CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Ulus Meydanı'ndaki olaylara ilişkin, "İstedikleri kadar gelsinler, coplarıyla gelsinler, panzerleriyle gelsinler, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, askerleriyle gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız. Zalimin yanında durmayacağız. 'CHP' demek, mazlumun yanında duran parti demektir" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Kurban ve Cumhuriyet bayramlarını kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, bayramların halkaları bir arada tutan, gönül birlikteliği yaratan, kızgınlıkların kırgınlıkların bir tarafa atıldığı günler olduğunu söyledi. Ortak payda olan bayramları derinleştirmenin, güzelleştirmenin herkesin görevi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Babalarımızdan, dedelerimizden bunu gördük. 'Bayramda kin tutmayın, hoşgörülü olun' dediler. Bayramlar bizim ortak paydamızdır. Bayramları böyle bir heyecan ve anlayışla kutluyoruz" dedi.
Hem dini hem mili bayramların önemli olduğunu, milli bayramların arkasında gözyaşı, şehitlerin kanları, gaziler ve bağımsızlık meşalesinin ateşi bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"O bayramlar kolay kazanılmadı. 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan önce Dolmabahçe'de düşman donanmasını gördüğü zaman 'Geldikleri gibi gidecekler' demişti. Daha yolun başındaydı. Ama kararlıydı. Bu ülke, bu ülkenin insanları özgürlüklerin ve bağımsızlıklarına düşkün insanlardır. Mandacılığı kabul etmezler. Onun için en son söyleyeceğini daha yolun başında söyledi.
'Geldikleri gibi gidecekler' dedi.
22 Haziran 1919. Amasya Tamimi çok önemli bir belgedir. İlk kez halka, halkın egemenliğine vurgu yapan bir belgedir. Şöyle diyor; 'vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir' ve devam ediyor 'milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır'. Daha ortada cumhuriyet yok, daha yolun başında ama milletin egemenliğinden söz ediyor, Mustafa Kemal Atatürk. O açıdan çok önemlidir"
Sivas Kongresi'nin de çok önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu kongrenin kararlarından birinin mandacılığa açıkça karşı çıkıldığını ortaya koyduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, o belgede yer olan "Bu topraklarda yaşayanlar özkardeşlerdir" ifadesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Daha cumhuriyetin başında etnik kimlik, inanç, mezhep ayrımı hiçbiri yok. 1919'un ruhu. Bu topraklarda yaşayanlar öz kardeştirler diyor. Şimdi ayırmaya çalışıyor Recep Tayyip Erdoğan" diye konuştu.
-"Cumhuriyet demokrasiyle taçlandırıldığı zaman anlam ifade eder"-
Ülkede yaşayan her yurttaşın onurlu ve eşit bireyler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ülkenin külfetlerini paylaşanların, nimetleri de hakça bölüşmek durumunda olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Ayrılığa gayrılığa izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet, demokrasi budur. Cumhuriyet demokrasiyle taçlandırıldığı zaman anlam ifade eder. Baskıyla değil, şiddetle değil" dedi.
Adaletli bir yönetim olmadığı yerde barış ve huzurun sağlanamayacağına da belirten Kılıçdaroğlu, "Adalet demokrasinin ayrılmaz bir parçasıdır. 'Adalet mülkün temelidir' derken adalet devletin temelidir anlamındadır bu. Recep Tayyip Erdoğan 'Adalet mülkün temelidir' derken kendi mülkünün temeli olarak algılıyor" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bağımsız bir ülkede özgürce yaşamak birilerinin bize lütfettiği bir şey değildir. Birinin lütufuyla biz bunları almadık. Mücadelemiz oldu. Yedi düvele karşı mücadele ettik. Onun için milli bayram diyoruz biz buna. Çalıştık, çabaladık, gözyaşı döktük. Binlerce yetim çocuk kaldı. 1921, savaş meydanlarında şehitlerimiz çok olduğu için yetim kalan çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumu kurulmuştur. Cumhuriyet budur, kendi insanına sahip çıkmaktır, kendi insanını korumak, onun değerlerini korumak, onun değerlerine saygı duymaktır.
