Güneydoğu Anadalu Bölgesi'nde yaşanan terör olayları ile kan davası nedeniyle 33 yıl önce boşaltmak zorunda kaldıkları, Mardin'in Dargeçit İlçesi'ne bağlı Başyurt Köyü Meranke Mezrası'na dönen köylüler, yol, su ve elektirik konusunda yetkililerden yardım istedi. Evleri yıkılan yaklaşık 20 köylü, ayakta sağlam kalan köy camisinde yatıp kalkıyor.
Dargeçit İlçesi'ne bağlı Başyurt Köyü Meranke Mezrası'nda yaşan 200 köylü, çevre köyleriyle olan kan davası ve bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle, 1980 yılında Nusaybin İlçesi başta olmak üzere Türkiye'deki birçok il ve ilçelere göçetmek zorunda kaldı. Çözüm süreciyle birlikte, barış umutlarının artmasından aldıkları cesaretle yaklaşık 20 kişi, Meranke Mezrası'na 25 gün önce geri dönüş yaptı. Yolu, suyu ve elektiriği olmayan, evlerin tamamının da yıkıldığı köye geri dönen 25 kişi, köydeki tek sağlam yapı olan köy camiinde yatıp, kalkmaya başladı.
Köye geri dönüş yapan Kemal Doğan, 1980 yılında köyden taşınmak zorunda kaldıklarını belirterek, o tarihte çok küçük olduğunu ve yaşananları tam olarak hatırlamadığını söyledi. Ancak, çözüm süreciyle birlikte ata topraklarına geri dönmeye karar verdiklerini belirten Doğan, "Barış süreciyle birlikte bizler de buralarda huzur bulacağımıza inandık. Çoğu kişi o dönemde Batı'ya, İstanbul'a, İzmir'e gitti. Barış sürecinin başlamasıyla herkes köylerine tekrar dönmek istiyor. Köyde ne su, ne yol, ne de elektriğimiz var. O yüzden devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Daha önce de köyümüze dönmek için başvurmuştuk, ancak bir cevap alamadık. Başbakan, İçişleri Bakanı'ndan yardım bekliyoruz. Evlerimizin hepsi harabeye dönmüş. Çocuk, kadın, erkek hepimiz şu anda tek odalı köy camisinde kalıyoruz. Buna rağmen elektriğimiz, suyumuz olsaydı, kendi imkanlarımızla kendi evlerimizi de yapardık" dedi.
"DEVLET BİZE, 'KÖYÜNÜZE GERİ DÖNÜN' DEDİ AMA ŞİMDİ SORAN YOK"
Ekonomik durumlarının iyi olmadığı için köye geri dönüş yaptıklarını ifade eden Besna Doğan da, "Yaklaşık bir aydır önce köye geldik ve 25 kişi tek odada kalıyoruz. Ekmeksiz, susuz, fakiriz. Devlet bize 'köylerinize gidin' dedi. Köyümüze geldik. Şimdi de kimse bizi sormuyor. Barış sürecinden dolayı köylerimize geldik. 60 yıl boyunca bu köyde yaşadım. 6 çocuğum bu köyde doğurdum. Sonra köylerimizden gittik. Devletin halimizi sorması lazım. Yine de Allah'a şükür ki tekrardan topraklarımıza dönebildik" dedi.
"İÇME SUYUNU İPLE KUYUDAN ÇEKİYORLAR"
Evlerin tamamı yıkılan köye geri dönen köylülerden Hazni Doğan, bu köyde doğup, burada büyüdüğünü dile getirerek, "Hepimiz burada doğup, büyüdük. 33 yıl sonra köyümüze dönmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Evlerimizin hepsi yıkık, harabe, 15 aileden oluşan yaklaşık 25 kişi köy camisinde yatıyoruz. Elektirikler yok, su yok, yol yok. Gaz lambasını kullanıyoruz. İçme suyu ihtiyacımızı ise kuyudan iple çıkarıyoruz. Araçlar, yol olmadığı için köye kadar gelemiyor. İlçeye gidip dönmek bir günümüzü alıyor. İhtiyaçlarımızı haftalık olarak karşılıyoruz. Devletin bu konuda bize yardımcı olması lazım. Yol olmadığı için kum ve çimento gibi malzemeleri köye taşıyamıyoruz. Devletten beklentimiz budur, bize yardım etsinler" dedi.
"BAŞBAKAN'IN SÖZÜNÜ DİNLEYİP KÖYÜMÜZE DÖNDÜK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Köyünüze geri dönün" sözü üzerine köylerine geri dönmeye karar verdiklerini anlatan İlam Çınar ise, "Sayın Başbakanımız, köye dönüş yasası kapsamında, herkesin köyüne dönmesini istemişti. Biz de 15 aileyiz. Evlerimiz yok, ortalık yerde kalıyoruz. Kimse bizleri sormuyor. Ne suyumuz, ne elektriğimiz, ne de yolumuz var. Perişan olmuşuz. Dedelerimiz 300 yıl boyunca buralarda yaşadı. Hepimiz bu köylerde büyüdük. Köyleri keşif için bir heyetin köye yardımımıza gelmesini istiyoruz. Başbakan'ın lafını dinleyip geldik. Bundan dolayı devletin bizi sormasını istiyoruz. Çevre köylerdeki gibi bizim köyümüzü de sorsunlar, yapsınlar" dedi.
"KAN DAVASI BİTSİN ARTIK"
Çevre köylerle yıllar önce yaşadıkları husumet ve kan davasının da artık barışla sonuçlanması çağrısında bulunan Hüseyin Doğan, "Yıllar önce çevre köylerle yaşadığımız husumet ve kan davasının da sona ermesini istiyoruz. Harabe köyümüzde yaklaşık bir aydır yaşıyoruz. Evlerimizin yapımı, su, elektirik ve yol için devletten yardım bekliyoruz. Biz artık komşu köylerimizle husumetli yaşamak istemiyoruz. Çocuklarımız birbirine kinlenmesin artık. Devletler bile birbirleriyle savaşır ama sonunda barış sağlandı mı, artık o kin duruyor, bitiyor. Bu barış vesilesiyle, tüm bölgeye barışın hakim olmasını temeni ediyorum."Köylüler, daha sonra köy mezarlığına giderek, yıllardır uğramadıkları yakınlarının mezarlarında dualar okudu.
Son Dakika › Güncel › Boşalttıkları Köye, 33 Yıl Sonra Döndüler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?