimi üyeliğin lağvedilmesi, BMGK kararlarının yargıya açılması, askeri ve ekonomik yaptırımlar konusunda da üçte ikilik Genel Kurul desteğinin aranması şartı getirilmesi gerektiğini söyledi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen "Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Eşitsizlik" başlıklı panelde, Birleşmiş Milletler'e yönelik reform talepleri ele alındı.
Panelde konuşan Prof. Dr. Aral, 2. Dünya Savaşı'nın ardından benzer savaşların tekrar yaşanmasını engelleme amacıyla kurulan BM'nin, sonraki yıllarda yaşanan pek çok savaş ve işgal karşısında etkisiz kaldığını belirtti.
BMGK'nın, daimi üyelerin siyasi ve ekonomik çıkarlarını gözeten bir organ haline geldiğini dile getiren Aral, BM'nin çeşitli olaylar karşısında yeterince etkili ve tutarlı bir rol oynamaktan uzak oluşu sebebiyle uluslararası toplum nezdindeki güvenilirliği ve saygınlığının azaldığını söyledi.
BMGK'daki daimi üyelik statüsünün lağvedilmesi gerektiğini ifade eden Aral, BM'nin kurulduğu dönemde, sömürgelerdeki yaşam şartlarının iyileştirilmesini ve buralardaki halkların temel insani haklarının güvence altına alınarak sömürgelerin kendilerini yönetecek hale gelmelerini sağlamakla görevli olan ve şu an işlevini yitirmiş Vesayet Konseyi'nin de yeniden canlandırılması gerektiği kaydetti.
İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın belirleyeceği bir üye devlet tarafından "dönüşümlü temsil" ilkesi çerçevesinde BMGK'da temsil edilmesi gerektiğini de belirten Aral, "BMGK kararlarının yargıya açılması", "askeri ve ekonomik yaptırımlar konusunda da üçte ikilik Genel Kurul üyelerinin desteğinin aranması" gerektiğini dile getirdi.
"Karşılaşılan büyük zorluklar refor ihtiyacını doğurdu"
BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilcisi Kamal Malhotra ise BM'nin Batılı değerleri temsil ettiği görüşüne katılmadığını belirterek, bazı konularda BM'nin bir takım yetersizliklerinin söz konusu olduğunu ancak reel politik açısından bunun da günümüz dünyasının gerçeklerini yansıttığı savundu.
Üye ülkelerin, kendi çıkarlarını ilgilendirmeyen durumlarda BM'nin ideallerini daha fazla yansıttıklarını dile getiren Malhotra, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan BM sayesinde üçüncü bir dünya savaşının önüne geçildiğini kaydetti. Eleştirilere rağmen BM'nin dünyanın çeşitli bölgelerinde barış gücü faaliyetlerini başarıyla yürüttüğünü söyleyen Malhotra, BM'nin dünyaya çok büyük katkılarda bulunduğunu, karşılaştığı büyük zorlukların da reform ihtiyacını doğurduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili daha önce de pek çok öneri ortaya konulduğunu hatırlatan Malhotra, birkaç yıl içinde reforma şahit olunabileceğini belirterek, "Veto hakkı ortadan kalkmaz ama genişleme ve dünyanın değişik bölgelerinin daha etkin şekilde temsil edilmesi söz konusu olabilir" dedi.
"BM yapısal reforma uğramalı"
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu da BM'nin insanların günlük yaşamını etkileyen çeşitli problemler konusunda yetersiz kaldığını, bu yüzden BM'nin reforma ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
"Dünya savaşları sonrası ortaya çıkan kuruluşlar ve imzalanan anlaşmalar gözden geçirilmeli. Bir anda değil ama adım adım revize edilmeli" diyen Çavuşoğlu, BM'nin yapısal reforma uğraması ve politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs ve Güney Osetya gibi sorun yaşanan bölgelerde ve insani konulardaki yetersizliği sebebiyle BM'nin zemin kaybettiğini belirten Çavuşoğlu, gerekli reformlar hayata geçirilmediği takdirde BM'nin gelecekte ortadan kalkacağı görüşünü dile getirdi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › BM'ye Yönelik Reform Tartışmaları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?