Bedel ödenmemiş toprak vatan sayılmaz, bedel ödeyeceksiniz. Ne diyor büyük şair, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'."
-"Bu vatandaş, bu başbakanı artık istemiyor"
Konuşmasında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla dün Ulus Meydanı'ndaki kutlamalara da değinen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Bayramı'nın en güzel bayramlardan, en önemli ortak paydalardan biri olduğunu söyledi.
Ankara Valiliği'nin meydandaki kutlamaya yasak getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yasak getirirseniz elime bir Türk Bayrağı alacağım, yasağın olduğu meydana gideceğim dedim ve oraya gittim" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın meydandakilere ilişkin eleştirilerine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Efendim, orada olanlar illegal örgütlerdenmiş, kafaya bakın. Kafa yapısına bakın. 80 yaşında kadın. 8, 9 yaşında çocuklar. Gençler, kadınlar, yaşlılar, engelliler ellerinde Türk Bayrakları. Başka bir şey yok. Bayramlarını kutluyorlar. En güzel bayramlarını kutluyorlar. Cumhuriyet Bayramlarını kutluyorlar. Kafaya bakın, bunlar illegal örgüt mensuplarıymış. Kendisine göre her şey legal, bağımsızlık, özgürlük isteyenler, cumhuriyet, demokrasi isteyenler illegal. Kafaya bakın siz. Bu kafa bu ülkeyi yönetiyor.
Alternatif kutlama olmazmış. Bu kutlamanın alternatifi yok zaten. Sen hala öğrenemedin mi- Öyle bir hale geldi ki başbakan vatandaşın arasına çıkamaz, vatandaşa 'merhaba' diyemez, elini sıkamaz, kahvede oturup çay içemez. Çünkü bu vatandaş, bu başbakanı artık istemiyor. Yeter artık."
-"Senin giremediğin yere ben gidiyorum"
Başbakan Erdoğan'ın kendisine, "1. Meclis'in bahçesine cebren ve hile ile girdiği" eleştirisini getirdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Meclis'in bahçesine gitmek ne zaman cebir ve şiddeti gerektirir. Senin giremediğin yere ben gidiyorum" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"(Barikatların açılmasına karşıydım. Polis görev yapmamıştır) diyor. Onun anladığı ne biliyor musunuz- polis görev yapacak yüzlerce yaralanacak, onlarca insan hayatını kaybedecek. Böylece terörden beslenen başbakan sözde görevini yerine getirmiş olacak. İnsanın hayatını hiçe sayan bir başbakan olur mu- İstedikleri kadar gelsinler, coplarıyla gelsinler, panzerleriyle gelsinler, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, askerleriyle gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız. Zalimin yanında durmayacağız. CHP demek mazlumun yanında duran parti demektir."
Ulus Meydanı'nda çok sayıda insanın toplandığını ve tek ortak paydalarının Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Taşkınlık yapmadılar, kimsenin üzerinde baskı kurmadılar, cam kırmadılar, çerçeve indirmedin sadece polislere 'yolumuzu açın biz bayram kutlamak' istiyoruz dediler. Bayram kutlamak ne zamandan beri yasak" diye konuştu.
Kutlamanın yapıldığı yerin Birinci Meclis'in önü, Cumhuriyetin ilan edildiği yer olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidarın o mekanın anlamını kavrayamadığını ileri sürdü.
Ulus Meydanı'nda çok sayıda çocuk, genç, yaşlı ve kadın olduğuna ifade ederek, "Sağduyu vardı, bütün baskıya rağmen bir şey yapmadılar. Engellediler, halkın buluşmasını engellediler, barikatları aşamayacağımızı düşündüler. Sen hala CHP'yi anlayamamışsın. Bu CHP yedi düvele savaş açmış partidir" dedi.
(Sürecek)
Muhabir: Seval Güler
Yayıncı: Kudret Topçu - TBMM
Son Dakika › Güncel › CHP Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?