Bolu - Ak Partili Üstün: Artık PKK'nın Söylediklerine İnanacak Durumda Değiliz

Ak Partili Üstün: Artık PKK'nın söylediklerine inanacak durumda değiliz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün çatışma ortamını hükümetin başlattığının koca bir yalan olduğunu, çatışmalı ortamı PKK'nın başlattığını belirterek, "Artık PKK'nın söylediklerine inanacak durumda değiliz. Geçenlerde bir eylemsizlik başlattıklarını söylediler ama bugün Sakarya'da bir şehit var" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, bu sabah Bolu'da bir kafede sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıdan önce gazetecilerin sorularını cevaplandıran Üstün, bütün verilerin partisinin tek başına iktidar olacağını gösterdiğini söyleyerek, "7 Haziran'da bir seçim oldu ama bu seçim Türkiye'de istikrarı sağlayamadı. Şuan Türkiye yapacağı seçimle istikrarını aramakta. Şuan arazide gezdiğimizde rüzgarın arkamızdan estiğini ve 2011 yılında olduğu gibi güzel bir havanın olduğunu hissetmekteyiz. Bütün veriler şuanda AK Parti'nin tek başına iktidarına işaret etmekte. 15 gün boyunca bu esen rüzgarla beraber yelkenlerimizi şişirmemiz lazım. Havanın böyle olduğunu bizler gördüğümüz gibi Türkiye'nin istikrara kavuşmasını istemeyen içerideki ve dışarıdaki unsurlar da görüyor. Bu istikrarsızlığı devam ettirmek ve Türkiye'nin istikrarını engellemek adına Ankara'da haince bir saldırı yaptılar. Cumhuriyet tarihimizde insanlarımıza yapılan en büyük saldırı. Kim yaptı? Terörist örgütler ve teröristler yaptı. Bunların birbiri ile bağlantısı var mıdır? Olmaması mümkün değil. Her zaman teröristlerin birbirleriyle bağlantısı olduğunu biliyoruz. Bunlar zaman zaman taşeron işlerde yapıyorlar. Özdemir Sabancı'yı niçin öldürdüler? Taşeron bir iş olduğunu herkes biliyor. O bakımdan bu bir taşeron işte olabilir, seçim sonuçlarını engellemeye yönlendirmeye yönelik bir adımda olabilir. Ölen insanlar bizim vatandaşlarımız" dedi.

BU ÇATIŞMALI ORTAMI BAŞLATAN PKK'DIR

PKK'nın eylemlerini 7 Haziran'dan sonra başlattığını ifade eden Üstün, "Artık PKK'nın söylediklerine inanacak durumda değiliz. Geçenlerde bir eylemsizlik başlattıklarını söylediler ama bugün Sakarya'da bir şehit var. Şırnak'ta PKK unsurlarınca haince bir kurşunla ve tuzakla şehit edildi. Bazen bize "7 Haziran'dan sonra operasyonlara ne gerek vardı" diyorlar. Gereğini biz söylüyoruz. 7 Haziran'dan sonra 80 milletvekili çıkarmış bir siyasi parti mecliste siyaset yapması gerekirken bir terör örgütünün peşine takıldı. O terör örgütü seçimlerden bizim operasyonları başlattığımız tarihe kadar yirmiden fazla güvenlik görevlimizi şehit etti. Mafyanın bile terk ettiği bir yöntemle, uyuyan insanlarımızı güvenlik görevlilerimizi enselerinden kurşun sıkarak şehit ettiler. Şimdi hala bu çatışma ortamını hükümet başlattı diyebilir miyiz? Bunlar tamamen bizim karşımızdaki muhaliflerimizin uydurduğu koca bir yalan. Bu çatışmalı ortamı başlatan PKK'dır" diye konuştu.

ŞEHİR UNSURLARI TEMİZLENECEK

Üstün bölücü terör örgütünün kırsalda hareket kabiliyetinin neredeyse sıfıra indiğini, şehir unsurlarının da temizleneceğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu hükümet bu devleti korumak zorundadır ve koruyacaktır. Böylesi bir olaya Avrupa'da ki hiçbir devlet sabredemezdi. Her gün sizin bir askeriniz, polisiniz şehit edilirken daha fazla sabretmek mümkün değildi, operasyonlar bu şekilde başladı ve sonuna kadar da devam edecek. Kırsalda hareket kabiliyetleri neredeyse sıfıra indi. Ürettiğimiz İHA'larla, akıllı bombalarla ve kendi helikopterimizle ciddi bir mücadele veriyoruz. Şehir unsurları da tek tek, ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle temizlenecek. O bölgede yaşayan insanlarımız da sayın başbakanımıza yalvarıyorlar. Geçenlerde sayın başbakanla Van'a gittik orada ki insanlarımız "Ne olur şu operasyonları sonuna kadar sürdürün, bir tane PKK'lı kalmayıncaya kadar bu operasyonlar devam etsin, hatta gerekirse bizi de askere alın bu hainlerin karşına bizi çıkartın. Çünkü siz gittikten sonra bizim dükkanlarımıza gelip tehdit ediyorlar. Bizim burada can ve mal güvenliğimiz yok. Demokratik haklarımızı kullanamıyoruz" diye beyanda bulundular. Bunu söyleyen orada yaşayan Vanlılar, orada ki Kürtler. Kürtlerin de canına tak etmiş. Benim adıma öldürme, sizin ne istediğinizi bende bilmiyorum diyor. Herşeyin demokratik ortamlarda konuşulduğu bir ülkedeyiz. Sizlerde çıkın bu şekilde açıklamanızı yapın konuşun. Herşeyin konuşulabildiği bir ülkede silaha sarılıyorlarsa hala bu yabancı unsurların taşeronudur. Hiçkimsenin hakkını savunduğunu iddia etmesinler"

SINIRDA TECAVÜZ OLDUĞUNDA KAŞLIKSIZ KALMAYACAĞININ GÖSTERGESİ

Üstün insansız hava aracının düşürülmesiyle ilgili olarak ise, "Türkiye bir ateş çemberinin içerisinde konumlanmış bir huzur adası. Türkiye bu huzurunu devam ettirmek için elinden gelen bütün tedbirleri de alıyor. Bu konuda sınırımızdan bir kuş geçse bu manada teyakkuzdayız. Bu konuda ki kurallar da belli. Bundan sonra sınırımızdan herhangi bir tecavüz olduğunda buna karşılık verileceği de deklare edilmişti. Burada milliyeti kim olduğu ile pek ilgilenmiyoruz. Milliyeti belli olsun yada olmasın sınırdan böyle bir tecavüz olduğunda bunun karşılıksız kalmayacağının göstergesiydi dün verilen o cevap. Bunun bundan sonra da böyle olacağını herkes bilmeli" dedi.